Multide Çınar var
Çınar: Moralin düzeldi mi yoksa Çınar yardım ekibinin yanına gelmesini ister misin?
Ekin: Çınar yardım ekibi mi?
Çınar: Ben ve patates kızartması
Çınar: Moral düzeltmek için birebir bence
Çınar: Beni istemezsen sadece patates kızartması da yardımına gelebilir tabii
Ekin: İstemiyorum
Çınar: Beni mi?
Çınar: Peki
Ekin: Salak
Ekin: Sen değil
Ekin: Patates kızartması istemiyorum
Çınar: E ben geleyim mi o zaman?
Ekin: Camdan atlayıp odama mı geleceksin?
Çınar: Sen yapmıştın
Çınar: Ben yapamam mı?
Ekin: Yaparsın
Ekin: Ama ayağın falan kayarsa ben seni tutamam baştan söyleyeyim
Ekin: O kadar güçlü olduğumu düşünmüyorum
Çınar: Ha
Çınar: ben kiloluyum yani öyle mi?
Çınar: Demek ki ben o kadar ağırım ki sen beni taşıyamazsın
Çınar: Alındım
Çınar | Çevrimdışı
~~~~~~
Çınar'ın attığı mesajlara gülerken bakışlarımı telefondan kaldırıp telefonumu bir kenara koymuş ve kalkıp odamın camını açmıştım. Çınar ortalıklarda gözükmüyordu ama birazdan geleceğine emindim, geleceğim demişti.
Yatağımın üstüne oturup fotoğraf albümünü incelemeye başlamıştım, neredeyse her fotoğrafım Çınar ile birlikteydi.
İçimden bir ses bir şeyleri yanlış yaptığımı söylüyordu. Sanki ona karşı davranışlarımın bir takımı hatalı gibi hissediyordum, neden böyle hissediyordum?
Kötü hissetmemin nedeni Çınar'ın başkasını sevmesiydi ama iyi hissetmek için de onu yanıma çağırıyordum. Ona olan duygularımı fark ettikten sonra ona arkadaş gibi yaklaşabilir miydim?
Zor bir ihtimal.
Bunca sene nasıl fark edememiştim? Çınar'ın bana karşı tavırlarının değiştiğini düşünmemle bunun farkına varmıştım ama ya Çınar'ın bana farklı davranmaya başladığını düşünmeseydim? Hiç fark edemeyecek miydim?
Belki de bunun hep farkındayımdır.
"Geciktim, özür dilerim." diyerek Çınar camımdan içeri girdiğinde gülümseyip bakışlarımla yanıma oturmasını işaret etmiştim.
"Albüme mi bakıyorsun?" diyerek yanıma oturduğunda başımla onu onayladım. Albümün başındaki fotoğraflara geri döndüm, zaten düşünmekten fazla bakamamıştım.
"Küçükken de patatesi çok seviyordun." dedi patatesleri avuçladığım fotoğrafı gösterirken. Dediğine gülüp başımı ona çevirdiğimde bana çok yakın oturduğunu yeni anlamıştım.
Fazla yakındı.
Gülüşüm yüzümde solarken kafamı çevirmeyi düşünüyordum ama bunu yapmak düşünmek kadar kolay değildi, aksine zorlanıyordum.
Bakışlarım bir anlığına Çınar'ın dudaklarına kayarken Çınar bunu fark etmiş gibiydi. Fark etmemesini mi isterdim bilmiyordum, ne istediğimi bilmiyordum.
Çınar yüzünü biraz daha bana yaklaştırdıktan sonra ben daha ne olduğunu anlayamadan birden dudaklarını dudaklarımda hissetmiştim.
Yankı'nın yalan söylediğini anlamak zor değildi ama yine de Çınar'ı öpmek bana doğru hissettirmeyecekti, kendimi iyi hissetmeyecektim. Bunun bana iyi hissettirmesi lazımdı, suçlu hissettirmesi değil.
Çınar'ın öpücüğüne karşılık vermeden geri çekildim, bakışlarımı olabildiğince ondan kaçırmaya çalışarak oturduğum yerden kalktım ve odadan çıkmıştım. Onu orada yalnız bırakmıştım.
Ve ben, ikimizin de üzülmesine neden olmuştum.
~~~~~
EHEHEHEHEHEHE
NASILDI APZNĞQJSĞQNSĞQNSĞQNDİQMDŞ
İtiraf edin sonu hariç güzel bölümdü, dimi dimi
Bu arada dün ıslık'a yb atamadım, bugün akşama doğru ona da yb atacağım. İsterseniz demiyorum çünkü istersiniz bence.
Neys, bb
:))))))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ketçaplı Patates | Texting
Short StoryÇınar: Benim için patates olmadan ketçap bir hiçtir Çınar: Sen patatessin, ben de ketçap Çınar: Ben de sensiz bir hiçim