1.Bölüm: Yok olmaktan, Var olmak.

1.2K 317 991
                                    


Yazım yanlışlarının farkındayım, kitap yazımı bittiği an düzenlenecektir. Keyifli okumalar:)


Buraya başlama tarihi alayım:)
24.08.2020 ( 16.26)

KIRIK MAVİ

1.BÖLÜM: Yok olmaktan, Var olmak.

Melankoli kırıntıları...

Her istediğini yapabilen biri mutlumudur bu hayatta? En iyi işe sahip, en güzel kıyafetlerin onda olması veya tapılacak derecede güzelliğe sahip biri çok mu mutlu bu hayatta? Herşeyi dört dörtlük olan biri neden mutsuz olsun ki... Peki neden ben mutsuzum?
Neden bu hayatı haketmediğimi düşünüyorum?
Veya insanların benimle alıp veremediği ne?
Neden onlar gibi düşüncelere sahip olmadığım için dışlanıyorum?
Neden sevgili dert ortağım söylesene, senden başka kim beni anlıyor?
Mutsuzum. Hemde çok... Ağlamak artık tatmin etmemeye başladı beni. Üzerimdeki bu ağır yükü atamıyorum . Söylesene dert ortağım ruhumu bedenimden ayırısam mutlu olabilirmiyim eskisi gibi? Onu getirebilirmiyim... Canım çok yanıyor. Sana andım olsun sevgili günlük. Birgün o lanet olasıca ilaçları kestiğim an ruhumu bedenimden ayırısam, işte o zaman ben mutlu olacağım. Sonsuza dek, yok olarak....

Elimdeki kalemi masanın üzerine bırakıp göz yaşlarımı sildim. Bu gün, daha öncede yaşamış olduğum ataklardan birini daha yaşıyordum. Kendimi kötü hissettiğimde elime kalemi alıp günlüğe dökerdim tüm dertlerimi. Sanki günlük değilde beni dinleyen bana değer veren biriymiş gibi tüm dertlerimi alıyordu benden. Müzikleride unutmayalım tabii bu hayattaki tek arkadaşlarımdı onlar. İki dakikalık bir müzik bana o kadar iyi geliyordu ki... Masanın üzerine duran telefonumdan Billie Eilish'in listen before i go şarkısını açtım. Melodi tüm odayı kaplarken gülümsedim. İşte ilk ve tek arkadaşım... İnsanlar ölmemi istiyordu. Yada ben öyle hissediyordum. Bilemiyorum... Ölsem güzel olmazmıydı? Dünya daha temiz bir hale gelirdi. İnsanlar daha rahat ederlerdi.
Evet doğru karar vermiştim. Ölmeliydim. Hemen şimdi!

Balkonun kapısını açıp o temiz zannettiğimiz pis havayı içime çektim müziğin sesi az da olsa geliyordu o çarpıtıcı ritimleri duyabiliyordum. Gök yüzü beni bekliyordu, Öldüğümde gömüleceğim toprak beni bekliyordu...
Hadi Adelya başarabilirsin, ölebilirsin...
Sadece ayaklarını sarkıtacaksın zor bir şey değil. Peki annem ne olacak? En büyük destekçim her daim yanında olmazsa bile beni önemseyen annem ne olacak? Ben ölürsem üzülürmüydü arkamdan veya ağlarmıydı intihar ettiğim için...

Yapamazdım. Daha zamanı değildi. Annem beni önemsiyordu kimse beni önemsemese bile o beni önemsiyordu. Balkonun kapısını kapatıp yatak odama geçtim. Sinirden herşeyi duvara attığım için her yer cam parçalarıyla dolmuştu. Kırılan parçaların ayaklarımı kesmesine dikkat etmeden yatağıma oturup yerde duran cam parçalarından birini alıp koluma küçük bir sıyrık bıraktım. Damarlarımdan akan kan kolumda süzülürken derin nefes aldım. Kolumdan akan kan beni rahatlatıyordu içimdeki acıyı birazda olsa götürüyordu.

Bipolar hastasıydım üç yıldır bu hastalığı yenmeye çalışıyordum ama bir türlü yenememiştim. 15 yaşımdan beri bipolar hastasıydım.

O öldükten sonra.

Beş yaşından beri sevdiğim ilk aşkımın ölümünden sonra bu hastalığım meydana geldi. Kanser hastasıydı o. Kemo terapi nedeniyle saçları dökülmüşken bile çok yakışıklıydı. Beni alev gibi yakan mavi gözlere sahipti. O kadar yoğun bakardı ki bana hep onun gözleri gibi bakan gözlerim olmasını isterdim. Ama şuan o yoğun bakan gözler yoktu.

KIRIK MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin