25.Bölüm: Bir Tutam Gamze

184 60 78
                                    


25.Bölüm: Bir Tutam Gamze

*Savaş bize karşı Kırık Mavi. Bu eller asla ayrılmayacak...*

( Müziği açıp okumanızı tavsiye ederim(: )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Müziği açıp okumanızı tavsiye ederim(: )

Boğulmak bu muydu? Nefesinin kesilmesi, soğuk suyun teninde ahenk içinde gezindiği bedeninin, havasız kalmasımıydı?

Ya da düşünceler mi boğuyordu beni?

Ne kadar da kendimi tanımıyor muşum ben. Hiç kendini tanımaya çalıştın mı Ruhum? Çalışmadın. Çünkü kendini düşünmek için bile fırsat vermedim sana. Affet beni olur mu?
Çünkü ben kendimi asla affedemiyorum...

Eğer bir gün affedersen beni, dokun olur mu tenime.

Hissettir kendini, sev, okşa, yaşadığımı anlayayım...

Soğuktu hava. Oldukça hemde... Üşüdüğümden değil, düşüncelerimden soğuktu hava. Ellerimi kollarıma sürtüp bir az da olsa ısınmaya çalışıyordum. Saçlarım yüzüme yapışmış ve dağınıktı. Elimi kolumdan çekip saçlarımı geriye aldım. Hiçbir şeye cevabım yoktu. Belki de Ali haklıydı.

Zaman istiyordur bazı şeyler.

"Şunu üzerine örtelim." Dedi içeriden getirmiş olduğu ince pikeyi üzerime örterken. Pikenin değdiği her yer sanki kurutma makinasının altına girmişim gibi ısırıyordu bedenimi.

Bacaklarımı kendime çekip, pikeye daha sıkı sarıldığımda Ali yanıma oturup şezlongta yerini aldı. " Korkacağını tahmin edememiştim." Dedi nefes vererek. Bilerek yapmadığını bende biliyordum. Amacı korkutmak değildi. Amacı, anlam vermediğim bir şekilde bana birşeyleri kanıtlamaya çalışmasıydı.
"Önemli değil." Dedim zorlaki bir şekilde gülümseyerek. " Sudan nasibimi aldım işte."

Gülümseyip bakışlarını suya çevirdi. Nedense bu duruma şaşırmıştım. Geldiğimizden beri buz gibi bakan yüzü bir anda gevşemiş ve buz bakan gözlerin yerini parlak bakışlar almıştı.

" Bakma bana öyle," dedi bakışlarını havuzdan çekmeyip konuşurken. Ona baktığımı anlamıştı. Önüme döndüm ve nefes verdim. " Sert bir insan olabirim ama bende insanım. Anlıyor musun? Gülümseye biliyorum yani."

"Anladım." Dedim gözlerimi devirerek.

"Bu saatte neden ayaktaydın?" Dedi bakışlarını bana çevirip az önceki parlak bakan gözlerin altında gizlenen boş bakışlar yüzünde peyda olurken.

"Uyuyamadım. Aklıma o geldi. Onu aramak iyi geçeceğini bildiğim için onu aradım." Dedim tek nefeste. Aslında açıklamam çok yersiz ve saçmaydı. Uyuyamadım da diyebilirdim. Ama bilmediğim bir şekilde herkese Toprak'ı anlatmak istiyordum. Onun bendeki değerini, bana kattığı duygularını, gözlerini, kaşını, dudaklarını, gülerken yanağında olan o küçük çukuru,  herkese anlatmak istiyordum. Çünkü hiçbirseye sahip olmayan ben, en büyük hazineme onla tanışarak kazanmıştım. Benim en büyük hazinem ona olan sevgimdi.

KIRIK MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin