7.Bölüm: Yapboz Parçaları* Onun ruhu, şarkılardan biriktirdiği cümlelerdi....
Hayat bazen bize öyle bir oynar ki o zamanı durdurmak ve sonsuza dek yok etmek istersin. Hiç yaşanmamış gibi davranır ve bundan ders alırsın. Şuan tam olarak böyle hissediyordum. Zamanı geriye almak gibi bir özel gücüm olsa şuan bu durumun olmaması için kullanırdım. Toprak burnundan öfkeli bir şekilde soluklanarak Denizle aramda duran boş sandalyeyi çekip oturmuş sert bir şekilde Deniz'e bakıyordu. Hissediyordum kötü şeyler olacaktı yine herşeyi berbat etmiştim. Ortamdaki gerginliği bozmak adına boğazımı temizleyip Toprak'a bakarak gülümsedim.
" Aa Toprak sendemi burdaydın. Naber?"
Kurduğum cümlenin saçma olduğunun farkındaydım ama şuan bunu düşünmenin ne zamanı nede yeriydi. Toprak beni umursamayıp Deniz'e bakmaya devam ederken Denizin'de ona iğneleyici bir şekilde baktığını gördüm. Bu ikisinin birbiriyle derdi neydi?
Toprak burnunu çekip bakışlarını bana çevirdiğinde yutkunup gözlerinin içine baktım. Bakışlarıyla öldürecekmiş gibi bakıyordu hatta nefret eder gibi... Toprak'ın ilk defa böyle baktığını gördüm sanki benden nefret ediyormuş gibi. Gözlerimi boş masaya çevirdim yüzüne bakıp nefret bakışlarına mağrus kalmak istemiyordum. Toprak bana ve Denize uzunca bakıp masadan kalktı. Ayağa kalkıp arkasından gidecekken Deniz'in gülümsediğini fark ettim. Bu neydi şimdi Toprak'ın gitmesinden hoşnut buluyor gibi.
"Komik bir şey mi var?" dedim yüzüne tükürürcesine. Tamam Deniz çok iyi birisiydi, bana çok yardımı dokunmuştu ama bu onun bu durumda gülebileceği anlamına gelmiyordu. Cevap vermesini beklemeden kantinden çıkıp bahçeye çıktım. Büyük ihtimalle çoktan okulu terk etmişti. Nefes verip arka bahçeye baktığımda kimsenin burada olmadığını fark ettim. Toprak gitmişti ve nereye gidebileceğinden gram bilgim yoktu sadece tek bildiğim kalbimde hissettiğim o dayanılmaz ağrıydı. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum Toprak benim hiçbirşeyim di arkadaşım bile değildi peki neden böyle hissediyordum?
Aklıma gelen fikirle yutkundum" Sadece bir yer" dedim içimden. Sadece bir yer ...
Bahçedeki insanların bana bakmasını umursamadan koşmaya başladım. Şuan Toprak'ın bana ihtiyacı vardı. Bana nefret eder gibi bakamazdı. Ben onun aynadaki yansımasıysam bana nefret eder gibi bakamsı normal değildi. Aklımda sadece bir yer vardı Tepe dedim içimden. O günler Toprak'la birlikte gidip bütün şehirin üstünde durup bağırdığımız yer. O gün birbirimizle ruhumuzu da paylaşmıştık ve ben şuan ruhumu açtığım insanı kaybedemezdim. Koştum nefes almayı bırakır gibi, koştum yaşamayı ölmeye tercih eder gibi... Tanrıdan bu zamana kadar mutlu olmaktan başka hiçbir şey istememiştim. Ama bu gün başka bir şey istiyordum tanrıdan, Toprak'ı benden almamasını istiyordum. Belkide yıllardır en büyük dileğim olan mutluluğu Toprakla bulmuştum. Şimdi hayattımdan hiç var olmamış gibi çıkarsa ben bitirdim.
"Duyuyormusun sesimi?" Dedim gökyüzüne bakarak. " O da hayatımdan çıkarsa ben yaşayamam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK MAVİ
Teen FictionZihnimin o karanlık sokaklarda mavi edasıyla dolanıyordum günlerce, çünkü ben Kırık Maviydim. İnsanlardan uzak olan, kendinden uzak olan kırık bir kız. Evet, o benim. Yok oluyordum usulca, ve bu durum kimsenin umrunda değildi. Ondan başka... Bana "...