12.Bölüm: Güzel Kadın
* Her insan kendi romanının kahramanı değilmiydi zaten...*
Bazen bazı anılar vardır her saniyesini aklına kazıdığın ve unutamayıp bu durumdan ders çıkardığın.
Bir çıkmaza girip sanki insanlardan ve en önemli kendinden uzak durmak için girdiğin o çıkmaz. Bir kere girersin oraya unutmaya çalışırsın aklına kazıdığın o seni ateşe atıp üzerine benzin döken düşüncelerini. Ama o zihninde dönen düşünceleri unutmak yerine onlarla boğulmaya başlarsın. Zihnine kazıdığın o düşünceleri nasıl hiç olmamış gibi unutabilirsin ki? İçinde yanan o ateş seni çöktürmez aksine seni olduğundan dahada güçlü biri yapar sonuçta bir kere yanan kalp yeniden harmanlanmız.Miyop birinin uzaktan ağlarken aynadan kendini izlemesi gibi hissediyordum kendimi. Canın bir şeye sıkkın nefes almak bile sana zor geliyor ama bunun nedeni bilmiyorsun aynı gözleri bozuk olan kızın aynada sadece bulanık yüzünü görmesi gibi. Kendimi göremiyorum. Kalbimde hissettiğim dayanılmaz bir ağrı vardı. Gözlerim ağlamaktan kızarmış ve şişmişti.
Peki neden?
İlk defa biri tarafından şiddet veya aşağılayıcı laf yemiyordum. Melisa'nın bana yardım etmesi mi beni üzmüştü veya Ece'nin kullandığı kelimeler?
Yada karşı çıkmadığım için kendime olan sinirim için mi akıyordu göz yaşlarım?Hayatım tahterevalli gibiydi bir tarafı eksik olursa yere yaklaşıyordum. Eksik olan yerimi güzel anılarımla doldurmak yerine dibe batmayı tercih ediyordum. Dibe batıp hiç çıkamamak...
Dolmuş gözlerle aynadaki yansımama baktım. Aklımda binlerce soru ve sadece cevabını merak ettiğim tek bir soru vardı.
Sen kimsin Adelya?
Ben kimim ruhum? İsmim Adelya soy ismim bile yok. En azından benim için yok. Belkide çıkışı bulmaya çalıştığım labirentin kilit anaktarı budur?
Sadece bu soru. Benim kim olduğum cevaplayacak kadar kendimi bilmediğim tek soru. Bu soruyu nasıl ve ne için cevaplayacağimi bilemediğim tek soru. Ben kimim ve ne için yaşıyorum bu kadar acıyı? Sevdiğim adam öldü sustum. Babam bir kere bile kızım demedi sustum. Ece ve tüm okul Fırat'ı hak etmediğim için öldüğünü iddia etti sustum. Ama artık susacak yüreğe sahip değildim kül olmuş bir kağıt tekrardan harmanlanmaz. Artık karşılarında kimsesiz, zayıf bir kız yoktu.Aynanya daha da yaklaşıp mavi boş bakan gözlerime odaklandım.
Sen Adelyasın ve kimsen yok.
Bu kurduğum cümle çok ağırdı ama artık bu ağırlıkla yaşamayı bilecektim çünkü hayat bana başka seçenek bırakmamıştı. Titreyen parmaklarımı aynaya yaklaştırıp ağlayan yansımamda ki göz yaşlarımı sildim. Gerçeğini bile silemezken yansımayı silmek çok yıpratıcıydı. Boş bir şekilde aynadaki yansımama bakarken kapının sert bir şekilde açılmasıyla bakışlarım o tarafa yöneldi. Deniz nefes verip,yanıma gelip bana sarıldı. Bu durumu garipsesem de hiçbirsey yapmadım. Peki neden bana sarılma gereği duymuştu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK MAVİ
Teen FictionZihnimin o karanlık sokaklarda mavi edasıyla dolanıyordum günlerce, çünkü ben Kırık Maviydim. İnsanlardan uzak olan, kendinden uzak olan kırık bir kız. Evet, o benim. Yok oluyordum usulca, ve bu durum kimsenin umrunda değildi. Ondan başka... Bana "...