KIRIK MAVİ

14.Bölüm: Gözleri kanlı

Bu bölüm İzmir depreminden etkilenen herkese ithaf edildi.

14:BÖLÜM : Gözleri kanlı

Ruhuma dokunan kirli parmakların izi çıkmıyor....

Kapkaranlık zihnin ortasında kendini arayan siyah siluet vardı. Hayatı karşısına almış tek bir şekilde savaşıyordu zihniyle, kendisini bile tanıyamıyordu genç kız. Tek bildiği birşey vardı oda yok olmaktı. Olacaktıda zaten herkesten, kendisinden yok olacaktı. Yok olurken tek düşüneceği şey ise bu hayata neden geldiğini ve neden bu kadar yükü kendisinin kaldırdığıydı. Tanrıyla hesaplaşmayı dört gözle bekliyordu Adelya. Ona neden böyle oyunlar oynadığını, neden ona can verdiğini öldüğünde soracaktı tanrıya. Genç kız gözlerini hiç açmayacakmış gibi kapatmıştı şuan derin uykuda olduğunu ve kabus gördüğü kadının alnında oluşan ter damlarından anlaşıyordu. Herşeyden korkan Adelya karanlığa hapsolmuşken karanlık da ona ihanet etmişti en savunmasız anında. Kalbinden vurmuştu genç kadının. Deniz tüm gece boyunca uyumamış Adelya'nın masum yüzünü izlemişti. Genç adam tarif edemeyeceği duyguların içine hapsolmuş tek düşündüğü bu genç kıza yapılan kötülüklerdi. Sinirden ovuç içlerini deliği parmakları açıp Adelya'nın masum yüzünde gezdirdi ve ayağa kalktı. Deniz için Adelya'yı böyle bırakmak hiç içine sinmesede ona yapılan bu kötülüğe göz yumacak değildi. Sesiz adımlarla portmantodan siyah deri ceketini üzerine giyip kapıyı arkasından kapatıp kilitledi. Genç adam Adelya'nın kendisi gelmeden evden çıkmasını istemiyordu. Planladığı gibi şafak vaktinde getirilen siyah arabanın anahtarını kırklı yaşlarda olan adamdan alıp sürücü koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştıran genç hiç olmadığı kadar hızlı gidiyordu. Sabahın ilk saatleri yolda kimsenin olmadığı için genç adam bunu sorun etmedi. O iki adamın yerini tek telefon konuşması ile bulmuştu genç adam. Kimseden korkusu yoktu, kendinden bile korkusu yoktu. Arabayı boş deponun önünde durdurup arabadan indi. O iki adam gecenin geç saatlerinde Adelya'ya kötü davranışlarda bulunmuş ve kaçmak için bu depoyu seçmişlerdi. Adam sinirli bir şekilde elindeki çakiyi cebine koyup depoya girdi. İki adam ayrı köşelerde yanlarında bitmiş olan içki şişeleri ile uyuyorlardı. Genç adam sinirli bir şekilde elini demir bidonlara vurup ses çıkarttı. İki adam o sesle birbirine bakıp uyanınca bakışları korku ve endişe ile Deniz'e kaymıştı. Deniz sinirli ve bundan zevk alırcasına adamın omzundan itip diğer adamla aynı yerde oturmasını sağladı. Adamlar hala içmiş oldukları alkolün etkisiyle hayal gördüklerini zannederken Deniz'in sert yumruklarına karşılık vermiyorlardı. Bu duruma sinirlenen genç adam. Adamların yüzlerine tükürürcesine bağırmaya başladı.

"Karşılık verin!" Dedi genç adam. Adamlar olayın şokunu atlatıp ayağa kalkmaya yeltenselerde Deniz boyunlarından tutup geriye savurdu.

"Hani ikiye tektim göstersene lan!" Değip esmer çocuğun yüzüne yumruğu geçirdi. En çok Adelya'ya dokunan oydu. Genç adamın gözü dönmüştü ne yaptığını bilmiyor sadece yumrukalrını savuruyordu.

Yüzleri tanınmaz hale gelen iki adama vurmaktan vazgeçip ayağa kalktı genç adam. Öfkesi hala dinmemişti elini alnına götürüp terini sildi. Daha bitmemişti cebindeki çakiyi çıkartıp çakiye doğru fısıldadı.
"Sıra sende" dedi delici bakışları çakinin üzerinde gezinirken. Histerik bir şekilde gülümseyip adamlara doğru yaklaştı adamlar ayağa kalkamayacak haldeydi ilk önce esmer olana yaklaştı genç adam. Adamın üzerindeki pantolonu tek hamlede çıkartıp çakiyi penisine sapladı. Acıdan kıvrınan esmer çocuğu izlerken genç yaptığının zevkini çıkartıyordu. Dakikaların ardından sesi kesilen esmer çocuğa yaklaşıp kullağına fısıldadı.