Bölüm-4 O Ölmeli

55 25 3
                                    

Medya: Victor

4 Kasım 1986
Ertesi gün Liza kendini çok hasta hissediyordu.Annesi bayan Steiner onun sürekli yanındaydı.
O gün okul olmadığından dolayı Eleanor, Victor ve Betsy Liza'yı ziyaret etmeye karar vermişti.
Evlerinin kapısın önüne geldiklerinde Eleanor tozlu zile bastı.
Sessizlik
Eleanor tekrar zile bastı.
Sessizlik
Sonunda kapıyı gülen suratlı bayan Steiner açtı.
Bayan Steiner:
-Hoşgeldiniz çocuklar.
Ardından sesini Liza'nın duyamayacağı şekilde kıstı.
-Onu çok yormayın lütfen.İçimde kötü bir his var.Yemek yemiyor,kusuyor,geldiğinden beri suratı bir karış.Yüzünün rengi attı benim kızımın.Bakın siz bir şey biliyorsanız lütfen söyleyin.Onun için endişeleniyorum.
Betsy endişeli kadının elini eline aldı.
Betsy:
-Merak etmeyin, biz bir şey bilmiyoruz.Kızınız sadece hastalanmıştır bir iki güne geçer.
Eleanor özellikle "biz bir şey bilmiyoruz" lafına karşı sinirli sinirli nefes verdi.
Victor bunu anlamıştı ve Elini Eleanor'un omzuna koyup "Sorun yok" imajı vermeye çalıştı.
Eleanor Victor'a ağız kenarıyla gülümsedi ve hepsi içeriye girdiler.Bayan Steiner eliyle işaret ederek yukarıyı gösterdi.
-Odasını zaten biliyorsunuz.Dediklerimi unutmayın çocuklar.
Bayan Steiner'in bu sözleri ardından Betsy,Eleanor ve Victor yukarıya çıkmaya başladılar.
Liza'nın odasına girdiklerinde gördükleri manzara hiç de hoş değildi.Liza'nın gözleri kaymıştı ve gözlerinden kanlar akıyordu.
Tıpkı Liza'nın anlattığı ayindeki çocuklar gibi
Aynı zamanda Liza bir şeyler söylüyordu ama hiç bir kelimesi ayırt edilemiyordu.
Betsy,Eleanor ve Victor gördükleri karşısında dehşete kapıldılar.Betsy
"Liza kendine gel" diye bağırdı.Odanın kapısı açıldı ve içeriye Bayan Steiner girdi onun gözleri de kaymıştı ve gözlerinden kanlar akıyordu.
Bayan Steiner
-O ölmeli,o ölmeli,o ölmeli
Evin içinde çığlıklar yükseliyordu.
Ve sonunda alarm çaldı.
Betsy dehşet içinde çığlık atarak yataktan doğruldu.Arkadan saatin "tık,tık,tık" diye sesi geliyordu.
Betsy uzun uzun nefes alıp verdi.Daha sonra saate baktı.
Saat gece 4:52'yi gösteriyordu.Betsy korkusuna hakim olamayıp sessizce ağlamaya başladı.
O korkunç ses kulağında yankılanıyordu.
"O ölmeli,O ölmeli,O ölmeli"
Daha sonra bunları kafasından atmaya çalıştı.Ama olmuyordu,yapamıyordu.En sonunda uykuya daldı.
Ertesi sabah Eleanor ve Betsy yine beraber okula doğru yürüdüler.
Aralarında bir sessizlik vardı ve bunu ilk bozan Eleanor oldu.
Eleanor
-Betsy kendimi çok kötü hissediyorum.Dün gece bir rüya gördüm.
Betsy bunu duyunca aşağıya bakan kafasını yukarı kaldırıp Eleanor'a döndürdü.
Betsy:
-Ne rüyası Eleanor?
Eleanor anlatmakla anlatmamak arasında kalmış gibi duruyordu.Fakat en sonunda konuştu.
-Victor sen ve ben Liza'nın evine gidiyorduk.Sonra onun odasına çıkıyorduk ve gözleri...
Betsy konuştu.
- Evet Eleanor gözleri ne?
-Gözleri kaymıştı ve kanlar akıyordu.Bir şeyler söylüyordu ama anlamadım.Sonra içeriye Bayan Steiner girdi onun da gözleri Liza'nınkinden farksızdı.Ve 3 kere "O ölmeli"dedi.
Betsy duraksadı.Duyduklarını sindirmeye çalışıyor gibiydi.Eleanor Betsy'nin biraz önünde durup arkasına döndü
-Ne oldu Betsy?
Betsy yutkundu.Yüzünden korkmuş olduğu açıkca belli oluyordu.
-Bu çok garip,çünkü aynı rüyayı harfi harfine dün gece ben de gördüm.
Eleanor bunu duyunca gözlerini kapattı biraz bekledi ve yeniden açtı.
-Sanırım bize bir imge gönderdi,Betsy
Betsy:
-Öyle görünüyor Eleanor.
Birlikte okula yürümeye devam ettiler.Okula ulaştılar ve ilk dersi atlattılar.Teneffüs'te Liza'yı da alıp bahçeye çıktılar.Liza çok solgundu.Ağızından zar zor kelime alınıyordu.Dudakları kurumuştu,gözlerinin altında hafif morluk vardı ve göz kapakları şişmişti.Belli ki dün gece uyumamıştı ve sürekli ağlamıştı.
Bahçede bir banka oturdular.Tam karşılarından Morgan geçiyordu Eleanor Morgan'a seslendi.
-Hey!Bakar mısın?
Morgan yanlarına geldi.
-Efendim?
Eleanor konuştu.
-Leo ve Victor'u çağırabilir misin?
Morgan nefes verip onaylarcasına başını salladı.
Yaklaşık 10 dakika sonra Leo ve Victor yanında Morgan'la geldiler.Tüm okul Liza'yı konuşuyordu ve olayı Morgan da biliyordu belli ki bu konuşmayı dinlemek için kalmıştı.Yüzünde umursamaz bir tavır vardı ancak merak içinde olduğu da aşikârdı.
Liza Leo'ya baktı.
-Bana destek olduğun için teşekkür ederim abi
Leo gülümsedi ve "Sen benim kardeşimsin" dedi.Morgan küçümseyici bir bakış attı.
Morgan:
-İyi kandırıyorsun insanları.Bu masalın çok tutmaz iki güne unutulur benden söylemesi.Kimse böyle zırvalarına inanacak kadar delirmedi.
Leo kaşlarını çatıp
-Kardeşim yalan söylemiyor laflarına dikkat et!
Dedi.
Morgan kavga çıkarmak istiyor gibiydi.
-Leo,laflarıma dikkat etmezsem ne yapacaksın?A yoksa ayin düzenleyip beni öldürür müsün?
Leo yumruğunu sıktı.Morgan'a tehditkâr biçimce bakıyordu.Ama Morgan bunu çok da önemsemiyordu.Leo daha fazla dayanamadı ve Morgan'ın suratına sert bir yumruk attı.Bu sırada kavgaya tutuştular.İkisi de durmuyordu.Victor onları ayırmaya çalışıyordu.Hatta kazayla bir iki yumruk yemişti.
En sonunda okulun çatısının hemen altındaki Megafon'dan ses geldi."Leo,Morgan ve Victor derhal müdürün odasına"
Victor:
-Neden ben? Olan da bana oldu.
Onlar müdürün odasına doğru yürürken Liza'nın başı döndü ve yere düşecek gibi oldu ancak Betsy onu tuttu.
Betsy:
-İyi misin Liza?
Liza'nın gözleri kaydı ve ağzından şu kelimeler döküldü.
"O ölmeli."

Şeytanın ElçisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin