Bölüm-19 Hain

15 5 14
                                    

Derin bir sessizlik oluştu. Leo buruktu fakat olacakları önceden biliyormuş gibi de sakindi.  Öleceğini bilse yine de vazgeçmeyecek kadar kararlıydı. Eleanor ne yapacağını bilemiyordu. Bir yanı delicesine bağırmak, ağlamak, isyan etmek istiyor; diğer yanı ise arkadaşlarına destek olması gerektiğini biliyordu. Morgan garip bir şekilde hiç tepki vermedi. Eleanor ürkerek Morgan'ın yanına yaklaştı ve omzuna dokundu. Morgan şoku atlatamadığı için Eleanor'un söylediklerini duymuyordu bile. En sonunda birkaç damla göz yaşının ardından  Morgan konuşabildi.

-Ne yapacağım ben şimdi?

Titreyen sesiyle ağzından dökülen bu bir iki kelime bile çaresizliğini gösteriyordu. Zaten hemen ardından da hıçkırıklara boğuldu. Eleanor onu alıp koltuğa götürdü. Morgan ağlamayı durduramıyordu. Eleanor Morgan'ın bu haline dayanamayıp aynı şekilde hıçkırıklar eşliğinde gözlerinden yaş akıtmaya başladı. 

Ertesi Gün

 Grup, doktor Jason'ın evinde kalmıştı o gece. Morgan yatağında öylesine yatıyordu ki kimse onu yerinden kaldırmak istemedi.

Ağlamaktan kıpkırmızı kesilmiş Eleanor mutfağa gidip birkaç yudum su aldı. Daha sonra gözüne birşey ilişti.  Parıl parıl parlayan Dolunay Tılsımı...

Eline alıp biraz gözetledi.  Gördüğü şey karşısında elindeki tılsımı hemen yere fırlattı. Gördüğü şey ise Phill ve Brian'ın cehennemin her yerinde yankılanan acı dolu bağırışlarının ardındaki sebepti. Zebaniler yanlarında kol geziyordu. Brian kendini tutamayıp ağlayacaktı ama Phill'in söylediği sözler onu ayakta tutmaya yetiyordu. "Merak etme, Adrian bizi bu durumda bırakmaz kurtaracaktır eminim." Ki Adrian onları kurtaramazdı. Ancak Eleanor onları görmüştü. Şimdi ise tek çare Eleanordu.

Hemen Leo'nun yanına koştu. Leo şaşkınlıkla yattığı yerden kalkıp Eleanor'a baktı. "Neler oluyor?" Eleanor çok korkmuştu ancak en sonunda gördüğü şeyi anlatabildi. Leo hemen düşünmeye başladı. "Bu böyle olmayacak Eleanor. Biz başımızı bu yastığa koyup nefes alırken onlar bizim yüzümüzden işkenceye maruz kalıyor." Biraz bekleyip devam etti. "Kalk hadi." Eleanor şaşkınlıkla baktı. "Nereye?" Leo odadan çıkmıştı ancak bağırarak "Bu işe bir son vermeye" diyebildi.

Kıyafetlerini değiştirdiler. Eleanor eline şeytanın hançerini aldı.  Leo ise Morgan'a haber vermek için yanına gitti. Morgan duyunca sinirlenip ayağa kalktı. "Neden bana söylemediniz!"

Leo "Çünkü kötü durumdaydın gerizekalı."

Biraz bekleyip ardından devam etti. "Ne yapalım bu halde seni de mi yanımızda götürelim?" Morgan "Evet!" diye bağırdı. "Beni anlayacağını düşünmüştüm Leo. Betsy'ye olanları sen de biliyorsun. İntikam almak için çıldırmadığını söyleme bana!" Leo da ayağa kalktı. "Tamam... sen haklısın oldu mu?" Morgan kafasını sallayıp "Kesinlikle" dedi ve hazırlanmak için Leo'yu kapı dışarı etti. 

Leo, mutfaktan Dolunay Tılsımı'nı aldı ve Morgan için bir silah aramaya başladı.  Bu sırada zemindeki mutfak dolaplarından birini açtı. Orada bir merdiven vardı ve aşağıya iniyordu. Eline hemen bir mum kapıp yaktı. Yavaş adımlarla dolabın içerisine girip aşağıya inmeye başladı. Bu sırada aklında sadece tek bir soru vardı. "Bu lanet olası şey de ne?" 

İyice aşağıya indiğinde ağlamayla karışık yalvarma sesleri duydu.  Bu ses Doktor Jason'a aitti. 

"Hayır efendim... hayır ben size asla ihanet etmem."

Kalın ve kaba bir ses

O halde onlara neden gerçek tılsımı verdin!?"

"Efendim anlayın annem... sizin için çalıştığımı bilmiyor. O kahrolası veletlere gerçekten yardım etmek istedi."

"Seni bir kez affetmiştim Jason... Bu bir daha tekrarlanmayacak!"

"Hayır! Hayır! Yüce şeytan affedin beni hayır!"

Sessizlik

Leo bunları duyunca koşarak kaçmaya başladı.
Morgan'ı ve Eleanor'u kolundan tutarak evden çıkardı.
"Ne oluyor?" Demelerine kalmadan artık çıkmışlardı.
Üçü de koşuyorlardı.
Eleanor " Leo birşey söyle ne yapıyoruz biz?"
Leo Eleanor'a baktı. Aynı zamanda hâlâ koşuyorlardı. "Aşağıda... Aşağıda."
Morgan "Ne aşağıda ne diyorsun?"
Leo " Aşağıda gizli bir geçit vardı inip baktım Jason bir yalancı! Şeytan için çalışıyor."
Eleanor "Hayır olamaz! O zaman dolunay tılsımı gerçek değil. Bütün umutlarımızı kaybettik. Leo "Hayır, dert etme o gerçek. Bize gerçek tılsımı vermişler" Leo durdu, ardından diğerleri de durdu. Leo kalan cümlesini devam ettirdi. "Annesi oğlunun piçliğini bilmiyor.Bize gerçekten yardım etmek istemiş kadın. Ve bize verilen tılsım gerçek olduğu için Jason'ın evindeki gizli bölgede Şeytan onu öldürdü."

Eleanor "Aman tanrım! O halde bilerek Adrian'ı -"
Morgan Eleanor'u durdurdu. " Evet doğru... O yaşayacaktı... yaşayacaktı." Dedi yavaş yavaş alçalan sesiyle. Eleanor  "Morgan sakin ol."

Morgan bağırarak devam etti "NASIL SAKİN OLAYIM? ADRİAN YAŞAYACAKTI AMA O ADİ HERİF YÜZÜNDEN ÖLDÜ!"
Leo " Eleanor haklı. Öfke şu an bizim işimize yaramaz. Bu işi kökten bitirip sonsuza kadar unutacağız."
Morgan sinirle nefes verdi "Hadi şu şeytan bozuntusunu cehennemin kızgın sularında boğalım!"

Şeytanın ElçisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin