Bölüm-15 Marquis Winslow

21 9 20
                                    

Medya: Morgan

Leo Adrian'ı tuttu ve sertçe çekti:
-Sen aptal mısın acaba? Kardeşim ve arkadaşım senin yüzünden öldü! Şimdi de öylece gitmene izin mi vereceğim! Rüyanda görürsün canım!
O sırada Betsy Leo'ya dirseğiyle vurunca Leo sustu. Betsy devam etti:
-Adrian beni dinle! Eğer bize gerçekten yardım edersen onları yenebiliriz! Hem daha fazla kişi ölmez hemde arkadaşlarımız boşu boşuna ölmemiş olur.
Adrian cevap vermedi.
-Beni duyuyor musun?!
Adrian düşünceli düşünceli baktı ve:
-Ya başaramazsak!
Leo söze girdi:
-Hadi ama seni daha fazla bekleyemeyeceğim!
-O zaman beni bıraksaydın da atlasyadım!
Bunu duyan Leo sinirlendi. Bu sefer Betsy de sinirlenmişti ki Leo'ya engel olmadı.
-Seninle işimiz var! Yürü hadi! Çabuk!
Adrian daha fazla direnemedi ve birlikte ağaç eve gittiler.

Eve geldiklerinde Morgan ve Eleanor da oradaydı. Eve girdiklerinde Morgan ve Adrian göz göze geldiler. Adrian hemen sordu:
-Günlüğü okudun mu?
Morgan cevap vermedi ve Eleanor'a baktı. Eleanor ona gülümsedi ve göz kırptı. Morgan Adrian'a doğru gitti ve onu dudağından öptü. Adrian çok şaşkındı. Morgan:
-Evet okudum. Ve ne kadar pişman olduğunu biliyorum.
Sonra Adrian da gülümsedi ve sarıldılar. Leo:
-Romantizminiz bittiyse çözmemiz gereken bir durum var diye hatırlıyorum!

Oturdular ve düşünmeye başladılar. Leo sordu:
-Anlat bakalım Adrian.
Adrian:
-Tam olarak neyi?
Leo:
- Biz şu Marquis'le nasıl tanışabiliriz?
Adrian durup düşündü.
-Benim cehennemde güvendiğim bir kaç kişi var.Onlardan yardım isteyebiliriz.
Betsy
- Tamam, vakit kaybetmeye gerek yok harekete geçelim.
Adrian cehennemden arkadaşlarını çağırmak için bir ayin yapmaya karar verir.
Ağaç evden çıkıp ormanın derinliklerine doğru ilerlerler.
Sessiz sakin ve ağaçların olmadığı bir yer bulunca hemen ayin'e başladılar.
Adrian ortaya geçti kimsenin elini tutmuyordu.
Ancak diğerleri Adrian'ın çevresinde el ele tutuştular.
Adrian ortada şu sözleri tekrarlıyordu.
"Phill, Dorothy ve Brian sizi çağırıyorum! Sizden yardım bekliyorum!"
Daha sonra Eleanor,Morgan,Leo ve Betsy bu sözleri "çağırıyoruz" ve "bekliyoruz" olarak değiştirerek tekrar ettiler.
Daha sonra herkes ellerini bıraktı.
Etraf hâlâ sessizdi ortalıkta birileri yoktu.
Daha sonra herkes işe yaramadığı fikrine kapıldı.
Ancak ağaçların arkasından yaklaşan 3 silüet göründü.
Adrian onları görünce gülümsedi.
"Işte benim arkadaşlarım."
Aralarından tek kız olan Dorothy ilk konuşan oldu.
"Sen Adrian, yüce Lucifer'a ihanet ettin.Şimdi bizden yardım mı bekliyorsun?"
Daha sonra Brian Dorothy'yi durdurup kendisi konuştu.
- Arkadaşımıza tabii ki yardım edeceğiz Dorothy.
Doroth bağırdı.
-Ama o pis bir hain!
Daha sonra phill Dorothy'yi susturdu.
- Kes sesini!
Daha sonra Adrian'a bakarak devam etti.
- Seni görmeyeli epey bir özledim Adrian.
Adrian gülümsedi.
- Ben de sizi.
Daha sonra Adrian konuya girdi.
- Sizin edeceğiniz yardım benim için ve arkadaşlarım için çok önemli. Onları Marquis Winslow ile tanıştırmam lazım.
Yardım edecek misiniz?
Brian kafasını onaylayarak salladı.
- Dostum tabii ki böyle bir durumda seni yalnız bırakamayız.
Dorothy çok da hoşnut durmuyordu.
Grub'a aşağılayıcı gözlerle bakıyordu.
Eleanor da ona sinirli bir bakış atınca Dorothy kafasını çevirdi.
Phill,Dorothy ve Brian hemen bir hareket yaptılar ve cehenneme döndüler.
Gidip Marquis'u alacaklardı.
Yaklaşık 10 dakika sonra yanlarında Marquis ile geldiler.
Marquis önce Adrian'a sonra da bize baktı.
"Yüce şeytan aşkına bu da ne! Nereye getirdiniz beni?!"
Phill
Marquis'u susturdu
- Seni dünyaya getirdik.
Adrian'ın seninle konuşacakları var bizim artık gitmemiz lazım.
Dorothy gitmeden önce Eleanor'a baktı.
-Çok yazık...
Victor iyi birine benziyordu.
Deyip kahkaha attı.
Eleanor tam Dorothy'ye vurmaya giderken Morgan onu durdurup Dorothy'ye döndü.
- En azından Victor Eleanor'u seviyordu. Brian senin yüzüne bile bakmıyor. Ondan hoşlandığını çok belli ediyorsun.
Dorothy bunu duyar duymaz suratı asıldı.
"S-Saçmalama!" Deyip uzaklaştı.
Daha sonra Marquis,Adrian,Morgan,Leo,Betsy ve Eleanor baş başa kaldılar.
Söze ilk başlayan Betsy oldu.
- Sizi buraya söylemeden getirdikleri için üzgünüm.
Ama konuşmamız gerek.
Marquis Betsy özür dileyince biraz yumuşadı.
Marquis:
- Hançeri yüce şeytana geri götürün.O bağışlayıcıdır.
Betsy:
- Yapamayız. Senin o yüce dediğin şeytan,bizim hayatlarımızı mahvetti.En yakın arkadaşlarımızı dostlarımızı ailemizi biz kaybettik.
Şimdi ondan af bekleyemeyiz.
Marquis biraz üzülmüştü ama belli etmedi ve kendi bildiği yoldan gitmeye devam etti.
- Yüce Şeytan, kötü biri değildir.O benim dostum.
Leo araya girdi.
- Sen bu dediğine inanıyor musun? Eğer o senin dostun olsaydı şu an ona yüce diye hitap etmek zorunda kalmazdın.
Marquis bunu duyunca duraksadı.
Leo'yu haklı bulduğu açıkca belliydi.
Marquis
- Haklısın,ancak yine de ona ihanet edemem. Beni öldürür.
Eleanor konuştu.
- Seni ölmen için zorlayamayız.Ama yaşaman için sınırları zorlayabiliriz.
Marquis düşündü.
- Tamam.Haydi yapalım.ilk işimiz Margaret'ı öldürmek.

ilk işimiz Margaret'ı öldürmek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dorothy

Dorothy

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Phill

Brian

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Brian

Şeytanın ElçisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin