apartment'²

"erkek ve kadın"

Seul'da sıcak bir geceydi, çoğu insan klima veya fanların başında oturmuş farklı yollar ile serinlemeye çalışıyordu. Bu şehirde ki küçük apartmanda ise durum şöyleydi.

Apartman sakinleri erkek ve kadın olarak Yoongi ve Jennie'nin evlerinde durumu analiz ediyorlardı. İki dairede de büyük bir kaos olması kaçınılmazdı. Herkes Jennie'nin salaklığını sinirle konuşuyordu. Jennie başının etini yiyen komşularının karşısında gittikçe eğilirken Yoongi ise masanın üstüne çıkıp sanki bir siyasetçi gibi kendi provagandasını yapıyordu.

"Ona resmen evlenme teklifi ettim! Ve onun tek şaşırdığı ne oldu?!"

Karşında yerde oturmuş komşuları bağırarak cevapladı. "Ne oldu?!"

"İngilizcemin iyi olduğu! Neye şaşırmış?!"

Komşuları yumruklarını yukarı kaldırırken yeniden bağırarak cevap verdiler. "İngilizcenin iyi olduğuna!"

"Sana resmen evlenme teklifi etti ve senin şaşırdığın şey ne oldu?!"

Hyuna'nın bağrışının ardından Sunmi elinde ki küçük plastik topu Jennie'nin kafasına atarken konuştu. "Yoongi'nin siktiğimin ingilizcesine takıldın"

Rośe yeşil biberi kemirmeye devam ederken ayağı ile Jennie'yi itekledi. "Hiç romantiklik anlayışın yok"

Jennie yerinden hızla kalkarken ellerini iki yana salladı. "Hello?! Guys?! Kendimi anlatabilmem için daha kaç dil konuşmam gerekecek"

Hyuna göz devirerek kendini koltuğa atarken Jennie ellerini beline yerleştirdi. "Tamam kabalık ettiğimi kabul ediyorum ama beni de anlayın! Pat diye öyle diyince bende konuyu değiştirmeye çalıştım"

Rośe başını iki yana salladı. "Bu sefer rolleri değiştirdiniz sanırım, sen korkak davranıyorsun"

Jennie kendini koltuğa bırakırken elleri ile oynamaya başladı. "Hayır korkak davranmıyorum sadece o aptal bir anda söyledi"

"Ben artık cesur davranmayacağım, bir anda olan kusursuz söylemime bakın ne oldu"

Yoongi bir balon gibi sönerek masaya otururken Heechul yerinden kalktı ve onun yanına oturdu. "Bak Yoongi bazen cesur olmak her zaman iyi şeylere yol açmıyor, yani demek istediğim belki de bu söylemin için erkendir ha?"

Taemin başıyla onaylayarak kendini Hyojong'un kucağına yaslarken konuştu. "Tamam seni destekledik eğlendik ama Jennie yaşadığı şaşkınlık ile konuyu bilerek değiştirmiş olabilir"

Yoongi'nin omuzları düşerken alt dudağı büzüldü. "Onu sadece etkilemek istemiştim"

Namjoon güldü. "Zaten onu her zaman etkiliyorsun belli bir şey yapmana gerek yok"

Yoongi gözlerini kırpıştırarak dikleşirken heyecanla ona doğru eğildi. "Cidden onu etkiliyor muyum? Gözünde havalıyım? Nereden anladın Namjoon ha? Yoksa gözlerinde ki parıl-"

Heechul, doktorun ağzını kapatırken hepsi birden poker suratlarıyla ona bakıyordu. "Seni övmemizi beklemiyorsun herhalde Yoongi"

Doktor hayal kırıklığı ile Heechul'a yaslandı. Heechul kaşlarını çatarken onu sertçe itti. "Yoongi hayatımın anlamı, unutma ki ten tene sevmiyorum"

Doktor dudaklarını büzerek olduğu yere kıvrılırken Jin yerinden kalktı ve elini onun başının üstüne koydu. "Bazen kadınları ve erkekleri anlamak zor olabilir doktor"

Yoongi kaşlarını çatarken cevapladı. "Neden sanki 3. Bir cinsiyete sahipmişsin gibi cevapladın?"

Sunmi içeceğini kafasına dikti. "Yani demem o ki, artık bu yolun dönüşü yok" Jennie iç geçirdi, bunun elbette farkındaydı ve geri dönmek gibi de bir niyeti yoktu. "Yani bu kitabın sonuna yaklaşıyoruz ha?"*