11. BÖLÜM

486 13 0
                                    

                                 

                                  🍀

Efkarla üflediği sigarasını arabanın camından dışarıya fırlatıp camı kapattı ve yanında oturan güzel karısına baktı.
Yola çıktıklarından beri ağzını bıçak açmıyordu. Onu kırdığını fark etti genç adam. Bir an sonra da umursamazca önüne döndü.

"Sizin eve gitmemiz gerekiyormuş sanırım?"

Camdan dışarıya dalmış genç kız kulağına dolan sözlerle kendine geldi.
"Efendim?"

"Aileni ziyaret etmemiz gerekiyor diyorum."

"Ha...Şey...Buna gerek yok. Gitmeyeceğiz."

Şaşkınca bakışlarını yoldan çekip karısına çevirdi Ateş. Neden gitmek istemediğini anlamamıştı.

"Neden?"

"Hiçbirini görmek istemiyorum...Sahiden bir gelin damat gibi ellerini öpmeye gidemem."

"Nasıl istersen. O halde biraz dolaşalım mı?"

"Nereyi?"

"Bilmem. Maksat vakit geçsin."

"Vakit geçirmek yerine birbirimizi tanımak için çabalasak sanki daha iyi olacak gibi...Takdir edersin ki önümüzde uzunca bir 6 ay var. Birbirimizi tanımakla başlayabiliriz."

"Pekala. Yürüyerek bu işi yapsak iyi olur."

Arabayı yavaşça durdurup el frenini çekti genç adam. Karısının şaşkın bakışları altında onu seyrettiğini fark etmemiş gibiydi.

"Burada mı yürüyeceğiz? Burası otoban farkındasındır umarım."

"Farkındayım...İleride yürüyüş için bir orman var orada yürümek iyi gelir."

"Orman?"

"Ne var?"

Kafasını sallayıp kemerini çıkardı ve arabadan inip yavaşça kapıyı kapattı genç kız. Ardından Ateş'te arabadan inip kapıları uzaktan kumandayla kilitledi ve karısının yanında yerini aldı. Sessizce ormana doğru yürüyorken sessizliği bozan Alev oldu.

"Sevgilin veya sevdiğin biri var mı? Eğer varsa beni onlarla karşılaştırma. Birde bu meseleyle karşı karşıya kalmak istemiyorum."

"Var veya yok ne önemi var? Artık evli bir adamım."

"Bunun seni durdurabileceğini sanmıyorum."

"Haha!"

"Bunu evet olarak algılıyorum."

"Senin var mı?"

"Benim mi? Olsa bile bu saatten sonra benim içinde bir önemi yok."

"Var mı? Yok mu? Net bir cevap değildi."

"Neyi duysan hoşuna gider?"

"Soruya soruyla cevap veriyorsun. Benim için olması da olmaması da bir önem teşkil etmiyor. Ama bende bir sevgilin varsa yüz yüze gelmek istemem. Hastanelik edip sana sorun yaratmam dışında bir mahsuru olmaz."

Yalandı! Olurdu elbette. Her ne olursa olsun ikiside evliydi. Yanlış yapılan her hareket yanlış bir sonuç doğururdu.

"Mükemmel!..Herkes kendi hayatına bakacak ama adı evlilik."

"Ne olsun isterdin?"

"Şuan o hayalini kurduğum formanın altında hastalarla uğraşmayı tercih ederdim. Şimdi ne olmak istediğim yerdeyim ne de mutluyum."

SANA BAKINCA (Güncelleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin