🍀
"Bugün kızı al, çarşıya gidin beraber. Bir tanışma olur en azından. Yüzük ve takı da alırsınız hem. İyi olur."
Rahatsızca oturduğu sandalyede başını kaldırdı genç adam. Efkarlı gözleri babasının gözlerini buldu. Haksız kabullenişin ardından her söyleneni yapıyordu. Onun için hayat bitmişti. Kendi dertlerine yeni bir dert daha eklenirken tüm çareleri tükenmişti.
"Buna gerek var mı? Düğün 2 hafta sonra. Birbirimize alışmak için sizce de geç değil mi?"
"Geç veya değil git işte. Kızın gönlünü hoş et."
"Bir kaç pırlantaya tav olacaktır."
"Her neyse. Bir yaramazlık istemiyorum. Daha fazla rezil etmeyin bizi. Duydun mu Nazlı?"
"Merak etme baba. Her şey yolunda."
Öfkeyle haykırdı genç adam, "Senin için öyle tabii. Mutlu musun? Abini ne durumlara ittin ve mutlu musun? Her şey yolunda ha Nazlı? Her şey yolunda."
"Özür dilerim abi. Ben..."
"Hepinize afiyet olsun."
Sinirliydi. Öfkesi dağı delecek kadar fazlaydı. Sakin kalmaya çalışıp arabasına atıldı.
"Lanet girsin!"
Bağırıp direksiyona bir yumruk savurdu. Yapmaya zorlandığı şeyden nefret ediyordu. Şimdi bir de elin kızıyla alışveriş mi yapacaktı? Gerçek karı koca gibi. Sahiden şaka gibiydi.
Derin bir nefes alıp Ömer Yanar'ın numarasını tuşladı. Tabii birde abilerinden izin alacaktı değil mi?
Hepsi aptallıktan başka bir şey değildi."Efendim?"
"Ömer?"
"Buyrun benim."
"Ben, Ateş. Ateş yakar."
"Ha, evet. Bir sorun mu var?"
"Hayır! Kız kardeşinle dışarıya çıkmamız gerekiyormuş sanırım. Yüzük ve bir kaç şey eksikmiş."
"Sabah babam demişti. Gelip alabilirsin. Alev konakta."
Alev mi? Sahiden? Kızın ismi Alev miydi? Genç adam şaşkınca bir kaç saniye sustu.
"Peki. O halde hazır olursa iyi olur. Gelmem uzun sürmez."
"Ben hemen söylerim."
"Tamam."
"Görüşürüz o halde."
"Görüşürüz."
Sakinliği sinirini bozmuştu. Kardeşi bu herife kaçmıştı ve onun tavrı oldukça normalmiş gibiydi. Kahretsin! Ona ne oluyordu böyle? İyice devreleri yanmıştı. Derin bir nefes alıp arabayı çalıştırdı ve öfkeyle gaza bastı. Torpidodan çıkarmaya çalıştığı sigarasını yakıp içine bir duman çekti ve efkarla camdan dışarıya savurdu.
🍀
"Alev?"
Koltukta hüzünle oturmuş televizyon izleyen kız kardeşine seslendi genç adam. Alev, o kadar dalmıştı ki abisini duymamıştı bile.
Ömer bir kez daha kardeşine seslendi, "Alev?"Odaklanmış gözleri, ismini duyunca hemen abisine döndü. Kaşları çatık baktı. Ne istiyordu şimdi bu adam?
"Efendim."
"Hemen hazırlan."
"Niçin?"
"Gidiyorsun."
Oturduğu koltuktan doğrulup abisine doğru yöneldi. Kalbi korkuyla atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANA BAKINCA (Güncelleniyor)
ChickLitAlev'in yaşadıkları Ateş yakar'ın yaşatacaklarının yanında bir hiçti. İkisinin de aşılmaz duvarları vardı. Ama o duvarları beraber el ele yıkacaklardı. Kimi zaman o duvarlarla yıkılıp enkazın altında kalacaklardı. Kimi zamanda o enkazı onlar yaşatac...