Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum
-Jungkook-
Tüm o konuşulanların duymuştum. Sanki içimde bir şeyler olmuştu ama nedenini bilmiyordum. Evet Jimin'den hoşlanıyordum. Bunu artık kabullenmiştim ama böyle hissetmeyeli uzun zaman olmuştu.
Jimin'in Taehyung ile arasında bir şey geçmesini beklemiyordum. Taehyung son zamanlarda garip olduğu için Jimin de iyi kalpliliğinden onunla konuşmuş olabilirdi. Nedense Taehyung ve Jimin'in arasında bir şeyler olma olasılığı imkansız gibi geliyordu.
Belki de aralarında bir şey olmasını istemediğim için...
Jimin ve Yoongi arkamda fısır fısır konuşurken birlikte ön tarafa doğru yürüyorduk. Taehyung ile gidecektik kafeden ve belki de ağzından bir şeyler alabilmek için onunla bir yerlere gitmeliydim.
''Jungkook.''
Jimin'in bana seslenmesiyle arkama döndüm. Biraz gergin duruyordu ama bu hali bile çok...tatlıydı.
''Efendim.'' Dedim tüm gülümsememi yüzümde takınarak. Olanları duyduğumu anlamamalıydı.
''Şey, ımm eve mi gidiceksin diye soracaktım.''
Ben Jimin'in yanına gidip kolumu omzuna attım ve Taehyung'un olduğu yere gittik. Bizim bu halimize çatık kaşlarıyla bakıyordu ve nedense bu beni aşırı keyiflendirmişti.
''Neden? Gitmemi istemiyor musun?'' çapkın gülümsememle Jimin'e dönünce başını eğdi. Sanırım utanmıştı.
''Jungkook'la bizim gitmemiz gereken bir yer var.''
Taehyung'un sinirli çıkan sesiyle ona döndüm. İstediğim şey ayaklarıma gelmişti ve bu şansı kaybetmeye hiç niyetim yoktu.
''Doğru.''dedim gözlerine bakarak. Sonra Jimin'e döndüm ve diğer kolumu da omzuna atarak ona sarıldım ''sonra görüşürüz.''diye kulağına fısıldadım.
Ayrıldığımda Taehyung'un kafeden çıktığını fark ettim ve Yoongi'ye döndüm. Garip bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Sanki ne yaptığımı çözmeye çalışır gibiydi. Ona da gülümsedim ve kafeden çıktım.
Taehyung beni kafenin yanındaki direğin orada bekliyordu. Yanına gittim.
''eeee Taehyung. Nereye gidiyoruz?''
Bakışları telefondan kalktı ve bana cevap vermeden ilerlemeye başladı. Peşinden gittim ben de.
------------
''Jimin'e baya ısındın. Senden hiç beklemezdim bu kadar samimi olacağını. Normalde yabancılara karşı soğuk davranırsın.''
Taehyung'un sonunda konuşmasıyla telefonumdan başımı kaldırıp yüzüne baktım. Az önceki haline göre sakinleşmişti.
''Aslında dediğin gibi pek samimi davranmam ama Jimin... o çok tatlı çok samimi ve insanlara kendini çabuk alıştıran biri. Yoongi bile Jimine baya alıştı. Sence de öyle değil mi?''
'' Öyle. Kendini hemen insana bağlayacak kadar hem de...'' yüzündeki gülümsemeye çok bakmış olmalıyım ki hemen sildi.
''Dimi dimi. Bence de.'' Dedim ve Jimin geldi aklıma Onun güzel yüzü ve samimi halleri. Sanırım ben gerçekten de ondan hoşlanıyordum. Hem de çok.
''Neyse.''diyip içtiği limonatayı kafasına dikti. Benim zaten içeceğim bitmişti ve hesabı ödeyip oturduğumuz kafeden çıktık.
''Yarın görüşürüz o zaman.'' Diyip ters yönlere doğru ayrıldık.
Eve 10 dakikalık bir mesafedeydim ve gidene kadar hep Jimin'i düşündüm. Sonra da dedim ki neden Jimin'e gitmiyorum ki.
Ve ani bir kararla Yooongilerin kafeye çevirdim bedenimi. Ev biraz daha bekleyebilirdi.
---------------------------------------------
Kafenin önüne geldiğimde ışıklar kapalıydı ve kafe kapanmış görünüyordu. Emin olmak için kapıya doğru ilerleyip ellerimi göz hizama çıkardım ve içeriye bakmak için kapıya yüklendim.
Bir anda kapı açıldı ve içerden ağlama sesleri duydum. Ne olduğunu çözmek için yavaşça kapıyı aralayıp içeri girdim. Ağlama seslerinin yanında konuşma sesi geliyordu.
Bu kişinin Jimin olduğunu anlamak zor değildi.
''N-ne yapıcam b-ben Yoongi? Nas-nasıl dayanacağım?'' ellerini yüzüne çıkarmış hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Ne konuştuklarını bilmiyordum ya da Jimin'in neden ağladığını. Yüreğim sıkışıyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Yanağımda bir sıvı hissettim ama ilgilenmedim.
Bir anda Yoongi ayağa kalktı ve Jimin'i kendine çekip sarıldı.
O an....o an Jimin'in yanında ben olmak istedim.
Onu ben teselli etmek istedim.
Ona sarılan...ben olmak istedim.
''Ben burdayım. Ben yanındayım Jimin-ah . Geçti tamam mı? Ağlama artık.'' Yoongi bunları sakince Jimin'in kulağına fısıldıyordu ve bu biraz...tuhaftı.
Ama en tuhafı Yoongi'nin son kullandığı cümleydi.
''Ne zaman yorulursan omzumda dinlenebilirsin Jimin-ah''
Neden Jimin'e böyle bir cümle kullansın ki...
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?
Sizce neler oluyor?
