bomba bir bölüm sizi bekliyor.
oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyor olacağım 😘
Geçmişe baktığımda çok da insanlarla vakit geçirmiş biri değilim. Öyle birileri olmayınca beni hatırlatacak veya onlara değer verdiğimi gösterdiğim bir hediye veremedim. Bu yüzden çok nadir değerli eşyalarım var. Onlar da özellikle bana verilmiş şeyler değil.
Yüzünü bile hatırlamadığım babamdan kalan bir kazak, annemin bana aldığı ilk ve son doğum günü hediyem olan tahtadan bir araba.
Ve Taehyung'un kime yazdığını bilmediğim ama benim doğum günümde yayımladığı 4 o'clock şarkısı...
Şimdi de elimde olan Taehyung'un verdiği kar küresi bu listeye eklendi.
Ama şu an tuhaf bir hava içerisindeydik. Çünkü Yoongi'nin dediğinden sonra Taehyung ve Yoongi bir süre bakıştıktan sonra salona geçti Yoongi ve biz holde kaldık. Ama tam olarak ne diyeceğimi bilmiyordum. Taehyung'a döndüm duyduklarımla ilgili soru sormak için ama o, ben cümleye girmeden konuştu.
''Jimin, yalnız kalacağımız bir yere gidebilir miyiz?''
**
Parka gelmiştik. Jungkooka marketten bir şeyler alacağımızı söyleyip çıkmıştık evden. Ve işte bizi tamamlayan bu yerdeydik ve gelişigüzel bir banka oturmuştuk. Taehyung benim elimdeki küreye bakıyordu hüzünlü hüzünlü. Yaklaşık 5 dakikadır buradaydık, tam olarak neler olduğunu bilmediğim ve onun cümleye girmesini beklediğim için konuşmamayı tercih etmiştim. O küreye bakıp iç çekerken ben de onun hüzünlü ve güzel yüzüne bakıyordum.
'' Annem çok güzel bir kadındı.'' Evet işte başlıyorduk.
'' O kadar güzel bir kadındı ki saatlerce onu izlerdim hiç sıkılmadan. Sesi de çok güzeldi. İnsan dinleyince huzur dolardı.''
Tıpkı senin sesinde benim huzur bulduğum gibi...
'' Annem müzisyendi. Ama bunu hobi olarak yapardı. Kafelerde akşamları söylermiş önceden ama ben doğduktan sonra bırakmış gitmeyi. ''
Derin bir nefes aldı sanırım ağlamamak için kendini zorluyordu.
'' Babama nazaran annemle her zaman daha iyi anlaştım. Onun sayesinde müzik ile tanıştım. Duygularımı yansıtmada bana en çok yardım eden müzik oldu her zaman ve bunu annem sayesinde öğrenmiştim. Üzüldüğüm zaman veya mutlu olduğum zaman belli etmesem de o hep anlardı beni. Mimiklerimden veya çaldığım şarkılardan. Ama...''
Gözünden bir yaş indi cümlesini tamamlayamadan.
'' Ama ben onun neler yaşadığını anlayamadım. Onun yaşam mücadelesi verdiğini anlayamadım. Onun... kanserle olan mücadelesinde tam anlamıyla yanında olamadım. ''
Elimle ağzımı kapattım duyduklarımla. Gözlerimden tane tane yaşlar akarken Taehyung hıçkırıklara başlamıştı. Bu şekilde bir sevdiğini kaybetmek elbette ki çok zordu...
Ellerimi omuzlarına koyup onu göğsüme çektim ve sol elimi saçlarına koyup sevmeye başladım. Daha fazla ağlamaya başladı. O ağladıkça benim içim sökülüyordu. O ağladıkça onun acılarına ortak oluyordum. Tıpkı önceden onun benim acılarıma ortak olduğu gibi...
'' Jimin, annem kanserle mücadele ederken beni mutlu etmeye çalışıyordu. Benimle sürekli ilgileniyordu. Ben bazen ilgisinden sıkılırdım. Ama salakmışım. Nerden bileyim annemin son zamanlarında olduğunu...''
Artık ben de kendimi kaybetmiştim. Onunla birlikte hıçkırıklar içerisinde kalmıştım ve onu her ağladığında göğsüme çekmekten vazgeçmedim. Saçlarını okşamayı bırakmadım.