Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
JUNGKOOK
Jungkook hayatı boyunca baştan çıkarmaya direnç göstermek konusunda kendini alıştırmıştı ama bu seferki ona galip gelmişti. Bu düşünce hep oradaydı devamlı peşindeydi ve bunu aklından çıkaramıyordu
Jimin'in ölümünü unutamıyordu. Onun yüzünü ya da yüz ifadesinin birden nasıl neşeyle aydınlandığını. İçinde açıklayamadığı veya kurtulamadığı bir darbe bırakmıştı.
Taehyung'a cep telefonuyla çektiği fotoğrafı göstermişti. Jimin'in sürücü belgesini de göstermişti. Taehyung fotoğrafı görünce rengi atmış sonra bir an sessizce oturmuştu. Sonunda "Bana ücretini nereye göndereceğimi söyle." demişti.
"Boşver bunu." demişti Jungkook. "İşi ben yapmadım. O kaza geçirdi."
Yine de onu takip etmişti ve Jimin kendisinden kaçmak için fazla hızlı sürdüğünden dolayı kaza geçirmişti Eğer başkası için olsaydı hiç tereddüt etmeden parayı alırdı öldürmese bile. Kesinlikle onun ölümüne neden olmuştu ama yine de ilk defa birisinin ölümünden dolayı ücret alamıyordu.
Bu farklıydı.
Bunun farklı olmasını istemiyordu. Hayatında kocaman bir boşluğun açıldığını hissetmek istemiyordu. Sanki o kadar önemli birini kaybetmişti ki bu kaybın derinliğini hayal bile edemiyordu. Jimin'in ölümünü karşıladığı zaman ki o son derece mutlu yüz ifadesini unutmak istiyordu.
Ama bunu yapamamıştı ve o zamandan bu yana geçen haftalar boyunca onun mezarını bulmak için içini kemiren bir dürtü kendisini sürüklüyordu.
Onun çantasında iyi bir cenaze törenini karşılamak için gereğinden fazla nakit para vardı. Acaba eyalet yetkilileri önce kimliğini tespit etmeye çalışarak yavaşça ailesini ararken onu bir morgta bekletecek miydi? Ya da fotoğrafları çekilecek DNA örnekleri alınacak ve sonra hemen gömülecek miydi?
Eğer isterse o zaman cesedi talep edebilirdi. Bulabildiği en güzel huzurlu mezarlık yerini satın alacak ve onu oraya koyacaktı, granit bir mezar taşı hayatının başlangıç ve bitiş tarihlerini gösterecekti. Oraaya çiçekler koyup istediğinde ziyarete gidebilecekti. Eğer zaten gömülmüşse bir mezar taşının oraya koyulmasını sağlayabilir ve yine ona çiçekler götürebilirdi. Yalnız onun nerede olduğunu bilmesi lazımdı.
Onu bulmak kolay olmalı diye düşündü kazanın nerede olduğunu biliyordu. Dolayısıyla tek yapacağı bölgenin gazetelerini kontrol etmekti.
Önünde bir trafik kazasında kimliği belirlenemeyen bir erkek...
5 dakika. İşte o zaman öğrenecekti.
Baştan çıkarmaya teslim oldu ve bilgisayarın başına oturdu. Onu bulmak 5 dakikasını almamıştı. 2 dakika ve 7 sahnesini almıştı. Her şeyi iki kez okudu. İnanamayarak başını salladı.
