Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
JİMİN
"Köpek maması çocuklar için zararlı mı?"
Jimin giderken durdu ve masadaki iki kadına baktı. İkisi de genç kadınlardı, kot pantolon ve süveterler giymiş, saçlarını atkuyruğu yapmış ve tıpatıp aynısı yüz ifadesine sahiplerdi. Tipleri birbirine benzemiyordu ama genç anne konumları aynıydı.
Perşembe öğleden sonra burada Yoongi'nin yerinde saat üçte bulunuyor olmaları çocukları ya yuvada ya da büyükannelerindeyken kendilerine zaman ayırdıkları anlamına geliyordu.
"Bana aldırmayın." dedi çekinmeden gizlice dinlemişti. Garsonlar birçok kez konuşmaların önemli noktalarını duyarlardı. Bu seferki onda gülme isteği uyandırmıştı. Kadın bir kızartma aldı ve bunu aldıktan sonra içini çekti.
"En küçük çocuğum 1 yaşında yürümeye başladığından beri köpeği ne zaman beslesem gelip köpeğin mamasını yemeye çalışıyor, elimden geldiği zaman onu uzak tutuyorum ama arkamı döner dönmez yine mama çanağına gidiyor. Köpek mamasını gerçekten seviyor." diye çaresizce sözünü tamamladı.
"En azından ucuz bir marka değil." dedi diğer kadın. "Benim çocuklarım kir pas yiyor haline şükret."
Jimin gülerek tabak, çatal ve bıçakla dolu tepsi ile tezgaha ilerlemeye devam etti. Duvara monte edilmiş televizyon sesi kısıktı. Uzun tezgahta oturan kamyonculardan birinin yanından geçerken adam "Hey televizyonu aç, hava durumu var." dedi.
Jimin tepsinin ağırlığını kalçasına vererek kumandayı aldı ve ses düğmesine bastı hemen meteoroloji uzmanlarından birinin sesi odayı doldurdu ve herkes dönüp ekrana bakarken konuşmaların gürültüsü kesildi.
"Meteoroloji servisi saat 9'a kadar doğudaki iller için hortum uyarısı yapıyor."
Tepsi ile garsonların çerez tabaklarını mutfak çalışanlarının almaları için bıraktıkları yere koydu. Seoul'de yaşarken hiç hortum uyarıları ile uğraşmamıştı. Tamam artık orta batıda olduğuna göre bütün bu karma şey sanki oradan hiç ayrılmamış gibiydi.
Keskin soğuk ve uçuşan karlardan sonra havanın rahatlaması ve daha uzun günler nedeniyle hoş karşılanıyordu ama bahar havası bir gün sıcak ertesi gün soğuktu. Hava akımları savaşarak birbirini kovalıyordu, sadece geçen hafta bir başka 8 santimlik kar vardı. Şimdi hava sıcak ve nemliydi, fırtına bulutları yüksekte gökyüzünde oluşuyordu.
Hava durumuna göz atıp "Bu gece saat 9'a kadar hortum uyarısı." diye bağırdı mutfak tayfasına.
"Tanrım." dedi diğer garsonlardan biri, telefonu eline almadan önce ellerini kuruladı. "Mark geceyi arkadaşlarından birinde geçirecek gitmeden önce kedileri evde bıraktığından emin olsam iyi olur."
"Kediler iyi olacak." dedi Jimin dalgın bir tavırla "Sadece ocağı kapattığından emin olmasını söyle."
