Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
JİMİN
Eskiden olsa adam kendisine karşı bir takım hisler beslediğini elinde olmadan itiraf ettiğin de tamamen kendinden geçerdi. Ama şu an bütün düşünebildiği 'Neden şimdi?' olmuştu.
Artık kararlarını vermiş amaçlarını belirlemişti. Neden şimdi kendisini göstermişti? Ne kararlarının ne de amaçlarının arasında, hayatında bir erkeğin -özellikle bu adamın- bulunması yoktu ve zaten böyle bir şeyin teklif edileceğini bile bilmiyordu.
Adam sadece bir açıklama yapmıştı, -birden fazla şekilde- hayatında bir erkeğe yer yoktu.
En azından sürekli olarak değil. Ve eğer kendisi bir ilişki için yeniden zaman ve yer bulursa eğer yapmaya karar verdiği şeyin sonunda hayatta kalırsa kalıcı olmayan hiçbir şeyi kabul etmeyecekti.
Aylardır erkeksiz yaşamış, yalnızlığı ve giderek yeniden kazandığı kendisi olma hissini sevmişti. Kimsenin erkek arkadaşı, süs bebeği veya eskortu değildi sadece kendisine aitti.
Hiç tereddüt etmeden Jungkook'la birlikte -Bu isme alışması gerekiyordu- gideceği zaman geçmişti.
İkisinin arasında artık ölüm ve yeniden dirilme vardı ve temelde eskiden olduğu kişiyle aynı olsa da bakış açısının değiştiğini biliyordu. İstediği mutluluk ve güvenlik kendi içindeydi, onun veya başka birinin kendisine verebileceği bir şey değildi. Birden onun kendisi ölürken orada bulunduğunun farkına vardı ve bunu bilmek ona bakmak için aniden başını kaldırmasına neden oldu.
Onu gördüğünü hatırladı, ifadesi normalde duygusuzken bir kerelik kalkanları düşmüştü ve donup kalmıştı. Ama neden? Kendisinin anlayamadığı bir şeyden dolayı adam bir şey söylemişti ama onun ne söylediği, saf beyaz ışığın çok daha büyük hatırası içinde kaybolmuştu ve zaten önemli değildi. Önemli olan adamın kendisine ne olduğunu bilmesiydi, kendisinin öldüğünü biliyordu. Eşyalarını almış ve kendisini orada bırakmıştı. Ohalde neden geri dönmüştü? Gördüklerinden sonra kendisinin hayatta kalacağı ihtimalini neden aklına bile getirmemişti?
"Ben ölmüştüm." dedi duygusuzca. Adamın kaşları kalktı sanki konunun aniden değişmesi ile biraz şaşırmış gibi "Biliyorum." dedi.
"O zaman beni kontrol etmene sebep nedir? Ölenlerin çoğu gömülüyor ve hepsi bu. Hala yaşadığımı bilmiyor olman gerekiyordu."
"Sebeplerim vardı..."
Kendine söyleyemeyeceği sebepler... Bu yeterince açıktım Jimin heyecanlanarak her iki elini saçlarına daldırıp onları gözünden geriye doğru ittirdi ve çekti. Sanki kafa derisine baskı yapınca düşüncelerini düzene sokabilirmiş gibi.
Jungkook gözlerini hafifçe kısarak onun konuyu kapatıp bir kenara bırakmak istediğini belli etti ama Jimin bunu yapamazdı.
"Öldüğümü biliyordun hata yoktu. Böyle hatalar yapmazsın. O zaman nasıl olup da burada hala oturduğumu zerre kadar merak etmiyor musun? Ben senin neden burada olduğunu fazlasıyla merak ettiğimi biliyorum. Eğer beni öldürmek için değilse çünkü senin için birdenbire önemli olduğuma inanmıyorum. Bir kere yeterdi! hatırladın mı?"
