ＲＩＳＩＮＧ| SKZ × ITZY (DÜZENLENİYOR)

Bölüm 13: Yeni Dostluklar

Medya: Hapishane hücreleri

Diğer binaya 13 kişi olarak girmiş ve 18 kişi olarak çıkmıştık. Ben sessizce Chaeryeong'un yanında ilerlerken kolunu omzuma atmış ve konuşmuştu.

"Iskambil oynamaya ne dersin. Bu kadar adrenalin bana biraz fazla geldide."

Ona bakıp gülümsemiş ve kafamı sallamıştım. Soobin ve tayfası üst kattaki iki boş hücreye yerleşmişti. Yani bizim hücremiz ve onlarınkiler yanyanaydı. Chaeryeong hücrenin kapısından içeri zıplaya zıplaya gelmiş ve yattığım yatakta ayak uçlarım oturmuştu. Elindeki eski kırmızı renkteki kutulu iskambil kağıtlarını karnıma doğru bırkmış ve ayakkabılarını çıkarıp bağdaş kurmuştu. Bende yattığım yerde doğrulmuş ve kutunun içindekileri çıkarmıştım. Biz kendi kendimize oyun oynarken Yeji yanımiza gelmiş, konserve yemekleri ve çubukları elimize sıkıştırıp yere oturmuş hem bizi izlemeye hemde yemeğini yemeye koyulmuştu.

Daha sonra oda bizimle oynamaya başlamıştı. Arada sırada banaa yardım ediyordu. Çünkü gördüğüm kadarıyla pis yedili oynamakta üstüne yoktu. Yeji Chaeryeong ve beni bir kere daha yenince Chaeryeon kartlarını yatağa fırlatmış ve mızmızlanmıştı. Yeji ona burun kıvırmış ve konservesinin dibini sıyırmıştı. Ben kısa bir kahkaha savurup kartları toplayıp kutusuna geri koymuştum. Chaeryeong derin bir nefes alıp konuşmuştu.

"Kızlar ve diğerleri nerede?"

Yeji elindeki bos konserveyi demir kapının yanındaki demir çöp kutusuna basket atmış ve cevap vermişti.
"Bahçede ateş yaktılar oturuyorlar. Gerçi ben risk alıp çıkmamayı tercih ederdim ama hepsi yürek yemiş resmen."

Dediğine hafif gülmüş ve yataktan kalkıp konuşmuştum.

"Ben biraz dışarı çıkıyorum gelecekmisiniz?"

Chaeryeong anında yataktan fırlamış ve çıkarttığı ayakkabıları giymişti. Daha sonra koluma girmiş ve Yeji'ye bakmaya başlamıştı. Yeji derin bir nefes vermiş ayağa kalkıp kafasını 'hadi' anlamında sallamıştı. Merdivenlerden inip karanlık koridordan ilerlemiş ve demir kapıyı ittirerek dışarı çıkmıştık. Diğerleri çimenlik alanda yere kurulmuşlardı. Teneke bir kutunun içine ateş yakmışlardı. Hemen Yuna'nın yanına kıvrılmıştım. Bana dönmüş ve kıkırdayıp konuşmuştu.

"Oyuna kendinizi iyi kaptırdınız."

Kafamı sallayıp cevap vermiştim.
"Seninlede bir maç yapalım. Meydan okuyorum sana!"

Gülmüş ve elini uzatıp sıkmamı beklemişti. Onu bekletmemiş ve elini sıkmıştım. Daha sonra gülmüş ve konuşmuştu.

"Pis yediliyi bana Yeji öğretti haberin olsun seni fena ezerim!"

Gülmüş ve önüme dönmüştüm. Jisung yerdeki çimleri çekiştirip duruyordu. Suratsızdı biraz. Hyunjin ona dönüp konuşmuştu.

"Ne yapıyorsun sen?"

Jisung kafasını kaldırıp alaycı bir sesle konusmuştum.

"Ot çekiyorum kafası güzel diye"

Hyunjin ona burun kıvırmış ve yanındaki Jeongin ile uğraşmaya başlamıştı. Jeongin en sonunda kendini tutamayıp çığlık atmış ve Hyunjin'in üstüne atlamıştı. Onlar birbirlerini yerken Chaeryeong'un kahkahasını duymuştum. Hızla kafamı çevirmiş ve bakınmıştım. Taehyun denilen çocuk elindeki iskambil kartlarını evirip çevirip birşeyler yapıyordu. Daha dikkatli baktığımda elinde tuttuğu arkası görünen karta bir fiske atmıştı. Karta tekrar baktığımda elindeki kartın ön yüzü gözüküyordu. Gözlerimi belertmiştim. Az önce sihirbazlık mı yapmıştı o çocuk?!