Cenazeden bir hafta sonra
Vio, hala daha çıkış yapamamış grubuyla beraber yemek yiyordu. Grubun en büyüğü olarak lider olmasa da sorumluluğu çoktu, hepsinin sarsılmadığına emin olmak istiyordu. Bir yandan da aklı uzaktaki sevgilisindeydi. Böyle olması daha iyiydi onun için ama onu özlüyordu. Bazen Hana'nın yanına gidip, ona sarılarak ağlamak istiyordu. Onun yanında olsa her şey yolunda olurdu belki. İki idol değil, normal bir sevgili olurlardı belki. Görmek istedikleri yerleri görürlerdi. Yemek istediklerini yerlerdi. Birbirlerinin ellerini bırakmazlardı hiç. Eğlenirlerdi. Mutlu olurlardı. Bir ihtimaldi bunların hepsi. Sadece düşüncesi bile yüzünde gülümseme oluşturacak bir ihtimal.
"Hyung, yemeyeceksen eğer ben alı-"
"Hayır ben!"
Düşünceleri Lix ve Sky'ın daha yemediği tatlısına göz dikmesiyle kesilmişti. Onlar kendi aralarında kavga ederken, çatalını tatlıya batırdı ve büyük bir parça aldı. Sky ve Lix'in kavgaları yakınmaya dönerken Vio gözlerini devirdi ve tatlısını ağzına attı. Grubun en büyüğü olabilirdi ama tatlısını paylaşacak mıydı, asla.
"Hyung, eğer devam etmeyeceksen-"
Vio bunu söyleyen Segi'nin gözlerinin içine bakarak biraz daha yedi tatlısından. Söylenen ikiliye Segi de katılırken Vio tatlısını hızlıca bitirdi. Sonra da üyelere bakıp derin bir nefes aldı.
"Biliyorsunuz bugün pratikler yine başladı, bizim debut tarihi hâlâ belli değil ancak. Ben biraz daha ertelenmesi taraftarıyım. Hana'nın yanına gitmek istiyorum bir süre. Belki bir hafta falan. Mina ile konuşacağım bu konuyu, umarım bugün ofisindedir."
"Ben de aynı fikirdeyim, daha sahneye çıkmaya hazır hissetmiyorum."
Lix konuştuğunda Vio kafasıyla onayladı. Daha sonra da ayağa kalktı ve üstünü düzeltti. Tam ağzını açmıştı ki giden ışıklar ile iç çekti. Bu haftaki beşinci elektrik kesintisiydi, alışmışlardı artık.
"Ben Mina ile konuşmaya gidiyorum, pratikte görüşürüz."
Vio 10. çalışına rağmen açılmayan kapı ile iç çekti. Kapı içeriden kirlenmişti, Mina içeride olmalıydı. Yine de Mina'dan tek ses gelmiyordu, bu Vio'yu biraz korkutsa da Mina'nın yine şarkı dinlemeye dalıp duymadığından emindi. Bir keresinde kapıda 20 dakika beklemişlerdi ve en son korkup kapıyı kırmışlardı, sonuç ise niye beni aramadınız diye azar yemeleri olmuştu. Evet, kapıyı açmadı diye kapı kırmak biraz dramatik olabilirdi ama güvenlik öncelikliydi. Derin bir nefes alıp tekrardan kapıya vurdu.
"Mina, içeridesin biliyorum. En azından bir şey söyleyemez misin?"
Yine de ses gelmeyince Vio tekrardan iç çekti. Konuşmak istemiyor ya da duymuyordu, belliydi.
"Peki, ben gidiyorum. Eğer bana-"
Odadan gelen çığlık sesiyle Vio bir şeylerin bu sefer gerçekten ters gittiğini anlamıştı. Geçen sefer öğrendiği taktikle kapıya omuz attı, kapı açılmamıştı. Derin bir nefes alıp uzaklaştı ve tekrar kapıya omuz attı. Kapı açılınca Vio bir saniye beklemeden içeri girdi, ayağına gelen kırmızı sıvı ve yerde yatan Mina ile geriledi. Mina'nın kaç dediğini anlayamadan, boğazındaki yarayla onun yanına düşmüştü bile.
Yeni Seçim: Bu seçim gelecek seçimleri ve hikâyenin uzunluğunu etkileyecektir.
Yun'un bakış açısından
Mina'nın bakış açısından
Cheng'un bakış açısından