yirmi bir

129 19 54
                                    

Anne: Yarım saat sonra, havuz.

Bu sefer ne oldu?

Anne: Sadece gel.

Peki

Anne: Mesajları silmeyi unutma.

Yun, mesajı silerken iç çekti. Bunu sevmiyordu, insanların arkasından iş çevirmeyi. Bazen ise bu gerekliydi, yalanlarla dolu dünyaya küçük bir-iki yalan daha eklemek kadar kötü olabilirdi ki? Onun telefonuna boş gözlerle baktığını fark eden Hana onun yanından geçerken eğildi ve telefona baktı.

"Kiminle konuşuyorsun?"

Yun elindeki telefonu kapattı ve gülümsemedi.

"Annem, beni özlediğini ve bir ara buluşmak istediğini yazmış. Klasik işte."

Hana kafasıyla onayladı ve Yun'un yanağına ufak bir öpücük bırakarak geri çekildi. Yun yüzünü buruşturup yanağını sildi.

"Tükürüğünü kendine sakla!"

Hana gülerek uzaklaşırken Yun da dayanamayıp gülümsedi. Grubu seviyordu, bu grupta olduğu için mutluydu. Onsra onun her şeyiydi. Oturduğu yerden kalkarken, hepsinin Onsra için olduğunu tekrarladı kendine.

Havuzun girişine yaklaşırken, kapıda gördüğü yüze gözlerini devirdi. Kollarını kavuşturup yanına yaklaştı.

"Neydi bu sefer çağırma sebebin? Eğer yine geçen son üç seferle aynıysa-"

"Hayır hayır, yani her şeyin en iyisini istiyorum. Hâlâ ondan emin değilim, sence de-"

Yun iç çekti ve eliyle alnına vurdu. Eğer bu konuşma bir saniye daha devam ederse, elinden büyük bir kaza çıkacaktı ve bütün planlar bir cinayet ile sonlanacaktı.

"Bana bak seni salak. Eğer sen aptallık yapmazsan her şey yolunda gidecek. Diğer her şey hazır, senin yapman gereken tek şey dizinin üstüne çöküp benimle evlenir misin demek. Anladın mı?"

Mois sinirli olan Yun'u daha da kızdırmamak için kafasıyla onayladı. Yun gözlerini devirdi, bu işe yardım etmeyi kabul ettiğini güne küfrediyordu. En iyisi olacaktı zaten, niye bu kadar stres yapıyordu ki?

"Saçma sapan şeyler için çağırmaya devam etme, kızlar anlayacak bir şeyler döndüğünü. Ben gidiyorum, hazır gelmişken yüzeceğim biraz."

Yun havuza ilerlerken Mois arkasından baktı, daha sonra da elindeki listeyi 100. kez daha okudu. Listeye yazmayı unuttuğu şeyle gözleri büyürken kısık sesli bir çığlık attı.

"PASTANIN SİPARİŞİNİ VERMEDİM!"

"SALAKSIN MOIS!"

Yeni Seçim: Bu seçim hikâyenin uzunluğunu ve gelecek seçimleri etkileyecektir.

Cheng'un bakış açısı

Sea'nin bakış açısı

kanıt | orendaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin