rose_chi: jungkook saçlarıma dokundu.co_okie: engeli kaldırmışsın...
rose_chi: tepkini aldıktan sonra geri engelleyeceğim.
rose_chi: çünkü şu an o kadar mutluyum ki bunu kiminle paylaşacağımı bilemedim.
co_okie: paylaşacağın bir arkadaşın var gibi gözüküyor ama.
rose_chi: aslında gerçekten yok.
rose_chi: olsa sana yazmazdım.
rose_chi: biliyorsun, artık
güvenmiyorum sana.co_okie: benden bir fotoğraf istemiştin
ve ben de attım.rose_chi: ben senden jungkook'un fotoğrafını istemedim, sıkıntı orda.
co_okie: bir gün seninle görüşeceğimiz günü iple çekiyorum sarışın.
rose_chi: bunu şimdi mi söylüyorsun?
rose_chi: sana defalarca buluşalım dedim, beni umursamadın bile.
rose_chi: hem buluşursak sana güvenim artmış olacaktı.
rose_chi: ayrıca hâlâ şu "bebek" işini nasıl hallettiğini söylemedin.
co_okie: engellediğin için olabilir mi?
rose_chi: şu an engelin yok.
co_okie: jungkook'un saçlarına dokunmasından bahsediyorduk en son.
rose_chi: neden üstünü örtmeye çalışıyorsun?
rose_chi: sana yardım etmeye çalışmıştım ve bilmeye hakkım yok mu?
co_okie: güzel kafanı bunlara yormana gerek olmadığını düşündüğüm için söylemiyorum.
rose_chi: inanamıyorum
rose_chi: bunu zorla yaptırdın değil mi?
co_okie: ne?
rose_chi: kadına bebeği aldırmasını söyledin ve onu tehdit ettin.
co_okie: tanrı'm...
co_okie: pisliğin teki olduğumu biliyorum ama abartma istersen rose.
co_okie: hayal dünyan çok geniş.
rose_chi: ne yaptın o zaman?
rose_chi: söylemek istememe sebebini anlayamıyorum.
co_okie: bir şeyden emin olmam gerekiyor.
co_okie: olduktan sonra söylerim.
rose_chi: peki.
co_okie: peki.
rose_chi: şimdi seni geri engelleyeceğim kısma mı geldik?
co_okie: daha jungkook'u anlatırsın sanıyordum :d
rose_chi: AY EVET.
rose_chi: daha önce hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.
co_okie: sadece saçlarına dokunmuş, abartıyorsun.
rose_chi: bacağıma da dokundu.
rose_chi: yani teknik olarak sadece küçük parmağı yanlışlıkla değmiş olsa da yine de güzel hissettirdi.
co_okie: belki de yanlışlıkla değmemiştir.
rose_chi: yanlışlıkla değdi.
co_okie: eminsin yani?
rose_chi: evet.
rose_chi: ümitlendirme.
co_okie: peki.
rose_chi: peki.
co_okie: peki...
rose_chi: engellemek istemiyorum.
co_okie: engellemek zorunda değilsin :d
rose_chi: zorundayım çünkü hem sana güvenmiyorum hem de yaptığım her şeyi sapık gibi biliyorsun ve jungkook'a takıntılısın.
co_okie: evet, jungkook bir it.
rose_chi: en azından bebeği olmuyor.
co_okie: umarım olmuyordur.
rose_chi: ne demek bu?
co_okie: hiç.
co_okie: sanırım biraz uyuyacağım.
co_okie: iyi geceler rosie.
rose_chi: peki o zaman.
rose_chi: iyi geceler 2. jungkook...
—
başım patlayacak kadar yorgunum...
ve bu çok can sıkıcı ;(oy sınırı: 70 ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
god knows how i loved • rosékook ✓
Fanfictionco_okie: beyaz tişörtün altına siyah iç çamaşırı giyilmez. start: 30.07.20 finish: 02.04.21 texting.