Kendini kaybetmişti. Kapalı göz kapaklarının altına giren loş ışık çoktan yerin altındaki odaya geldiklerini söylüyordu fakat ne zaman ve nasıl geldiklerini bilmiyordu. Kendini onu vücuduna bastıran sarışın adamın dudaklarında kaybetmişti.
Gözlerini ancak Eric alt dudağını sertçe ısırıp kendini ondan ayırınca açabildi. Henüz ilk öpücüklerinden beri bir saat bile geçmemişti fakat Sherlen şimdiden adamın öpüşmekten çok ısırmayı sevdiğini anlamıştı. Tam bir sadistti. Bu düşünce kendi dudağını ısırmasına sebep olurken karşısında otuz santim ötesinden yüzünü izleyen adam bu görüntüyle inledi.
Kollarıyla sardığı çocuğun bütün o törendeki düşüp kalkmalar sonucu kısa siyah saçları tıpkı dün gece yatakta yaptıkları şeylerin ardından olduğu gibi dağılmıştı, soluk yeşil gözlerinin renkleri çocuğun zevk ihtiyacıyla sanki koyulaşmış yarı kapalı göz kapaklarının altından ona bakıyorlardı. Öpüşmeleri ve vücudunda dolaşan Eric’in kanı yüzünden pembeleşmiş dudakları üstünde alt dudağını ısıran beyaz dişi çok göze batıyordu.
Kendini tutamadan elini çocuğun yanağına bastırıp başparmağıyla biraz önce ısırdığı dudağın altını okşadı.
“Bana ne yaptığını bilmiyorsun…”
Sherlen gözlerini hafifçe kaldırıp ona baktı. Sarışın adamın sesi ihtiyacı ve bekletilmenin siniriyle kalınlaşıp derinleşmişti. Bu tıpkı dün gece ki, yatağa kelepçelenmişken ona ne yapıp ne yapmamasını söyleyen dominat sese benziyordu ve bir şekilde bu kez oturup konuşmamalarına rağmen Sherlen sese itaat etmesi gerektiğini hissetmişti. Bu yüzden gözlerini tıpkı kurt sürülerinde diğer kurtların sürünün liderinden gözlerini kaçırmaları gibi içgüdüsel bir biçimde gözlerinin içine bakmıyordu.
Eric çocuğun yüzüne yerleşen uysal bakışları görünce iç çekip dişleri arasından bir küfür etti. Sherlen nasıl tam hoşuna gidecek en ufak tefek detayları böyle görebiliyordu? Birkaç saniye düşününce belkide görmediğini fark etti Eric. Belki de iç güdüsel olarak yapıyordu. Onun doğuştan bir sadist, bir dominat olması gibi çocuğun doğasında da böyle uysal olmak vardı. Ve bu çok çekiciydi. Sarışın adamda onu sınırlarına kadar zorlama, neler yapabileceğini görme isteği uyandırıyordu.
Çocuğu yeniden sarılır gibi kendine yasladı ve siyah saçlarının üstünü öptü.
“Bütün gün dün geceyi düşündüm. Kelepçelere nasıl baktığını, elimin altında nasıl kıvrandığını… O lanet olası adamlar konuşuyorlardı ama pek dinlediğim söylenemez.”
Sherlen gülümsedi. Hem o cüppeli büyücülere ‘lanet olası adamlar’ demesi hem de adamın üstünde böyle bir etki bırakması hoşuna gitmişti. Tabi kendisi de farklı değildi. Bütün gün Eric’i düşünmediğini söylerse yalan olurdu. Yada bu gün sonunda tamamen yatıp yatmayacakları-
“Eğer sana bir şey yapmanı söylersem yapar mısın?”
Kesilen iç düşünceleriyle birlikte gözlerini aşağı indirip düşündü Sherlen.
“Sanırım… Yaparım.” Dedi en sonunda hala aşağı bakarak. Eric’in ne demeye çalıştığını anlamıyordu. Eğer bir şeyi emrederse artık törenle de bağlandıkları için gerçekten güçlerini kullanırsa yapmak zorundaydı. Eğer yatakta yaptıklarını ve yapacaklarını kastediyorsa tabii ki istediklerini yapardı. Bir şey hoşuna gitmediyse her zaman ‘kırmızı’ diyebilirdi.
Sarışın adam cevaptan tatmin olmuş bir biçimde kafasını salladı. “Peki.” Diyerek kollarını Sherlen’in etrafından çözdü ve ondan biraz uzaklaştı. “Kıyafetlerini çıkarıp yatağa uzan.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Out From Hell
VampireSherlen eski bir büyücü, yeni bir vampirdir. Gücünün yanında kendine zarar verecek kadar umursamazdır da. Sokak kedisi gibi bir o insana bir bu insana sığınan Sherlen'in hayatı Fangtasia barının seksi sahibi ile tanışmasıyla değişir. Boy x Boy (Eric...