Out From Hell

11

Eric gözlerini Shelly, daha doğrusu Sherlen’den ayırmadan dudaklarını yaladı. Çocuğun adını ilk duyduğundan beri ona uymadığını düşünmüştü. Sırtının dik duruşunda ve tavırlarında her zaman hafif de olsa yetiştirmeden kalan bir zariflik vardı, soylu olduğu bir şekilde göze batıyordu. Bu yüzden hep daha uzun daha eskileri çağrıştıran bir isim canlandırmıştı Eric kafasında. ‘Sherlen’ kesinlikle çocuğa Shelly’den daha çok yakışıyordu.

Genç vampirin yüzüne bir kez daha uzun uzun baktı ve yedi yıl önce Gelecek Postası’nda gördüğü ilk sayfaya çıkmış haberi hatırladı. ‘Villanowich Katliamı’ başlığını okuyup yan taraf da ki güzel çocuğun resmini görünce Eric kendi kendine böyle güzel bir şeyin ölmesinin ne kadar yazık olduğunu düşünmüştü, sonra haberi okuyunca çocuğun yaşadığını, katliamı yapan kişi olduğunu öğrenmişti.

Şimdi kendi kendine Sherlen’i ilk gördüğü an neden onu gazeteden hatırlamadığını soruyordu. Gerçi gazetedeki resimde saçları daha uzundu ve hiç yaşlanmamışda olsa yüz ifadesinden dolayı çok farklıydı. Fotoğrafta kameraya sinirli ve kibirli bir bakış atan Sherlen şimdi neredeyse her an sırıtıyordu.

Siyah saçlı vampir bakışları altında kıvranınca Eric yumruklarını sıktı. Aklından sadece çocuğun henüz insanken bile ne kadar güçlü, ne kadar acımasız ve psikopat olduğunu geçiriyordu. Kendi annesini bile acımadan öldürmüştü.

Sherlen Eric’in koyulaşan bakışları altında titreyip kollarını kendine sardı bakışlarını adamın üstünden yere kaydırarak. Pam belki de adamın hoşuna bile gidebileceğini söylemişti fakat bakışları pek öyle demiyordu. İçinden koşarak bardan kaçmak geldi bir an.

Eric çocuğun bakışlarını takip ederek yere baktı. Derin nefesler alıyordu kendini tutmak için, yumrukları hala sıkılıydı.

Sherlen’i bardan kimlerin olduğunu umursamadan bar tezgâhının üstüne atıp mermeri kırana kadar sertçe becermek istiyordu. Yaptıkları, gücü, acımasızlığı, her şeyi Eric için ne kadar iyi bir eş olacağını işaret ediyordu. Bu, her ne kadar vampirler çocuk yapamasa da vücudu genlerinin ne kadar uyumlu olacağını algıladığı için siyah saçlı vampiri yatağa atmak istemesine neden oluyordu. Bunların üstüne birde aklına dün gece çocuğun acıya nasıl tepki verdiğini hatırlayınca pantolonunun ön kısmının dar gelmeye başladığını hissetti.

Kendini tutamadan Sherlen’i kolundan kavrayıp kendine çekti sonra diğer eliyle saçını kavrayıp dudaklarını dudaklarına bastırdı. O kadar şiddetli bir öpüşmeydi ki, eğer insan olsalar ikisinin de dudakları morarırdı. Genç olan adamın dudaklarının baskısını azaltmak için kendi dudaklarını araladı ve dilleri birbirlerine dokununca barın ortasında olduklarını unutup kısık bir sesle inledi.

Eric’in dili dudaklarını ve dilini dudaklarının baskısına zıt bir biçimde yavaşça okşuyor Sherlen’de vücudunu adama daha çok yaslama hissi uyandırıyordu. Dudakları birbirlerine daha yakın olmak için birbirleriyle savaşırken birkaç kez dişleri çarpıştı, Sherlen’in sivri dişi Eric’in alt dudağına batıp bir damla kan çıkarttı ve sarışın adam zevkle bu gece bağlanmayı planladığı genci bir damla da olsa kanıyla besledi.

Siyah saçlı vampir tamamen nerede, kimlerle ve ne yapmak üzeri olduklarını unutmuş kendini öpüşmeye kaptırmışken Eric kontrolünün son damlalarını kullanıp çocuğun dudağını hafifçe ısırdıktan sonra ondan ayrıldı.

Sherlen’in yüzü bembeyaz olmasına rağmen yanakları hafifçe renklenmişti, göz kapakları yarı kapalıydı, öpüşmelerinin baskısı yüzünden hafifçe aralık dudakları renklenip şişmişlerdi ve Eric’in aksine nefes alıp vermesi hızlanmıştı.