"Shelly? Shelly beni dinliyor musun?"
Genç vampir gözlerini kırpıştırıp Jorge diğer bir değişle 'Başkan'a döndü. "Üzgünüm bir an geçmişe dalıp gittim."
Jorge yatakta dikleşip otururken diğer eliyle de yastığını düzeltti ve dirseğine yaslanarak onu izleyen vampire baktı. "Bu daha çok yaşlı vampirlerin yaptığı bir şeydir biliyorsun."
Shelly yatar pozisyonda yapabildiği kadarıyla omuz silkti. "Benim de bayağı yaşamışlığım var."
Adam o ana kadar görmediği insancıl bir biçimde gülümseyince Shelly'ye onu kullandığı için kötü hissetmeliymiş gibi geldi. Ama hissetmiyordu. Hem aldığı bilgilerin karşılığını bedeniyle fazlasıyla ödemişti. Ahlakı çarpık bir sosyopat olarak pek utanması yoktu. Belki de annesini ona ahlaki terimleri daha iyi aşıladıktan sonra öldürmeliydi. 'Aman neyse.'
Jorge'a bakıp gülümsedi ve elini çıplak göğsüne koyup kendini ona doğru çekti. "Ne diyorduk?"
"Bana Kraliçe'yi sormuştun." Shelly bir an düşünür gibi oldu. "Ah, evet ondan pek hoşlanmıyor gibiydin."
Başkan kafasını göğsüne koyduğu için genç vampiri titreten bir şekilde güldü.
"Hoşlanmamak mı? Sophie-Anne Leclerq, o aptal kadın... Sadece korkak olduğu için birkaç yüzyıl yaşadı ve şimdi korkaklığı yüzünden Kraliçe oldu."
Shelly adamın göğsündeki parmaklarıyla ritim tutmaya başladı. Yeşil gözleri düşünceleriyle derinleşmişti. Soluk renklerle döşenmiş soğuk oda sessizlikle gittikçe daha da soğurken sessizliği bozdu.
"Yani, sadece yaşlı olmak yetmiyor?"
Jorge tekrar gülecek gibi oldu ama onun yerine gülen bir ses tonuyla cevap verdi. "Uzun yaşamak en son kriter. Binlerce yıl yaşayıp bir insandan daha güçsüz olan vampirler gördüm." İç çekti. "Ve ne yazık ki Kraliçemiz onlardan biri." Genç vampir adamın sinirle kasılan çenesine bakıp sustu. "Her şeyi yöneten kişinin güçlü olması gerekir, geleceği planlayan, zor kararlar vermeye korkmayan ve acımasız."
Shelly adamın neredeyse ihtirasla parlayan gözlerine bakıp uzun bir "Hmmm..." çekti. Bir süre daha parmaklarıyla adamın çıplak teninde ritim tuttu. Artık insanlardan daha sert ve sivri olan tırnakları adamın cildinde hilal biçimli pembe kızarıklıklar bırakmaya başlamıştı.
"Bu dediklerin seni tanımlamıyor mu?" kafasını göğsünden kaldırıp yaşlı vampirin en az yatağın çarşaflarının olduğu kadar soluk olan mavi gözlerine baktı.
Jorge gülümsedi. "Şimdiye kadar Kral olmak için bir sebebim yoktu. O koca malikanede tek başıma oturup hiçbir şey yapmamak... Mahkemeleri yönetmek benim için daha iyiydi."
Kafasını eğip gülümsememeye çalıştı. Bu beklediğinden daha hızlı olmuştu.
"Ama şimdi eğer o koca yerde yalnız olmayacaksam... Sherlen, eğer ben kral olursam bana kraliçem olma şerefini lütfeder misin?"
Shelly daha fazla dayanamayıp güldü. Neyseki Jorge bunu mutluluğuna yordu. "Tabii resmi olarak sende kral olacaksın ama..."
Genç vampir adamı öperek susturdu.
***
Eric elleriyle başını ovuyordu. Eğer insan olsa o anda şiddetli bir migrenle boğuşuyor olurdu. "Emin misin?" diye sordu beklide onuncu kez.
Sookie gözlerini devirip oturduğu sandalyeden sarışın vampire doğru döndü. "Evet yalan söylemiyor! Daha kaç kez söylemem gerekiyor?"
Sookie'nin karşısında oturan Ginger göz yaşlarına yakın görünüyordu. "Eric yemin ederim sigara alıp geri döneceğini söyledi-"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Out From Hell
VampirosSherlen eski bir büyücü, yeni bir vampirdir. Gücünün yanında kendine zarar verecek kadar umursamazdır da. Sokak kedisi gibi bir o insana bir bu insana sığınan Sherlen'in hayatı Fangtasia barının seksi sahibi ile tanışmasıyla değişir. Boy x Boy (Eric...