"Tık tık, gelebilir miyim?"
Zaten açık olan kapıdan kafasını uzatıp bana bakan Wooyoung'a çevirdim kafamı. Bir kaç gündür olduğu gibi yine yanımdaydı. "Sana kahve getirdim." Teşekkür ettiğimi belirtmek için hafifçe gülümsedim ve yüzünü incelemeye koyuldum.
Gözaltları her zamankinden daha şişik, gözleri de her zamankinden daha kırmızıydı.
Üstelemedim. "Teşekkürler ama niye yine buradasın?"
"Evde yalnız kalmaktan daha iyi geliyor." Sıkıntılı bir şekilde nefesimi verdim.
"Peki, ama sessiz dur, bakmam gereken bir kaç evrak var." Kafasını salladı ve cebinden çıkardığı jelibonları yemeye başladı. Bir süre sonra içeri asistanım girdi, masaya bir tane daha dosya bıraktı.
"Efendim bunlar Bay Jeongin'in çekimlerinden fotoğraflar, aralarından seçtik ama sizin de bunları onaylamanız gerekiyor." Kafamla onu onayladım ve elimle çıkmasını işaret ettim.
"Kız sana yürüyor ama pek bir çirkin, o surat ne bin ton makyaj!" Gözlerimi devirdim. "Onu gören çoğu erkek bana o etraftayken nasıl odaklanabiliyorsun diye sorar genelde."
"Öyle mi? Peki sen onlara ne diyorsun?" Çapkınca gülümsedim. "Bir de bana sorun, diyorum."
Kaşlarını çattı. "O meymenetsiz ilgini çekiyor yani? Ahaha komik, o kadar makyaj boşuna değilmiş yani." Onu takmayıp dosyaları karıştırmaya devam ettim. Bir süre sonra ofladı, tuvalete gideceğini söyleyip koşa koşa odadan çıktı.
Önümdeki dosyalarla işim bittiğinde huzurla koltuğumda yayıldım. Gözlerimi kapatıp kendimi kısa bir uykuya bırakmak istiyordum. Ta ki yaklaşan ayak seslerini duyana kadar. Gözlerimi araladım fakat gördüğüm manzara şaşkınlıkla gözlerimi büyütmeme sebep olmuştu.
Wooyoung iki kilometre uzaktan bile belli olabilecek bir şekilde makyaj yapmış sırıta sırıta jelibon yemeye devam ediyordu.
"Wooyoung?" Bana bakıp gözlerini kırpıştırdı. "Bu ne?" Yüzümü işaret ederken sordum.
"Yakışmamış mı?" Kaşlarımı havaya kaldırırken olumsuz anlamda mırıldandım. "Ama o kıza yakışıyor yani? Çok mu çirkinim ben?"
"Wooyoung sakın bir daha ağlayayım deme. Çok ciddiyim seni şirketten atarım."
"Ama o kızdan güzelim değil mi?" Huzursuzca nefesimi verdim. "Sannie! O kızdan güzelim değil mi?"
Bugün son kez yapmayı dilerken yine gözlerimi devirdim. "YAH! CHOI SAN!"
.
.
.Heyoooioooioo
Öylesine aklıma gelmişti ben de nereye sıkıştıracağımı bilemedim yeni bir bölüm olsun dedim.
Bu bölüm çok kısa biliyorum ama bundan sonraki bölüm daha uzun olucak ve bir haftanın geçmesini beklemeyeceğim.
Bir kaç gün sonra görüşürüüüüüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Other Guy † Woosan
Roman pour Adolescents"Ah, hayır bebeğim sen bizi yanlış anladın. Seni sadece aldatmıyorum, seni beni aldattığın kişiyle aldatıyorum." . . . 18.10.2020 Pazar 14.15