_
Hafif dalgaları saçlarını geriye savurarak demir parmaklıklardan atlamış ve arkasından gelen arkadaşları ile hızla okulun revirine ilerlemeye başlamışlardı. Etraftaki bütün bakışlar bu görüntüye alışık olsa da yinede, bütün heybetiyle okulun bahçesinde yürüyen kişilere hayran olmadan edemiyorlardı.
Revire ulaştıklarında Yoongi ve Namjoon girişte durmuş ve sessizce etrafa bakmaya başlamışlardı. Taehyung revirden içeri girdiğinde yüksek beyaz sedyede oturan, yüzü tanınmayacak halde olan sevgilisini görmüş ve titrek bir nefes almıştı. Bakışları, revirde olan bir kaç hemşire ve sevgilisinin arkadaşlarına kısa bir süre için dolandığında, hemen sonra odanın boşalması çokta uzun sürmemişti.
Yavaşça kendisine, bakmayan sevgilisinin yanına yaklaştı. Elini çenesine atarak kendisine çevirdiğinde yine çok sevdiği siyah gözler dönmemişti. "Bak bana."
Jeongguk kafasını ona çevirdiğinde alttan sevgilisine huysuz bakışlarını atmıştı. Taehyung gülümserken sandalyeyi çekmiş ve Jeongguk'un tamda karşısına oturmuştu. Eklem kemikleri morarmış ve hatta kanamış olan elleri avuçlarının içine aldığında kafası kaldırmış ve yine kendisine bakmayan sevgilisinde gözlerini gezdirmişti.
"Yine kiminle kavga ettin?"
"Kim Jongin."
"Ah.. Nedeni ne peki?"
"Sana yürüdü."
Ufak bir kıkırtı bırakırken avucunun içindeki elleri okşamıştı. "Hmm, ne dedi mesela?" Jeongguk aynı huysuzluğuna devam ederken konuştu. "Güzelliğinden bahsetti. Bir de kalçalarından." Taehyung kahkaha atmamak için kendisini tutarken alt dudağını ısırmış ve bakışlarını yaralı ellerinden kaldırmıştı.
"Peki benim güzelliğim kime ait?"
"Bana."
"Güzel. Peki ya kalçalarım?"
"Bana ait Taehyung."
"Aynen öyle bebeğim. Her bir ayrıntım sana, senin de her bir parçan bana ait. Bir daha kavga etme demiyorum. Çünkü edeceksin biliyorum. Şu yüzünün haline bak.."
Jeongguk sırıtırken keyfi yerine gelmiş ve huysuzluğunu kaybetmişti. Sevgilisinin söyledikleri onu keyiflendirmişti. Gerçi bunlar bildiği şeylerdi. Sadece bunu Taehyung'tan duymak güzel hissettirmişti. Özgüvenini kazandırmış ve tuhaf bir şekilde bundan gurur duymuştu.
"Bence böyle de yakışıklıyım."
"Hıhım. Aynen bebeğim, patlamış bir dudak ve morarmış gözle çok yakışıklısın cidden."
Jeongguk gülerek dudağını ona uzattı. "Öpte geçsin Kim Taehyung." Gülümsemiş ve kendisine uzatılan küçük dudaklara bir öpücük bırakıp geri çekildi. "Bakayım geçmiş mi?" Jeongguk ona tekrar uzattı. "Yoo geçmemiş, bir daha öp."
Sevgilisinin dudaklarına ardı ardına birkaç öpücük kondurduktan sonra yan taraftan duyulan sesle doğruldu. Okulunun zili çalmıştı ve gitmesi gerekiyordu. Jeongguk anında dudağını büzerken omuzlarını düşürdü. "Gitmem gerekiyor."
Jeongguk kafasını salladı. "Evet evet, biliyorum." Taehyung tekrardan huysuzlaşan sevgilisinin saçlarına küçük bir öpücük daha bırakıp doğruldu. "Kendine dikkat et güzelim. Çıkışta seni alırım." Jeongguk tekrar kafa salladığında sevgilisine el sallamış ve revirden uzaklaşmıştı. Yanındaki arkadaşlarıyla tekrardan sert tavrını takınırken demir parmaklıklardan atlayıp kendi okuluna geçmişti.
_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Backpfeifengesicht × TaeKook✔
FanfictionBackpfeifengesicht: Yumruk atılması gereken bir yüz Üniversiteye giden Kim Taehyung, demir parmaklıklardan atlayıp okulunun yanındaki lise sonda okuyan ve sürekli kavga eden sevgilisi Jeon Jeongguk'un yanına gidiyordu. Yine. 🥈kavgacı [13.10.20]...