QRLSM9

5.1K 457 39
                                    

_

Şuan da Jeongguk'la artık, aynı duyguları paylaşıyordu Taehyung.

Sevgili olmalarından beri Jeongguk'u sadece birkaç kez kıskanmış, o da arkadaşlarıyla fazla vakit geçirdiği için olmuştu. Ama şimdi minik sevgilisi karşısında basketbol oynuyor ve terden vücuduna yapışan beyaz, sıfır kol tişörtün eteklerinden tutup havalandırıyordu.

Etrafta ki insanların çoğalması onun daha da sinirlerini bozuyordu. Sevgilisi yine birkaç kişiyle inatlaşmış ve bu sefer kavga etmek yerine onları karşılıklı bir basketbol maçına davet etmişti. Şimdi ise okullarının biraz ilerisinde olan sahada maç yapıyorlardı. Her iki okuldan da gelenler vardı ve Taehyung tek kaşını kalkık bir şekilde sevgilisini izliyordu.

Topu sektirişini, terden ıslana saçlarının savruluşunu, her adımında gerilen bacak kaslarını, tişörtünü inatla yukarı kaldırışını ve parlayan kaslarını.. dikkatlice izliyordu Taehyung.

Jeongguk ise bunu özellikle yapıyor ve özellikle sevgilisinin gözlerine bakarak dudağını ıslatıyor, tişörtünü havaya kaldırarak herkese karın kaslarını gösteriyordu. Maç biterken Jeongguk maçı kazanacağını zaten biliyormuşçasına sergilediği hareketler karşı tarafın canını daha da çok sıkıyordu. İki takım sahasının ortasında yüz yüz geldiklerine Jeongguk bir şeyler söylüyordu ve karşısındaki, onu sinirden kızarmaya başlayan yüzüyle izliyordu.

Jeongguk arkasını dönmüş ve sahadan çıkacakken karşı tarafın kaptanı ona seslenmişti. "Hey Jeongguk!" Jeongguk arkasını dönerken ona seslenen çocuk elindeki basketbol topunu sertçe Jeongguk'un yüzüne atmış ve geriye doğru sendelenmesine sebep olmuştu. Taehyung gördüğü manzarayla hızla ayağa kalkmış ve arkadaşlarıyla birlikte sahanın girişine ilerlemeye başlamışlardı.

Olayların büyümemesi için sevgilisini durduramadan, Jeongguk burnundan seller gibi akan kanı umursamadan çocuğun üzerine atlamış ve onu tek bir yumruğu ile yere düşürerek hızla üzerine çıkmış ve suratını sert bir şekilde yumruklar atarken arkadaşları onu durdurmaya çalışıyor fakat bunu başaramıyorlardı.

Taehyung sahaya girer girmez sevgilisinin yanına ilerlemiş onu belinden tutup hızla kendisine doğru çekmişti. Jeongguk kurtulmak için çabalarken Taehyung, tellerin oraya yaklaşmış ve sırtını yasalayarak kollarını sıkıca doladığı bedenle birlikte yere düşmüştü.

"Sakin ol, Jeongguk."

Taehyung kulağına doğru usulca fısıldamış ve, kollarının arasındaki göğsün yavaşlamaya başladığını hissetmişti. "Taehyung?" Titrek sesiyle fısıldamıştı. Taehyung onun sakinleştiğini fark ettiğinde açıkta olan boynuna küçük bir öpücük kondurup burnunu yaslamıştı. "Buradayım sevgilim. Sakinleş."

Jeongguk'un gerilen bütün kasları gevşerken sırtını daha çok yasladı arkasında ki sıcaklığa. Jeongguk'un ve Taehyung'un arkadaşları sahanın girişinde beklerken herkes gitmişti. Jeongguk yutkunduktan sonra derin bir nefes almış ve kafasını geriye doğru, yaslamıştı. Burnundaki acı kendisini biraz olsun belli ederken dudaklarının arasından kısık bir inleme çıkmıştı. Taehyung sevgilisinin duyduğunda kollarını yavaşça indirmiş ve onu kendisine döndürmüştü.

Bol tişörtünün eteklerinden kaldırıp, dudaklarına buluşan kanı sildiğinde derin bir nefes aldı. Yüreği sızlıyordu. Küçük burnundan akan kanları silerken elleri titriyordu. Gözleri acıyor ve yaşlar akmak için direniyordu. Jeongguk, burnunu silen titrek eli kavradığında Taehyung'un gözlerinin kendisine dönmesini sağlamıştı.

"Taehyung.. üzülüyor musun?"

"Belli olmuyor mu? Tanrım... Jeongguk, şu haline bak! Kalbim sızlıyor, seni böyle görmek canımı yakıyor. Sadece bu olanları.. umursayamaz mısın? Seni böyle görmek istemiyorum."

Taehyung'un dudağı titrediğinde Jeongguk, ellerinin arasındaki eli daha çok sıkmış ona yaklaşmıştı. "Taehyungie.. ağlama." Dolan gözleri ve titreyen alt dudağı Jeongguk'un burnundaki sızıdan canını daha çok yakarken, diğer elini korkakça yanağı ile buluşturmuştu.

"Lütfen, ağlama. B-bak ben.."

Tuttuğu elin serçe parmağını kavradığında kararlı ama aynı zamanda endişeli gözlerini Taehyung'a dikti. "Söz veriyorum sevgilim. Bir daha kavga etmeyeceğim. Ama sen ağlama tamam mı? Ağlama, Taehyung."

Taehyung kafasını sallayarak akmaya hazır olan gözyaşlarını sildiğinde elini hemen Jeongguk'un yanağına yerleştirdiğinde gözlerinin içine bakarak fısıldadı. "Her zaman, yanında olacağım."

"Biliyorum. Beni yalnız bırakmazsın."

"Bırakmam."

Uzanıp kollarını birbirine sıkıca doladıklarında Jeongguk sızlayan burnunu Taehyung'un omzuna koyduğunda derin bir nefes almıştı. Ama fark ettiği şeyle hızla kaşlarını çatmış ve konuşmuştu.

"Siktir, Taehyung koku alamıyorum!"

_

Backpfeifengesicht × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin