QRLSM11

5.1K 410 98
                                    

_

Çıplak bedenler yan yana uzanırken aynı anda inip kalkan göğüsler ve odayı sadece az önce deli gibi sevişmiş olan kişilerin nefes sesleri dolduruyordu.

Az da olsa kendilerine gelebildiklerinde Jeongguk kafasını çevirip yanında uzanan ve terden ıslanan saçlarının alnına yapışan sevgilisine bakmıştı. Şişmiş ve hafif parçalanmış dudaklarını ıslattığında kısık sesle mırıldanmıştı. "Bugünü.. neye borçluyuz Bay Kim?"

Taehyung alayla gülümsemiş ve ona yandan bir bakış atmıştı. "Uslu bir çocuk olmana borçluyuz sevgilim." Taehyung kalçasını hareket ettirdiğinde aşağıya kayan bedenini düzeltmişti. Sızlayan kasıkları ve kasılan ayak parmaklarıyla hala yaşadığı orgazmın etkisinden çıkamamıştı. Jeongguk'la her sevişmesinde daha da iyi hissediyordu kendini.

Jeongguk acıyan sırtından dolayı yüzünü buruşturmuş ve yüz üstü dönmüştü yatakta. Taehyung yanında dönen kişiye baktığında bakışları sırtına kaymıştı. "Oh, sırtın kötü görünüyor. Üzgünüm." Jeongguk ise kapanan gözleriyle mırıldanmıştı. "Sorun değil Taehyungie. Geçer iki güne."

Taehyung doğrulup çıplak kalan üstlerini örterken vücudunu Jeongguk'a dönmüş ve önüne gelen siyah dağınık saçlarını geriye atmıştı. "İyi uykular minik sevgilim."

.

.

.

Taehyung gözlerini, odanın içindeki tıkırtıdan dolayı açtığında burnunu gömdüğü omuzdan kaldırıp gözlerini açtığında başlarında dikilen Jeongguk'un annesini görmesiyle gözlerini irice açıp hızla doğrulmuştu. Bayan Jeon, ona gülümseyip kısık sesle konuştu. "Üstünü giyin de gel. Seninle bir konuşalım."

Taehyung sersemce kafa salladığında annesi odadan çıkmıştı. Yavaşça yataktan kalkmış ve Jeongguk'un giysi dolabına ilerlemişti. İç çamaşırlarında bir tane alıp hızla bacaklarından geçirdiğinde siyah bir eşofman ve soğuk olan odadan dolayı kalın bir sweat giymişti. Saçlarını düzelttikten sonra son kez sevgilisine bir bakış atmış ve odadan çıkmıştı.

Mutfağa doğru ilerlediğinde Bayan Jeon'u ocak başından yemek yaparken görmüştü. Tezgahın diğer tarafına geçtiğinde Bayan Jeon, üzerinde oğlunun kıyafetleri olan Taehyung'u görmüş ve gülümsemişti.

"İlişkinizin nasıl gittiğini soracaktım ama, sanırım çok iyisiniz, hm?"

"Bir sorunumuz yok, anlaşıyoruz."

"Peki ya.. Jeongguk kavga ediyor mu?"

Taehyung'un aklına bu sabah ki olanlar geldiğinde heyecanla annesine döndü ve anlatmaya başladı. "Aslında her şey çok iyi gidiyordu. Okuldan anlaşamadığı birisiyle neredeyse kavga edecekti ama Jeongguk kavga yerine onu basketbol maçına davet etmişti, biliyorsunuz. Bu sabahta kavga ettiği kişiler ona tekrar laf attılar ama Jeongguk ona dokunmadı bile. Öylece yanından geçip gitti."

"Bu harika. Noldu da, o çocukla tekrar kavga etmedi acaba?"

Taehyung tekrar gülümsediğinde utangaç bir tavırla konuştu. "Basketbol sahasında olan kavgada.. ben çok üzülmüştüm. Sonra Jeongguk bana söz verdi. Bir daha kavga edip beni üzmemek için. Yoksa biliyorsunuz, çatlamış burnunu umursamadan, yine kavga ederdi."

Bayan Jeon, parlayan gözlerini Taehyung'a çevirdiğinde genişçe gülümsedi ve uzanıp saçlarını çıkarttı. "Aferin sana. Biliyor musun, sanırım Jeongguk'a ailesinden daha iyi geliyorsun." Taehyung ona küçük bir tebessüm göndermiş ve hemen sonra Jeongguk, uykulu gözlerle girmişti mutfağa. "Merhaba anne."

Sevgilisinin yanına ilerledikten sonra kollarını ince beline dolayıp başını omzuna koymuştu. Kendisini hala uykulu ve biraz da yorgun hissediyordu. Taehyung, kollarını sıkıca etrafına doladı ve elini kaldırıp saçlarını karıştırdı. Burnunu dağınık, aynı zamanda yumuşak olan saçlara yasladığında derin bir nefes aldı. Jeongguk'un en çok sabah hallerini seviyordu. Sabah uyandığı zaman daha farklı görünüyor, daha farklı kokuyordu minik bebeği.

"Eee çocuklar, ne zaman evleniyorsunuz?"

İkili, huzurla kapattıkları gözlerini bir anda, duydukları şey ile açtığında ikisi de Bayan Jeon'a şaşkınca bakıyordu. Her ne kadar Jeongguk'ta, hemen evlenmek istese de, 'erken' konusunda sevgilisine katılıyordu. "Ne bakıyorsunuz öyle? Bence hemen evlenmelisiniz."

"Şey Bayan Jeon.. biz okullarımız bitmeden evlenmeyi düşünmüyoruz."

"Aslında sizi anlıyorum. Henüz genç olsanız da evliliğin ne kadar ciddi bir şey olduğunu biliyorsunuz. Oğlumu ve sevgilisini bu kadar bilinçli görmek, beni mutlu etti. Okulunuz bittikten sonra evlenebilirsiniz, tabi."

Jeongguk kafasını, sevgilisinin omzundan kaldırdığında gözlerine baktı. Bir süre, belki de bir ya da iki dakika, sadece sevgilisinin gözlerine baktı. Daha sonra ise içindeki karmakarışklığa rağmen ismini fısıldadı.

"Taehyung.."

Taehyung, sevgilisinin omuzlarında gezen elini durdurmuş ve kaşlarını kaldırmıştı. "Jeongguk?" Ellerini belinden ayırmadı ve parmak uçlarıyla belini okşamaya başladı. Jeongguk'un gözleri yavaşça gözlerinden, boynunda doğru kaydı. Ellerini belinden yukarı doğru çıkarmış ve işaret parmağını kendi sweatinden görünen köprücük kemiğine doğru yöneltmişti. Jeongguk, işaret parmağını belirgin olan kemikte gezdirirken gözlerini, Taehyung'un gözlerine çıkarmıştı.

"Bugün, okuldan geldikten sonra yaptığımız şey.." Fısıltısı aralarındaki minicik mesafeye karışırken Taehyung'un aklına dolan görüntüler ile çenesi kasılmış ve dudaklarını seri bir şekilde ıslatmıştı. Hissettiği zevk hala, damarlarında dolaşırken vücudu hafiften titriyor ve boyun hizasında dolanan parmakta bunu tetikliyormuş gibiydi.

"Çok güzeldi."

Taehyung'un kaşları daha da çok kalkarken dudakları tekrar aralanmış ve hafifçe Jeongguk'a yaklaşmıştı. Elini kaldırıp nazikçe, dağınık siyah saçları düzelttiğinde bakışlarını saçlarından çekmiş ve Jeongguk'un gözlerine odaklamıştı.

"Eğer kavga etmezsen ve, uslu çocuk olmaya devam edersen.. daha da güzel şeyler yapabiliriz bebeğim. İster misin, hm?"

Jeongguk hipnoz olmuşçasına hızla kafasını salladı. Taehyung'la, o daha da güzel şeyleri yapmayı o kadar çok istiyordu ki, onun için her şeyi yapabilirdi. Eğer sevgilisi uslu olmasını istiyorsa, olacaktı.

Taehyung ona gülümseyip yanaklarını avuçlarının arasına almış ve dudaklarını birleştirmişti. Jeongguk'un kendisini öpmesine izin vermiyor, elleriyle sabitlediği yüze yaklaşıp alt dudağını emip, ısırıyor sonra geri çekilip üst dudağını dudaklarının arasına alıyordu.

Jeongguk ellerini, yanaklarını sıkıca kavrayan ellerin üstüne koyduğunda öne doğru uzandı ve sonunda sevgilisinin alt dudağını dişlerinin arasına aldı. Çekiştirip, dilinin ucuyla alt dudağını ıslatırken arada gözlerini açıp sevgilisinin yüz ifadesine bakıyordu.

"Hey Jeongguk! Kuzenin geldi!"

Taehyung kaşlarını çatarak ondan ayrıldığında konuştu. "Bir kuzenin olduğunu bilmiyordum." O sırada ise mutfakta bir ses duyuldu.

"Merhaba canım kuzenim!"


_

Backpfeifengesicht × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin