_
Jeongguk öğlen arasında arkadaşlarıyla otururken aklı sürekli sevgilisine kayıyordu. İki gün önce fazla büyük olmasa da ciddi bir kavga etmişlerdi. Sorun yine Jeongguk'un kavga etmesiyle ilgiliydi. Ve Taehyung artık bundan sıkıldığını hissediyordu. En azından Jeongguk böyle düşünüyordu.
İki gün boyunca ne görüşmüş ne de konuşmuşlardı.
Jeongguk fazlasıyla eksik hissediyordu. Fakat bu hal ve tavırlarına yansımamıştı. Yine kavga ediyordu, hemde diğerlerinden daha şiddetli bir şekilde. Tek fark artık sevgilisi yanına gelip yaralarından öpmüyordu. Bu da revirde her tek başına geldiğini hıçkırarak ağlamasına neden oluyordu. Belli etmese de Taehyung'u çok özlüyordu. Diğerleri bunun gelip geçici bir ilişki olduğunu düşünüyorlardı ki, son yaşananlar düşüncelerini haklı çıkarmıştı.
Arkadaşlarına gülümseyerek mutsuz olduğunu belli etmiyordu. Gülerek kafasını yana çevirdiğinde bütün kanının damarlarından çekildiğini hissetti. Sağ gözü seğirirken dişlerini sıktı.
Sinirle, sevgilisini rahatsız eden uzun ve iri bedene bakarken yumruklarını sıktı. Yanlarına gitmemek için büyük bir uğraş göstermiş, kendisini engellemeye çalışmıştı. Ama gözü her oraya kaydığında daha da yakınlaşmış olduklarını görmek sinirini bozmuştu. Hemde çok fazla..
Daha sonra sevgilisini zorlayan iri bedene küçük (!) bir uyarı yapmak için hızla duvara tırmanmıştı. Onu gören sınıf öğretmenin Kim Seokjin ise hemen peşinden gitmeye başlamıştı ki, öğrencisi o kadar hızlıydı ki çoktan demir parmaklıkları aşmıştı.
Jeongguk hızla okulun ortasında sevgilisine zorbalık yapan kişiye ilerlemeye başlamasıyla, iri bedenin Taehung'un dudaklarına yaklaşması bir olmuştu. Jeongguk koşmaya başlayınca üniversitede bir kaç öğrencinin dikkatini çekmişti. Birde Taehyung'un arkadaşlarının.
"Taehyung! Jeongguk geliyor!"
Taehyung gözlerinin irice açılmasıyla karşısındaki bedenin yere serilmesi bir olmuştu. Çünkü küçük sevgilisi kendisinden büyük olan bedene yumruklarını saydırıyordu. Onu kolundan tutup çekmeye çalışsa da kendisini ittirmiş ve yumruklarını altında olan bedene geçirmeye devam etmişti. Ona haddini bildirmek istiyordu. Kimse sevgilisini öpemezdi. Hatta ona dokunamazdı bile.
Jeongguk'un sınıf öğretmeni Kim Seokjin, hızla üniversiteye giriş yaptığında öğrencisinin kendisinden büyük olan bedenin üstüne çıkmış yumrukladığını gördüğünde hızla yanına koşmuştu. Acele ediyordu çünkü, öğrencisinin yumruklarının ve kırılan kemik sesi bütün üniversite bahçesini dolduruyordu.
Jeongguk'u belinden tuttuğu gibi yüzü kandan görünmeyen bedenin üzerinden almıştı. Jeongguk bağırıyor, hatta ağlıyor ve öğretmeninin kollarından kurtulmak için çırpınıyordu. Seokjin öğrencisini uzaklaştırmaya çalışırken üniversitenin diğer öğretmenleri yerde yatan bedenin yanına ilerlemişlerdi. Üniversite öğrencileri ve hatta öğretmenleri bile Jeongguk bir psikopat olduğunu düşünmeye başlamışlardı.
Seokjin, artık çırpınmak yerine göğsünde ağlayan bedene daha sıkı sarıldığında onu üniversiteden uzaklaştırmıştı.
Taehyung ise sadece dolu gözlerle, ağlayarak giden sevgilisini ve öğretmenini izlemişti.
.
.
.
Jeongguk hem göz yaşlarını hemde yaralarını temizlemeye çalışırken öğretmeni yanına gelmişti. "Ailene haber vermem gerekiyor Jeongguk. Seni bir doktora götürmelerini isteyeceğim. Ya da bir psikolog."
Jeongguk hocasına bir cevap vermemiş ve yaralarını canını yaka yaka temizlemeye devam etmişti. Seokjin, telefonda bir görüşme yapmak için revirden çıktığında Jeongguk titreyen dudağını yok etmek istercesine elinin üzerindeki yaralara bastırıyordu pamuğu. Göz yaşları hızla yanaklarından aşağı doğru süzülürken iki gündür duyamadığı o sesi duymuştu.
"Jeongguk?"
Sevgilisi, ders saatinde sınıfında değil onun yanına gelmişti. Jeongguk burnunu çektiğinde şaşkınca mırıldandı. "Taehyung?" Esmer, sevgilisinin kızarmış gözlerini gördüğünde derin bir nefes almış ve yanına ilerlemişti. Sandalyelerden birine oturduğunda, sevgilisinin sandalyesini kendisine doğru çekmişti. Yaralı elleri kendi ellerinin arasına aldığında bir süre kemiklerinin üzerindeki yaralara bakıp onları okşamıştı.
"Özür dilerim."
Jeongguk kısık sesle kendisinden özür dileyen sevgilisine telaşlı bakışlarını atmış ve kafasında neden özür dilediğini sorgulamıştı. Taehyung dolu gözlerini, Jeongguk'unkilerle birleştirmiş ve konuşmasına devam etmişti.
"Seni değiştirmeye çalıştığım için özür dilerim. Belki bu sefer, kavga etmekten vazgeçersin sanmıştım ama bu, seni daha çok kavgaya teşvik etti. Özür dilerim. Canın yansın istemiyorum Jeongguk."
Jeongguk elini kaldırıp Taehyung'un yanağı ile buluşturdu. O sırada telefon görüşmesi biten Seokjin revire girecekken gördüğü görüntü ile birkaç dakika durmuş ve sonra onları izlemeye karar vermişti.
"Üzülme Taehyung. Sen istersen ben kavga etmem ki, yani.. en azından denemeye çalışırım. Ama sen üzülme lütfen."
Taehyung ona gülümseyip elini kaldırdı ve yanağında duran Jeongguk'un elinin üstüne koydu. "Seni değiştirmeye çalışmamalıydım. İşe yarayacağını düşünerek senden uzakta durmamalıydım. Hata yaptım, özür dilerim sevgilim."
"Sorun değil. Affetim ben seni. Ama.. bir daha benden uzak durma. Seni çok özledim Taehyung."
Taehyung dudaklarını büzmüş ve yanağındaki elin avuç içine sesli bir öpücük kondurup sıkıca Jeongguk'a sarılmıştı. "Bende seni özledim Jeonggukie." Bir süre öyle sarılmış bir şekilde dururken, Taehyung yavaşça ayrılmış ve ellerini yanakları ile birleştirmişti.
Jeongguk, dokunuşunda kaybolduğu sevgilisinin ellerini hissederek gözlerini kapatmış ve öne doğru uzanmıştı. Dudaklarını sevgilisinin dudaklarına bastırdığında derin bir nefes almış ve kırmızı dolgun dudaklara kokulu bir öpücük bırakmıştı.
"Seni seviyorum Taehyung. Hemde çok."
"Hey, çocuklar! Özlem gidermeniz bitti mi?"
İkisininde bakışları revirin girişine takılırken Seokjin gülümseyerek onlara ilerlemişti. "Bölmek istemezdim ama, Taehyung'un okuluna, Jeongguk'un da ailesinin yanına gitmesi gerekiyor. Seni bir psikoloğa götüreceklerini söylediler."
"İyi de, Jeongguk'un o kadar ciddi bir problemi yok ki. Sadece öfke kontrolsüzlüğü var. Bunun içinde ilaçlar var."
"İşte o ilaçları almak için, bir psikiyatriste baş vurması gerekiyordu ki ailesi bunu çoktan yaptı. İlişkilinizi biliyorlar öyle değil mi? Jeongguk'un sık sık kavga ettiğini ve nedenini?"
Taehyung gözlerini devirmişti. "Jeongguk daha önceden da kavga ediyordu. Eğer merak ettiğiniz buysa Bay Kim, Jeongguk benim yüzümden kavga etmiyor. Ve ailesi de bunu gayet iyi biliyor."
"Pekala. Dediğiniz gibi olsun. Hadi Jeongguk, sınıfa gidelim. Ailen seni birazdan almaya gelir."
Jeongguk kafa sallarken ayağa kalktı ve Taehyung'a ilerledi. Kollarını beline dolayıp kendisinden üç-dört santim uzun olan sevgilisine sarılıp kafasını göğsüne yasladı. Taehyung ona aynı karşılığı verirken saçlarına minik bir öpücük kondurmuştu. "Git hadi Kook. Hastaneden döndüğünde odan da seni bekliyor olacağım."
Jeongguk kafa sallayarak ondan ayrılmış ve öğretmeniyle birlikte revirden çıkmıştı. Taehyung ise derin bir nefes alıp revirden çıkmış ve kendi okuluna ilerlemeye başlamıştı.
_
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Backpfeifengesicht × TaeKook✔
FanfictionBackpfeifengesicht: Yumruk atılması gereken bir yüz Üniversiteye giden Kim Taehyung, demir parmaklıklardan atlayıp okulunun yanındaki lise sonda okuyan ve sürekli kavga eden sevgilisi Jeon Jeongguk'un yanına gidiyordu. Yine. 🥈kavgacı [13.10.20]...