[M]
_
Jeongguk kollarını sevgilisinin belinden ayırdığında arkasını dönmüştü. Yıllardır görmediği kuzenini karşısında görünce biraz şaşırmış ucundan da sevinmişti. "Dongju?" Genç, sıkıca kuzenine sarıldığında bakışları hemen karşısında şaşkınca kendisine bakan kişiye çevirmişti.
Ah, bu kişiyi tanıyordu.
Eski sevgilisi Kim Taehyung..
Dudakları buruk bir şekilde yukarı doğru kıvrılırken Jeongguk'un omzunu patpatlayıp ondan ayrılmıştı. Karşısında ki, kişiye bakarken gülümsemeye devam ediyor ve bu, Jeongguk'un dikkatini çekiyordu.
"Seni burada görmeyi beklemiyordum, Taehyung."
Yıllar sonra ismini tekrardan telaffuz edişinde sesindeki titreme ve gözlerinde ki özlem gözle görülürdü. Jeongguk kaşlarını çatarken, o ifadesine bürünmüştü. Şüpheci..
"Tanışıyor musunuz?"
Taehyung dilinin tutulduğunu hissediyordu. Eski sevgilisini yeniden gördüğü için değil. Eski sevgilisinin kuzeni Jeongguk olduğunu öğrendiği içindi bu şaşkınlığı ve tedirginliği. Dongju, bir anlık her şeyi unutmuş gibiydi. Kuzeninin aylar önce bahsettiği sevgilisine ve onları mutfakta sarılırken görmüş hallerini unutmuştu. Çünkü, kuzeninin sorduğu soruyu tek seferde, düşünmeden cevaplamıştı.
"Eskiden sevgiliydik. Uzun zaman geçti, değil mi Taehyung?"
İşte her şey o anda gerçekleşmişti. Bütün duygular o ortamda, aynı anda yaşanmıştı. Korku ve endişe Taehyung'un vücudunu kaplarken Dongju sadece özlem ve şimdi bir tanrı kadar çekici olan eski sevgilisini bıraktığı için pişmanlık hissediyordu. Jeongguk'un ise bütün kasları gerilmiş ve sol gözü kendiliğinde birkaç kez kırpılmıştı.
Taehyung bu ifadeye biliyordu. Aylardır bu ifadeye çokça maruz kalırken, nasıl unutabilir ve az sonra olacakları görmezden gelebilirdi ki? Jeongguk, kendisine koyduğu sınırı yavaşça geçtiğini, ama bunu fark edemeyecek kadar deliye döndüğünü hissetmişti. Omzunda duran kuzeninin elinin üstüne kendi eline koymuş ve sıkarak kendisinden uzaklaşmıştı.
"Ses tonuna dikkat et Dongju."
Geçmişe geri dönüp, Taehyung'un bütün eski sevgililerini dövemez ya da öldüremezdi. Ama bazı şeyleri önleyebilirdi değil mi? Mesela kuzeninin içindeki yeniden filizlenmeye başlayan duyguları kopartıp üstüne tepinebilirdi bir de o filizlerin üstüne asit dökebilirdi. Binlerce, farklı işkence yöntemlerini, kuzeninin duygularının üzerinde uyguluyordu.
"Ne varmış ki ses tonumda? Hey Taehyung.. seni tekrardan gördüğüme sevindim-"
Cümlesini bitirir bitirmez ağzının ortasına yediği yumrukla kafası geriye doğru savrulmuştu. Taehyung aniden gelen atakla sıçramış ve endişeli gözlerini sevgilisine çevirmişti. Jeongguk annesine yapması gerekeni gözleriyle anlatmış, annesi ise hemen kafa sallayarak Dongju'yu mutfaktan çıkarmıştı. Sinirli ve ateş saçan gözleri sevgilisine döndüğünde omzundan sertçe tutmuş ve önüne doğru ittirmişti. "Odama."
Taehyung çaresizce Jeongguk'un odasına ilerlerken derin nefesler alıyor ve kalp atışlarını yavaşlatmaya çalışıyordu. Kapıyı açıp içeri girdiğinde Jeongguk'a dönmeden odanın ortasına ilerlemişti. Arkasından kapının sertçe kapatılmasını işittiğinde gözlerini sıkıca kapatmış ve vücudu titremişti.
"Seni uyarmıştım."
Jeongguk'un ürkütücü fısıltısını duyduğunda dudaklarını ıslatmış ve ona dönmüştü. Gördüğü kısık gözlerin arkasındaki ateş kalp atışlarının hızlanmasına ve yüzündeki o korkunç ifadenin biran önce yok olmasını dilemeye başlamıştı. Bundan birkaç saat önce ki sevgilisi Jeongguk'u istiyordu fakat, az sonra şiddetli bir kavga edeceklerinin bilincindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Backpfeifengesicht × TaeKook✔
FanfictionBackpfeifengesicht: Yumruk atılması gereken bir yüz Üniversiteye giden Kim Taehyung, demir parmaklıklardan atlayıp okulunun yanındaki lise sonda okuyan ve sürekli kavga eden sevgilisi Jeon Jeongguk'un yanına gidiyordu. Yine. 🥈kavgacı [13.10.20]...