14┊"home"

16K 1.7K 4.9K
                                    

Bu bölümden önce yavaş/duygulandırıcı bir şarkı açmanızı tavsiye ederim. <3

Vücudu uyuşturan o soğuk günde, 3 Ocak 20

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vücudu uyuşturan o soğuk günde, 3 Ocak 20.04 saatlerinde ilk kar düştü Tokyo'ya. Bunu ilk fark eden kişi Bokuto olmasına rağmen, yorum yapan son kişi de o olmuştu.

Akaashi laptop'undan kafasını kaldırdığında yoğun kar yağışını görmüş, gözleri parıldamıştı heyecanla. Güzel haberleri verebilmek için bakışlarını Bokuto'ya yönlendirdiğinde ise, mutluluktan yerinde duramayan hâlini hayal ederken, yorgun ve tepkisiz ifadesiyle karşılaşmıştı.

Akaashi kaşlarını çattı.

"Bokuto? Görmüyor musun?"

Laptop ekranından kafasını kaldırıp dikkatini Akaashi'ye verdi:

"Ne?..."

"Karı görmüyor musun? Dışarıda kar yağıyor."

Bokuto kafasını pencereye çevirdi yavaşça. Akaashi haklıydı, gerçekten de kar yağıyordu... ancak bu Bokuto'nun ilgisini çekmedi. Doğrusunu söylemek gerekirse en ufak bir neşe belirtisi yoktu yüzünde. Hafifçe omuz silkip belki de otuzuncu kez izlediği filme devam etmek için laptop'a döndürdü başını tekrardan.

Akaashi şaşkına dönmüştü.

"Kar yağışını heyecanla bekliyorsun sanıyordum. İstediğin şey bu değil miydi?..."

Göz kapakları ağır çekimde kapanıp tekrar açıldı ve duyulması güç bir tonda konuşmaya çalıştı Bokuto:

"Mmh-... Zaten... h-hep yağıyor..."

Tam o sırada olan biteni anlamanın şokuyla aralanmıştı Akaashi'nin dudakları. Bokuto'nun halüsinasyonları hayatının o kadar büyük bir kısmını kaplamıştı ki, dışarıda yağan karı da bir halüsinasyon sanıyor olmalıydı. Kesik bir nefes çekti içine Akaashi.

"Bu bir halüsinasyon değil Bokuto, gerçekten kar yağıyor."

"..."

Bokuto bir kez daha baktı pencerenin ötesine. Gözlerinde öyle bir özlem duygusu gizliydi ki, Akaashi daha fazla bakmaya katlanamadı. Dışarıya daha rahat göz atabilmek için kalan bir gıdımlık enerjisiyle yatakta kendini biraz daha yukarı çekti Bokuto. Merak ediyordu da, acaba gerçek miydi yoksa değil mi? Bokuto artık gerçeklikle sahteliği ayırt edemiyor oluşundan nefret ediyordu.

"Dur, sana göstereyim." Akaashi oturduğu yerden kalktı ve pencere kenarına doğru yürüdü. Camı hafifçe aralayıp içeriye buz gibi soğuk rüzgârların dolmasına, değdikleri her şeyin sıcaklığını çalmasına izin verdi.

Bokuto'nun teni ürpermiş, tüyleri diken diken olmuştu rüzgâr karşısında. Kalın battaniyeyi üstüne çekti iyice.

Akaashi, avuç içine Bokuto'ya gösterebileceği kadar kar doldurduktan sonra pencereyi hışımla kapatmıştı. Şimdiden erimeye başlayan karı sıkıca tutarak Bokuto'ya götürdü alel-acele. Bokuto ise büyük bir hevesle uzatmıştı ellerini.

in another life ㅡ bokuaka (çeviri) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin