Akaashi, yanaklarını okşayan güneş ışığının hissiyle uyandı ertesi sabah. Sıcacıktı, kesinlikle her insanın huzur bulacağı bir histi... fakat kuzguni saçlı oğlan yatakta kıpırdandığında, bir şeylerin yolunda olmadığından emin gibiydi.
Gözleri kısık, hareketleri çekingen ve usuldu, içinde ise Bokuto'nun onu uyandırmamak için hareketsiz kaldığıyla ilgili sahte bir umut vardı ancak Akaashi durumun böyle olmadığının farkındaydı. Sadece gerçeği kabullenmek istememişti.
Hafifçe titremeye başlayan kollarından birini uzatıp Bokuto'nun elini kavradı Akaashi. Gözlerini kapatıp avcunu sıktı. Eli soğuktu. Vücudu her geçen saniye daha da şiddetli titremeye başladı, sanki Bokuto sadece uyuyormuş da yataktaki hareketlenme uyanmasına sebep olacakmış gibi...
Akaashi yüzünü Bokuto'nun boynuna gömdü. Burnunun kemerini soğuk, renksiz tene yasladı. Dudakları köprücük kemiğine dayandı herhangi bir sıcaklık hissedebilme umuduyla. Artık iki eli de Bokuto'nun eline sıkıca kenetlenmiş, durmaksızın titriyordu.
Akaashi, Bokuto'nun nabzını bulamamıştı.
İşte o an Akaashi tüm dünyanın başına yıkıldığını hissetti. Sürreal bir duyguydu, milyonlarca yıl uğraşsa tarif edemeyeceği bir duygu. Acı, sinsice ruhuna sızıp bildiği tüm kelimeleri bir anda unutturdu ona.
Akaashi'nin boğazından sefil bir hıçkırık döküldü.
Çaresizce içinde tutmaya çalıştı gözyaşlarını. Kendini bir arada tutabilmek için gerçekten çok uğraştı ama nafileydi. İkinci hıçkırık onu terk ettiğinde, kalbinin paramparça olduğunu hissetti. Saklayamazdı ki artık... onu ayakta tutan bütün ipler kopmuştu.
Ondan koparılıp alınan her bir hıçkırıkta vücudu sarsılıyordu. Yüzünü cesedin boynuna, çenesinin hemen altına yaslayıp Bokuto'dan geriye kalan her şeyi derin bir nefesle içine çekti Akaashi.
Onunla yapmak istediği çok şey, söylemek istediği çok kelime vardı ama beklenen günün gelmesiyle bütün bunlar uçup gitmişti sanki. Akaashi çığlık atmak istedi, ancak bulamadı sesini. En basit cümleler bile çektiği kahrı geçip çıkamazdı dudaklarından.
Bokuto'ya sımsıkı sarılabilmek için, içinde ne kadar güç kaldıysa kullandı Akaashi. Hemşirelere, doktorlara ya da herhangi birine haber vermeye gitmedi. Öğrendiklerinde Bokuto'yu ondan koparıp götüreceklerini biliyordu çünkü.
Bu yüzden olduğu yerde kaldı ve onu bir daha asla görmeyeceğini bile bile son kez tutundu Bokuto'ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in another life ㅡ bokuaka (çeviri) ✓
Fiksi PenggemarUyku artık eskisi kadar kolay gelmiyordu. Bokuto bunun farkındaydı, şimdi Akaashi de öyle... Bokuto Koutarou + Akaashi Keiji (Haikyuu!!) ✧ THIS IS A TRANSLATION! The original story is by LittleLuxRay on Archive of Our Own. Bu bir çeviri kitabı, ori...