-Bölüm2-

337 14 0
                                    

Uyandığımda odamdaydım ve saat 10 olmuştu. Gece hastaneden çok geç saatte çıkmıştık aslında bu saatte uyanmam normaldi.
Yataktan kalktım, hırkamı ve terliklerimi giyip mutfağa gittim.
Bir cumartesi günü ancak bu kadar sıkıcı olabilirdi.
Evin tek kızıyım, annem de babam da çalışıyor bu yüzden genelde yalnız kalıyorum.
Önce su içtim daha sonra kendime birşeyler hazırladım.
Görüntü açısından pek iç açıcı görünmesede kahvaltı yaptım. Tam çayımı tazeliyordum ki telefonum çaldı.
Koşarak odama gittim telefonu elime aldım,arayan Egemendi..

"Beren bugün görüşmek istiyorum seninle."

"Neden daha fazla kırmak için mi?"

"Hayır, yüz yüze konuşmamız gereken şeyler olduğundan." dedi nerede ve ne zaman buluşacağımızı karar verip kapattık.

Acele ile mutfağı ve odamı topladım. Duş alıp hazırlandım ve evden çıktım. Buluşacağımız yere yaklaştığımda beni bekliyordu,sarıldık ve yürümeye başladık. Oturana kadar ikimizinde ağzından tek kelime çıkmadı.

"Beren benden sakladığın birşeyler var mı?"

"Ne gibi?"

"Bilmiyorum her hangi birşey" biraz düşündüm, Egemen öyle gereksiz soru soran biri değildi. Mutlaka bu sorusunun altında bildiği şeyler vardı.

"Var" dedim sadece açıklama yapmak istemiyordum.
Bu ilişkiden çok sıkılmıştım artık beni çok yoruyordu.
Orada ben var dedikten sonra bana bir ton şey anlattı. Kafam çok karışıktı tek duyduğum,

"Ben ayrılmak istiyorum" önce olayın şoku ile güldüm. Bu beklediğim birşeydi, sıkılmıştım ama nedense üzüldüm. Sonuçta ona 1 senemi verdim ve ondan öncede tanışıyorduk zaten.
"Sen kararını vermişsin zaten,ayrılalım"

"Üzgünüm kendine dikkat et" herşeyden çok bu komik değil mi? -kendine dikkat et-

Yanımdan kalkıpta gittikten sonra uzun bi süre kendime gelemedim. Gündüz ancak bu kadar karara bilirdi gözümde ve bir insan ancak bu kadar küçülebilirdi.

Kendi kendime karar aldım, sonuçta o istemişti benden gitmeyi. Neden ben üzüleyim? O üzülecek ve geri dönmek istediğinde ben olmayacaktım.
Zaten ayrılmak istiyordum,banada bahane oldu.O nasıl bir sürü bahane üretip yanıma geldiyse benim için de öyleydi.

Kulaklığımı taktım uzun bir süre yürüdüm daha sonra otobüse binip eve gittim.
Kendimi yatağa atar atmaz Hale'yi aradım.
Hale okulda en yakın olduğum üç kız arkadaşımdan biriydi zaten hep dört kız olarak dolaşırdık.
Aradım ve olanları anlattım, okullar tatil olduğu için tatile gitmişlerdi. Bu yüzden çok görüşemiyorduk.

Telefonu kapattıktan sonra annemi aradım.
"Canım ne zaman geleceksin eve?"

"Yoldayım kızım sana çok sevineceğin bir süprizim var." bu beni fazla heyecanlandırmıştı. Ama annemi beklemek zorundaydım.

O gelene kadar ne yapacağımı bilemedim, en son uyuyakalmısım.

"Beren,kızım. Uyan lütfen,mutfağa gidiyorum yüzünü yıka gel" zar zor kendimi yataktan attım. Yüzümü yıkadım,mutfağa girdim. Yemek yapıyordu,bana bakmadan konuşmaya başladı.

"Mersin'e gidiyorsun"

"Ne!"

"Biz çalışıyoruz en azından sen tatil yap, Seçil gelecek ondan önce git evi falan temizle iki günede o gelir"Aslında cok sevinmiştim bu çok güzel bi haberdi. Seçil benim kuzenim, çocukluğumuz beraber geçti fakat babalarımızın işi nedeniyle ayrı kaldık, farklı şehirlerde olduğumuz için de çok görüşemiyorduk.

Hemen gidip bavulumu hazırlamalıyım, cünkü yarın yola çıkıyorum!

Güz. Hüznün Mevsimi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin