-Bölüm13-

148 8 3
                                    

Sabah uyandığımda Kağan hala uyanmamıştı. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım yüzümdeki morluk koyulaşmıştı. Ve dün farketmemiştim vücudumun belli yerlerinde ve bileklerimdede morluk vadı

Mutfağa kahvaltı hazırlamaya gidiyordum ki gözüm yine antredeki aynaya takıldı.

"UYANDIRMAK İSTEMEDİM ÇOK GÜZEL UYUYORDUNUZ. FOTOĞRAFI UMARIM BEĞENİRSİN -S"

Şaşkınlıkla zar zor koşarak Kağan'ı uyandırdım ve kolundan tutup sürükler gibi aynanın karşısına getirdim. Bi aynaya bi bana baktı çünkü aynada Egemen ve Seçil'in fotoğrafı vardı..

----

Kağan hemen çilingiri daha sonra güvenliği arayıp eve çağırdı. Ve aynayı yeniden sildi.

Güvenlik gelince Egemen ve Seçil'in fotoğrafını gösterip siteye girişlerinin yapılmamasını talimat verdi. Güvenlik gittikten sonra Kağan kahvaltı hazırlarken bende telefonuma baktım.

-Sana ne oldu?-

-Neler oluyor?-

-İyi misin?- tarzında mesajlardı ve düne göre artmıştı.
Cevapsız aramalara baktığımda annem,babam ve arkadaşlarımın aramalarıydı.

Annemle buraya geldim geleli hiç konuşmadım diyebilirim çünkü sadece geldiğimi haber verdiğimi hatırlıyorum.

"Annecim"

"Beren! Nasılsın kızım!" resmen telefonda bağırıyordu.

"İyiyim bişey mi oldu?"

"İnternetteki fotoğrafın ne?" deyince sorunca hemen Kağan'ın telefonunu alıp baktım.

Fotoğrafta hastane odasında uyurken çekilen bir görüntü vardı ve yüzümün morluğu o kadar belliydi ki.

Buraya geldiğimden beri neden bu kadar çok mesaj ve çağrı almamın sebebi belli olmuştu.

"Anne" dedim bi sürelik duraksamadan sonra "Seçil, Seçil yapıyor bunları. Erkek arkadaşını elinden aldığımı düşünüyor." bu sefer o uzun süre duraksadı sesini alamayınca

"Anne" diye seslendim yeniden.

"Kapat telefonu haber bekle" dedi sinirle. Benim kapatmamı beklemeden de kapattı.

Kağan kahvaltı hazır diye seslendiğinde balkona çıktım. Masa gerçekten güzel görünüyordu. Tam masaya oturmuştuk ki kapı çaldı. Benim irkilmemle beraber Kağan,
"Ben bakarım" diyerek kapıya yöneldi.

Gelen çilingirdi. Olan olaylardan mı bilmiyorum çilingir çok korkunç geliyordu. Saçı sakalına karışmış esmer ve uzun boyluydu.

Kilidi değiştirdikten sonra her ihtimale karşı yedek anahtarlardan birini Kağan'a verdim.

Daha sonra masaya yeniden döndük,

"Kağan bir süre burda kalmanın sana sakıncası olur mu?"

"Böyle bir şey isteyeceğini hiç düşünmemiştim"

"İstiyorum" dedim gözlerine bakarak o da sadece gülümseyip başıyla onayladı.

Masayı birlikte topladıktan sonra, dışarı mı çıksak evde mi kalsak durumda çok kararsızdım.

Bu yüzle evden çıkmak istemiyordum her yerim ağrıyordu ve yeniden eve girerler korkusu ile çıkmama kararı aldık.

Kağan mutfağı toplarken, tezgâhın üzerine ellerimi koyup başımı üzerine koydum ve onu izliyordum. Birden dönüp bana baktı,

Güz. Hüznün Mevsimi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin