-Bölüm11-

163 10 6
                                    

Neden böyle bir şey yapıyordu ne güzel çıkıp gidecektim evden. Adeta yoluma taş koymasa rahat edemiyordu.

Arabaya binene kadar ağzını açmayı bırak dönüp bakmadı bile. Yerime oturmuş emniyet kemerimi takarken çıktı sesi ve dönüp baktım aniden.

"Senin derdin ne?!"

-------

"Ne derdim olacak?" dedim ciddi bir şekilde.

"Neden böyle davranıyorsun?" derken sesi çok acınası çıkmıştı bense yüzüne dahi bakmıyor hatta çantamda bir şeyler arıyormuş gibi farklı yerlere odaklanıyordum.

"Hımm" dedim bakmadan. Aniden kolumu sıktı, daha sonra yüzümü sıkarak ona bakmamı sağladı.

"Sana bi' soru sordum!" o anın korku ve tepkisi ile tokatı geçirdim yanağına.

"Aa pardon ya! Önce bana gel hallen daha sonra kuzenime ve bu durumda neden böyle davrandığımı sor!" işaret parmağımla alnından iterek "O küçük beynin ne hayaller kuruyor bilmiyorum ama kendine gel senin karsında Beren Akın var Be-ren A-kın! Öyle bar köşelerinde tanıştığın kızlara benzemem bunu anlaman gerekiyordu. Artık beni rahat bırak Seçil ile ilgilen, en iyisi bu olacak." ben nefretle ona bakıyordum tam ağzını açacaktı ki telefonum çaldı.

"Efendim Seçil?"

"Bir sorun mu var canım kaç dakikadır çıkamadınız otoparktan?"

"Yo hayır Kağan'ın yolu bana ters geldi de ayrı ayrı gideceğiz" derken iğneleyici bakışlar atıyordum.

"Tamam canım dikkat et" deyip kapattı.

Telefonu kapattıktan sonra Kağan'a döndüm ve alaycı bir gülümseme ile "Umarım, umarım anlamışsındır" deyip arabadan indim. Onunla gidecek değildim, zaten ben evden çıkarken beklememi söylemesi hataydı.

Hızlı adımlarla siteden çıkıp taksi çevirdim. "Sahil Kafe'ye lütfen"

Tek başıma saatlerce bir yerde oturup kafamı dinlemek istiyordum, kahvemi yudumlayıp kitap okumak..
Akşamda gider Seçil ile biraz oturup uyurum diye planladım ki tam dediğim gibi oldu, tüm gün dışardaydım. Eve gitmek istemiyordum her ne kadar Seçil kuzenim olsa bile çok yılışık ilişkileri vardı ben böyle bir şeyden yeni kurtulmuşken bana itici geliyordu. Daha sonra mecburen eve geldim.
"Seçiiil! Evde misin?" diyerek açtım kapıyı, önce ses gelmeyince korktum daha sonra salona geçip ışıkları açtım.
Seçil koltukta kıvrılıp uyuya kalmış. Üzerine bir şeyler örtüp kendi odama geçtim.

------

"Bereen" diye bir ses duydum sakin bir sesti "Uyanır mısın artık?"

"Efendim"

"Ne? Sabah mı oldu? Ne çabuk?" dedim puflayarak.

"Kahvaltı hazırladım" dedi Seçil gülümseyerek "Hadi kalkta yiyelim artık acıktım" diyerek mutfağa gitti.
Kendimi yataktan zar zor atarak hatta önce yere düşerek banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp Seçil'in yanına gittim.

"Hayırdır Kağan Bey yok mu bugün?" dedim alayla.

"Dün siz gittikten sonra hiç aramadı. Bende aramadım." dedi portakal sularımızı koyarken.

"Umursamıyormuş gibi duruyorsun"

"Umursamıyorum ya da umursuyorum ama peşinden koşacak değilim"

"Ya sen boşver Kağan'ı falan" bir yandan da peynire hücum etmiştim "Denize gidelim bugün, sahile yürüyelim gidebildiğimiz yere kadar daha sonra denize gireriz" dedim heyecanla. Seçil hiç bir şey demedi.

Güz. Hüznün Mevsimi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin