Jimin
Onunla mutluydum. Onunla deli gibi mutluydum. Onunla tanışmadan önceki hayatım sanki yok gibiydi. Sanki hiç derin nefes almamış,hiç gülümsememiş,hiç var olmamıştım.
Oysa şimdi o kadar mutluydum ki kötü bile hissettiriyordu bu bana.
Fakat şimdi yüzüm asık,tombul yanaklarım sarkık ve kaşlarım çatıktı.
''Bakma bana öyle.''
Tavşana benzeyen dişlerini tamamen göstererek sırıttı.
''Gülme!''
''Tanrım!''
Başını geriye atıp kahkaha attığında koluna çok acıtmayacağını düşündüğüm bir yumruk attım.
''Jimin. O kadar sevimli gözüküyorsun ki seni yemek istiyorum!''
''Yedin zaten aptal! Sana aşkımı ilan ettim ama sen herkesin içinde yanağımı ısırdın! Hem de izi kalacak şekilde!''
Az öncekinden daha kuvvetli bir kahkaha attığında gülüşünün aklımı karıştırmaması adına başka yerlere odaklanmaya çalıştım.
''Öpmeme izin verseydin o zaman.''
''İnsanlar bize bakıyordu. Utanıyordum ama ah...Şimdi daha çok utanıyorum.''
Belimi kavrayıp kendine çektiğinde onu itmeye çalıştım ama güçlü kolları buna izin vermemişti. Dudaklarını yanağıma,tam ısırdığı yere bastırıp öptüğünde istemsizce iç çektim.
''Beni ne kadar mutlu ettiğini tahmin bile edemezsin.''
Ona döndüğümde ikimiz de durmuştuk.
''Seni hep böyle mutlu ederim ama söz ver.''
''Ne sözü?''
''Yanağımı ısırmak yok-''
''Şimdiden caydım bile.''
Cümlesini tamamlar tamamlamaz eğilip yanağımı kavramış ve dişlerinin arasına sıkıştırmıştı.
''Jungkook!''
Kaçmaya başladığında peşinden koşmaya başladım ben de. Küçük bacaklarım,onun geniş adımlarına yetişemese de hızlanmak için uğraşıyordum.
''Kaçma! Tüm saçlarını yolacağım!''
Gülerek koşmaya devam ettiğinde gerçekten hırslandığımı fark ettim ve daha da hızlandım. Belki de o yavaşlamıştı emin değilim.
Ama onu yakaladığımda atılarak sırtına atladım ve saçlarını çekmeye başladım. Bağırdığında durmadım fakat beni yere atacakmışcasına arkaya doğru eğilmesinden dolayı korkmuş ve boynuna sarılmıştım.
''Seni geberteceğim!''
Yanağına doğru eğilip yakalamaya çalışmıştım ama her seferinde bir yolunu bulup dişlerimden kaçıyordu. Sonunda yeniden eğildiğimde bana doğru dönmüş ve dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Aklıma gelen fikirle sinsice güldüm ve öpüşüne karşılık verirken yakaladığım alt dudağını ısırmaya başladım. Öyle ki anında gözlerini kocaman açmış,çekilmek için uğraşmaya başlamıştı.
''Jimin!''
Dudağı bende olduğu için boğuk ve anlaşılmaz çıkan sesine karşılık sadece gözlerine bakıp sırıttım.Çok geçmeden çekildiğimde dudağının kanayıp kanamadığını kontrol etti ve kanamadığına kanaat getirdikten sonra bana döndü.
''Sen cidden...Bir kez daha aşık oldum. Bunu yatakta da-''
''Sakın devamını getirme seni sapık herif!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ㅣMokitaㅣ 'JiKook' /Quasimodo I
Fanfiction"Mokita herkesin bildiği ama konuşmadığı gerçeklerdir Jimin. Herkesin bildiği fakat konuşmaya cesaret edemediği gerçekler. Biliyor musun? Buna bir örneksin sen. "