5.Bölüm - Eyvah Rezil Oldum !

329 61 12
                                    

Saat çok geç oldu yatsam mı acaba ? Ama heyecandan yatamam. Şimdi o değilde ben çoçuğa hangi dilde matematik anlatıcam ?  Ben matematik bilmem ki ? Kafam da salak salak sorular var en iyisi yatmak...

... İşte sabah oldu saat 9:31. Ben erken mi uyandım yoksa Will öğlen geleceğini mi söylemişti. Tabii ya ama ben uyandım artık uyuyamam off. Bari bi elimi yüzümü yıkayıp duş alim. Önce bir elimi yüzümü yıkadıktan sonra duş aldım. Duş alırken bile Will düşündüm. Ne kadar Ayıp ! Saçlarımı kurutmayı hiç sevmem. Islak ıslak,yabancıların havuzdan çıkış sahnelerinde saçlarını savurmaları gibi artislenmek isterim kendi çabamda. Bildiğiniz üzre bir yapmak istenilen var birde aslında olan. Biz neden genelinde aslında olanı yaparız hiç anlayamam.Kendime gelmek için bi müzik dinliyim bari gözlerim hala yarı kapalı.

Acaba Will'in geçmişi var mıdır ? Bak hep Will. Bence vardır ama dıştan sosyal aktif biri olarak görünüyor.Öyle geçmişte acı çekmiş biri gibi değil.Eyvahh saat 10:39. Sakin ol be daha 2 saat var. Kendi kendine konuşmaya başlayanın acaba şuuru yerindemi çok merak ediyorum. Bu Will bana yaramadı. Gerçi ondan önce daha beterdim. Sadece annem vardı. Şimdi Annem ve Will var. Benim geçmişimde kapalı olan çok defter var. Kilitlerini de açmamak üzere anneme verdim. Will inşallah böyle birşey yapmamıştır. Nankörlük edip teyzeme bir günaydın bile demedim. Aşşağı inip demeliyim bence.

Aa teyzem nerede. Masanın üstünde ki mektup mu ? Teyzemdenmiş ;

'' Ben çıkıyorum canım. Arkadaşın ile yalnız kalıp iyi çalışın umarım sadece çalışırsınız. Baş başa kalmak tehlikelidir. Dikkat et. 

Eğer sana asılırsa ben seni ararım de yolla. Öptüm bay. '' 

Ah teyze ah . Ben ne yapacam seninle. Of midem gurulduyor. Ama canımda bişiy istemiyor. Çünkü şu anda midem kelebeklerle dolu.Of. Şu anda susadım ama üşeniyorum. Çünkü su içersem böbrekelerim çalışıcak tuvaletim gelecek. Tuvalete gitmek zorunda kalacağım. Ondan sonra tekrar çıkıp odama gideceğim. Vallaha almiyim ya sağol.Saate bir göz atalım.

Saat 11:27 of zaman geçiyor. Midem yanıyor.Neredeyse gelmek üzere.

Aşık olmak ne zormuş sanki her yerde seni izliyor gibi. Sanki her hareketin dikkatini çekecekmiş gibi geliyor insana. Çok zormuş.Yarım saat sonra Will burada. Hazırlanmak için yukarı çıkmıştım.Makyaj malzemelerimin önüne oturup hayatımda genç kızlığa adım attığımdan beri ilk defa onun için süslenmiştim.Hafif bir parlatıcı.Saçımı örgü yapmıştım yandan.Önlerden bırakmıştım. Doğal dursun süslendiğimi anlamasın diye.Birde teyzemin hediyesini taktım. Şu yeni moda olan kulak memesinden yukarı doğru yarım daire çıkan küpeler işte.Kafamda hep şu soru  vardı beni beğenecek mi ki ? Zor bi yapısı var gibiydi. Gözlerinde ki bakış hep korkuturdu beni. Geçmişte çok acı çekmiş gibi bir hali vardı. Korkak ama güçlü bakıyordu gözleri.Yıpranmış ama yıkılmamış bir bedeni vardı. Kırılmış ama hala yaşarken can çekişen bir kalbi vardı. Belkide onu bu yüzden seviyordum. Belkide o kırık kalbinde bana yer yoktu. Ama bende bile bile ölüme gitmeye hazırdım.bİliyordum eğer ki seversem çok acı çekeceğim. Neyse hazırlanmamıza dönersek. Kıyafete hala karar veremedim. Elbise giysem açık mı olur ? En iyi tayt blüz ne uğraşcam ya. Siyah üzerinde ''Black'' yazan 

bluzümü giydikten sonra , taytımıda beyazdan yana seçtim çünkü black yazısı beyazdı. Biraz uyum gerek. Ama sanki cenazeye gidiyor gibi mi oldu ki. Off kalsın saçım açık hafif dalgalıydı. Ellemedim doğal kalsın.Ve beklenen saat gelmiş bile.  Saat tam 12:13 kapı çalabilir mi evet çalabilir. Aynanın karşısına geçip kendimi salak gibi inceliyordum. Cidden salaktım. Belkide bu Will salağı beni salak yapmıştır. Allahım iyice salaklaştım. 

Aa kapı çaldı. Kesin Will geldi. Kapıyı açmaya doğru koştuğumda Will karşımdaydı. Mavi salaş bluzü , siyah kot pantolanu uçuşan saçları, gözleri aklımdan gitmedi...

Öyle heyecanlıydım ki içeriye davet edemedim çocuğu. Neyse ki o girmiş.Önce merhabalaştık. Sonra salona geçip sohbete başladık. Will'e matematik bilmediğimi hala söylemedim. Biz çocuk değiliz ki yetişkin insanlardık. Ne diyorum ben . Will direk başladı konuşmaya ; 

- Bu sene konuşacak mısın ? 

- Tabii konuşucam şey ben biraz şaşkınım.

-Niçin bende bir insanım.

-Eve gelen ilk arkadaşımsın.

-Hiç tanıdığın yok mu ? 

-Ben kimseyle arkadaşlık kurmam. Bununla ilgili bi çok anım var.

-Dinlemeye hazırım sanırım.

-Anlatmaya hazır olduğumu sanmıyorum. Derse geçsek mi ki ?  ( Aferin bana ders bilmeyen birine göre iyi bir teklifte bulundum. ) 

Will tatlı tatlı bakınıyordu. Yavru köpek bakışıyla öyle tatlıydı ki sımsıkı sarılmak geldi içimden. Hiç bırakmamak üzere.. Will ayağa kalkıp vitrinin üzerinde duran çocukluk fotoğrafıma baktı. '' Ne kadar tatlıymış'' deyip tatlı tatlı sırıttı gıcık. Öyle utanmıştım ki hayatımın en rezil anıydı. Will'e sormak istediğim bir sürü soru vardı geçmişiyle alakalı ama ilk sorum şöyleydi : 

-Will aç mısın ?

-Olabilir , dedi.

Mutfağa gidip teyzemin masanın üzerine bıraktığı kekleri almıştım. Birde 2 tane portakal sulu bardak. Will'e onu atıştırıken. Ağzımdan kaçtı kaçacak diye sayıklıyorum.Bence ayıp olacak sormuyorum. Atıştırmamız bittikten sonra. Oturmaya devam ettik. Ben odama ders kitaplarını almak için çıktım ki anlamasın. Will çok güzel kokuyordu. Kokusunu asla unutmayacağım. Tatlı bir kokusu vardı. Ay herşeyiyle çok yakışıklı. Odamdan elimde kitaplar aşşağıya indim. Will'e o sırada bir telefon geldi. Will gizli gizli konuştu. Yine şüphelendirdi beni. Korkmaya başlamıştım. Telefonu kapatıp ardından ; 

-Acil gitmem gerek kusura bakmassın değil mi ? dedi

-Hayır , dedim. 

Ama aslında kırılmıştım ufaktan. Onu kapıdan geçirdikten sonra , eve sinen kokusuyla idare ettik. İnsan sevdiği çocuğun en çok neyini sever ? Ben parfümüne bayıldım. Birde ela gözlerine..

Ama ben Will'in en çok geçmişini merak ediyorum. Kötü bişiyler oluyor hayatında belli. Ya birilerinin canını yakmak istiyorsa öyle cani midir ki ? İnşallah değildir. Neyse ki zamanımız bol araştırıp bulacağım.

Kimsin neyin nesisin Will..

Aşk , Acı Mı Anne?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin