Will ile sıkıldıktan sonra , eve doğru ilerlerken mecburen Will'in evinin önünden geçiyorduk. Geçerken Will , aniden sanki halisülasyon görmüş bir insanın aldığı ani bir nefes gibi , nefes almıştı. Arabayı panikle durdurup koşmuştu , evin önüne. Arabadan inip yanına koştuğumda bi anda bana dönüp sanki "Siktir git," dercesine bakmıştı. Ürkmüştüm. Koşarak eve gittim. Kapının önünde ambulans vardı. Ama Will tek yaşıyordu. Neden bu kadar endişeliydi? Neyse bundan sonra beni ilgilendirmez. Hayat şaşırt artık beni. Deja vu yaşamaktan bıktım. Sürekli sevdiklerimi kaybediyorum. Bundan , başka bişeyin yok mu bana verecek. Belki komşudur. Yalan söyledi bana , belli. Neyse Gece'nin kaçı olmuş. İyi bir uyku , sevgiliden daha önemli olabilir bazen. Sabaha karşı 5:43 saatleri civarında yatağımdan zıpladım çığlıkla. Allah'tan , teyzem duymamıştı. Rüyamda Will'in öldüğünü görüyordum. Çok değil baya korkmuştum. Ama , tüyler ürpertecek bir kâbustu. Uyandıktan sonra birdaha yatamadım. Sıcak çikolata yaptım kendime. Oturup kitap okumaya başladım.Neredeyse 1 saat okumayı başarabildim. 6:57'de Will' den mesaj geldi. "Sana çok ihtiyacım var ne olur verdiğim hastaneye gel!" Diyerek bir mesaj atmıştı. Gece de gördüğüm o kâbusla aslında yanına koşmak istemiştim. Ama ya beni siktir etmesi hoş muydu? Ya da ben yanlış anladım. Ama bana ihtiyacı vardı. Yanına gitmeye , kararımı vermiştim. Hastaneye vardığımda , bi köşeye oturup bekliyordu. O kadar üzülmüştüm ki haline. Yanına koşmuştum. Ardından beni gördüğünde , belimden kendine doğru çekerek , sımsıkı sarılmıştı bana. Aynen , benim ona yapmak istediğim gibi. Sürekli, " Özür dilerim..." diye mırıldanıyordu. Sonra , " Özür dilerim sana söylemeliydim. Amcam vardı bi tek , hayatta bana sahip çıkan o da kalp krizi geçirmiş , hâlâ yoğun bakımda. Ne yapacağım ben ölürse ? "
Ne diyeceğimi , bilmiyordum hâliyle. Ama , ilk defa soğukkanlı beyefendinin ağladığını görüyordum. Çok acı çekiyor olmalıydı. Meğer sende benim gibiymişsin Will Biel. Will bana sarılmayı bıraktıktan sonra, daha çok ağlamaya başladı. Bu sefer , ben ona sarılmıştım. Susmuştu , sanki bıraktığım zaman tekrar başlayacak gibi. Ona sarıldığımda çok farklı duygular hissetmiştim. Ona, karşı içimde ki aşkı bir çığlık olarak atmak isterken. Şu anda , içimde bi çığ mutluluk çöküş yıkmıştı çığlığı âdeta. Amcası yoğun bakımdan çıkıp , odaya alındığında. Will dönüp bana sarılmıştı. Ama , mutluluktan sanki sevdiğinden mi ki.
Koşarak , 342 numaralı odaya girdiğimizde , yanlış odaya girdiğimizi farkederek , sinsice gözlerimizden akan yaşla sırıttık. Sonra 341 numaralı oda olduğunu sorarak giriş yaptık. Amcasının , sol yanında ikili koltuk vardı. Geçip oturduk. Amcası gözlerini açmıyordu . Neden açmıyordu ? Korkuyordum. Sonra Will'den gizli doktora sordum, "Anestezi etkisindedir. Lakin uyanmazsa sabaha birdaha uyanmaz."
"Aman tanrım." Diyerek uzaklaştım. Dualar etmeye başladım. Çünkü ,Will üzülecekti , biliyorum. Odaya geldiğimde uyuyordu. Nasıl da tatlı uyuyordu. Onu bir abartısız bir buçuk saat izlemişim. Sonra uyuya kalmışım. Benden önce uyanan Will , benim onu alttan alttan izlediğimi görmeyip ,nbeni kendine doğru çekip , kanatları altına aldı. Bende çaktırmadan tabii , durumdan istifade. Ardından , bir beş dakika sonra sanki uyanmış , numarası yapıp , "Günaydın." dedim. Tatlı bir yüz ifadesiyle , "Günaydın." diyerek yanıtladı.Ardından içeri Prof. Doktor Bay Reachal gelmişti. Kardiyoloji profosördü sanırım. İçeri girdiğinde yüz şekli , Will'in amcasının kalp atışlarını , kontrol eden makinaya bakarak değişti. Bir anda , hemşireden acilen yoğun bakıma döndürülmesini istedi. Sanırım başa dönüyorduk. Will ile birbirimize garip bir bakış attık. Ardından , koşarak yoğun bakım odasına gittik. Will yine üzülüyordu. Dayanamıyordum , içim parçalanıyordu. Tam güzel haber beklerken , Bay Reachal geldi ve , "Hasta kimin yakını oluyor ?"
Will telaşla , "Benim , amcam."
"Amcanız çok tehlikeli bir dönemdeymiş zaten prostat kanseri üzerine olmuş bu olay.Tabii ki yaşlı bir vücud kaldıramamış."
Will , gözlerinden akan yaşlarla yere oturarak , ağlamaya başladı. Bağırdı , rahatladı. Benimde şu an da en çok yapmak istediğim şey buydu. Sonra amcasının eşyalarını almak için 341 numaralı odaya geri döndük. Wilş sert bir şekilde yatağa oturarak , "Bütün , umudum oydu. Gitti , bak artık yok."
Ağlayarak ve yüzümü büzüştürerek , "Ölüme çare yok , sen atlatırsan. Hem ben yanındayım."
"Teşekkür ederim."
"Unutma hayat var olmakla yok olmak arasında gidip gelir. Ortalamak bile kaybetmektir. Will başarıcaksın , zorundasın."
Will , hayatında yıkıldığı anlardan birini daha yaşıyordu.Umarım bu son olur...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk , Acı Mı Anne?
Romantizm"Aşk , acı mı anne?" "Yaşadıkça öğreneceksin , kızım..." "Aşk , Acının Yavrusudur." "Sana nefretim arttıkça aşkımda artıyor , nasıl birşeysin sen ?" Aşkı bir kitaptan hiç bu kadar derin okudunuz mu ? Okuduktan sonra fikriniz hep "evet" kalacak. M...