Bölüm 28

2.5K 105 33
                                    

ŞİMDİDEN UYARIYORUM, DEDİĞİM YERDE MULTİMEDİA'DAKİ ŞARKIYI AÇMAYACAK OLANLAR BOŞUNA BÖLÜMÜ OKUMASIN, ÇÜNKÜ HİÇ BİR DUYGU ALAMAZSINIZ VE BOŞUNA OKUMUŞ OLURSUNUZ. LÜTFEN DEDİĞİM YERDE ŞARKIYI AÇIP OKUYUN.

-----

''İlya ilk gün okula geç kalacaksın.''

''Anne ya, olmadı bu tatil, yapamadılar bu tatili, nasıl hemen bitti ya..''

''Kalk hadi kalk.'' diyip üzerimden sıcacık yorganımı alınca, kendimi kutuplarda çıplak kalmış gibi hissetmiştim. Söylene söylene elimi yüzümü yıkamaya gittim. Formamı giydikten sonra saçımla uğraşmaya başladım. Tarakla savaşım bittiğinde sonunda hazırdım. Odadan çıkarken az daha Ekin'e seslenmek üzereydim. Okula her gün onunla gitmeye alışmıştım. Şimdi otobüsle gidecektim. Kapıda Ekin'i görünce bir an ayaklarım kendiliğinden dursa da, yanından öylece geçtim.Geçerken kolumu tuttu: 

''Bunu yapmak zorunda değilsin.''

''Kendim giderim.'' dedim. Ve durağa yürümeye başladım. 60 kişilik otobüse 200 kişi sığdıran şoföre küfürlerimi yardıktan sonra okulun durağında inip temiz havayı içime çektim. Gerçekten uzun süre sonra otobüse binmek kötü hissettirmişti.

Okula girer girmez beni gören Müzik hocası:

''Hah, İlya, bende seni arıyordum. Sabah müdür çağırdı beni, liseler arası müzik yarışması varmış ve Özel İstanbul Okyanus Koleji olarak bizim de katılmamız gerektiğini söyledi.Sen müzik kulübündeydin değil mi? Demin sınıfına uğradım ve sesinin güzel olup olmadığını sordum arkadaşlarına. Öve öve bitiremediler. Uzun lafın kısası; provalara bugün başlıyoruz. Yarışma 2 hafta sonra. Kazanana Single yapıcaklar.'' dedi. Öğretmenin dediklerini ağzım açık dinlerken sonunda dediklerini idrak etmiştim.

''Hocam ama ben-''

''İtiraz istemiyorum. 2.dersten sonra yanıma gelin.''

''Gelin derken? Hocam? Kimle?'' Çoktan gitmişti bile. Arkasından söylene söylene sınıfa girdim, çantamı hunharca sıraya koyduktan sonra sınıfa döndüm ve:

''Kim müzik hocasına  İlya'nın sesi güzel dedi?'' diye çığırdım. Sınıftaki herkes bizim grubu gösterince: (Buse, Anıl, Egemen, Caner,Ekin.) ekin? Ekin? EKİN?

Gözlerimi aça aça Ekin'e baktım.

''Ne? Lavabonun önünden geçerken duşta söylediğin şarkıları duyuyorum.'' diyince olduğum yerde domates kesilip sırama oturdum. 

Ve bilin bakalım kimin eski sevgilisi aynı zamanda sıra arkadaşıydı? 

İlk ders hızla akıp geçmişti, ikinci ders ise hoca serbest bırakmıştı. Buse yanıma oturdu:

''Ekin'le nasıl gidiyor?''

''Aynı Buse, devam ediyoruz hiç bir şey yaşamamışız gibi devam.''

''Kızım ne inatçı çıktın ya..''

''Aslında affetmek istiyorum ama, o günden sonra çok ağır laflar ettim. Açıkçası seni geri istiyorum demeye yüzüm yok.'' dedim. Buse'nin piç srıtışı yüzüne yayıldı. İşaret parmağımı tehdit edercesine salladım:

''Eğer Ekin'e tek laf edersen o sırıtırken belirginleşen elmacık kemiklerini yerinden çıkarırım.'' dedim. Ağzına fermuar hareketi yaptı. Tam o sırada içeri nöbetçi öğrenci girdi:

''1051, İlya Aygen. Ve 938 Ekin Kaya, müzik hocası çağırıyor.'' 

''Ekin ne alaka ya?'' diyince tüm sınıf kahkaha attı. Ekin gayet cool bir hareketle yüzüne yerleştirdiği sırıtmayla sıradan kalktı, bende birden kalktım ve sınıftan çıktık.

RENK Serisi 1- Aşkın Rengi MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin