RENK Serisi 1- Aşkın Rengi Mavi

Bölüm 37

Baktım @Ecebalci özlemiş hemen yazdım :)) Bir de artık Final'e yaklaşsak mı? Yorum yapın :))

Multimedia: EKİN KAYA

''Ekin kalk hava kararmış, Ekin hadi ya, korkuyorum.'' diye söylendim. 

''Ihh, İlya. Yat uyu yarın okula gideriz.''

''Ekin saçmalama üşüdüm ben zaten.''

''A öyle desene.'' diyip kalktı. Tam böyle ben eriyip gidecekken sandalın ucunda duran montunu bana fırlattı. 

''Ya Ekin! Kalk yoksa burda bağırırım!''

''Of İlya of!Dırdırın olmasa özlemiştim aslında.'' dedi. Ona öylce bakarken belimden tutup yanına çekti:

''Bana trip atmayacağını söyle.'' dedi yalvarır gibi. Şu an yanaklarını ölümüne sıkmak istesemde hışımla ayağa kalktım ve:

''İmdaat! Adam kaçırıyorlar!'' diye bağırdım. Ekin aniden ayaklanarak elini ağzıma götürdü, sandal sallanınca dengemizi kaybettik ve Ekin yine üzerime düştü. 

''Ekin kalk!''

''Ya bebeğim üstüne düşürmek için böyle şeyler yapmana gerek yok-'' Ekin'e hafifçe tokat atıp üzerimden ittim. Homurdanıp oturdu, ve kürekleri eline alıp kıyıya doğru çekmeye başladı. Kıyıya vardığımızda elimden tutup beni karaya çıkardıktan sonra elimi tuttu. 

Aniden durunca korktum ve bağırdım:

''Hih! Noldu??''

''Böyle çıkamayız yola. Elbisen çok kısa.'' dedikten sonra ona araba farı görmüş tavşan gibi baktım.

''Ne? Otobana çıkıyor bu yol.'' Cebinden çıkarıp birini aradı.

''Kimdi?'' diye sordum.

''Anıl.'' dedi. 

''Bu arada siz nasıl barıştınız?'' diye sordum.

''Ya geçenlerde Egemenlere gittim. Bu da oraya geldi. Bende buna sen dur ben giderim edim. O da sen dur ben giderim dedi. Durduk öyle birbirimize baktık. Sonra sarıldık falan.''

''Ay çok güzeel.'' dedim kendimi tutamayarak.

''Hee, sonra Anıl bana sırıtıp ''Nasıl çaktım ama yumruğu? Anıl vurdu yine gol oldu!' diyip ben ona tokat atınca az daha yine kavga ediyorduk.'' dedi. Kahkaha attım. Anıl'ı gerçekten çok seviyordum. Çok komikti. 

Anıl'ı beklerken yürüyüp ormanın girişinde, otobanın kenarına oturdum.

''İlya kalk ordan, millet görecek kıçını başını.''

''Ekin ya kro musun sen?''

''Kroyum ama para bende.'' diyince ayağa kalkıp sağa doğru dönüm ve yürümeye başladım. Ekin peşimden gelip beni kucağına aldı ve döndürmeye başladı. Kahkaha atarken onu nasıl özlediğimi düşünüyordum. Onunla gülmeyi, inatlaşmayı, laf sokuşmayı özlemiştim.

Kahkahalarımız koskoca otobanda yankılanırken bir araba farıyla ikimizde durduk. Araba üzerimize gelirken öylece baktım.

''Napıyor ya bu?''

''Ekin? Üstümüze sürüyor!'' Araba bize doğru yakınlaşırken gözlerimi kapattım ve Ekin'in boynuna sarıldım. En azından onunla beraber ölmüş olacaktım. Son anda fren sesi geldiğinde gözlerimi açtım.

''Oğlum mal mısınız? Türklerin ata sporu bu, tanıdık görünce üzerine sürücen.'' diyince konuşan Anıl'a baktım.

''Anıl sen gerizekalı mısın?'' diye Anıl'ın yanına hızla giden Ekin'i durdurdum.