7.Bölüm 💛

4K 269 121
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💛

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Flaschback
Orta yaşlı kadın evinden çıkmış, manevi oğlum dediği ama aslında öz oğlu gibi sevdiği Bartu'nun evine gelmişti. Bartu'nun evinin yedek anahtarı onlarda da bulunuyordu her ihtimale karşı. Kadın sessiz bir şekilde eve girdi ve çantasını askıya astı. Yukarı kata çıktığında Bartu'nun evde olduğunu farketti ama sesini çıkarmadı. Bartu biriyle konuşuyordu. Içindeki sesi dinleyerek Bartu'nun odasının önüne gitti ve içeriyi dinlemeye başladı. Kapı aralıktı. Bartu evde tek olduğu için kapatma gereği duymamıştı. Kadın biraz dinleyince Bartu'nun ağladığını farketti. Içi cız etse de ne olduğunu anlamak istiyordu. Çünkü Bartuya sorsa söylemezdi, biliyordu. Dinlemeye devam etti.

"Canım o kadar acıyor ki. Onun sevgilisi var. Güzel bir kız. Benim gibi değil o. Hicbir zaman olmayacak. Gay değil. Ben onu severken o başkasıyla sevgili. Içim acıyor." diyordu Bartu telefonda konuştuğu arkadaşına. Kadın gay olduğunu öğrenmenin şaşkınlığıyla elini ağzına götürdü çığlık atmamak için. Bartu bir müddet karşıdaki sesi dinledi ve tekrar konuştu. "Sana daha önce de söyledim Cenk. Tuğkan gay değil ve ben ona aşık oldum. Düz bir adama aşık oldum ve çok canım yanıyor." dedi ve manevî oğlunun daha yeni gay olduğunu öğrenen kadın, bunun üstüne bir de oğluna aşık olduğunu öğrenmişti. Bu esnada nasıl olduğunu bile anlamadan arkasında duran küçük sehpayı devirmişti. Bartu sesi duyup odasından çıktığında karşısında annesi gibi sevdiği kadını görünce şok olmuştu. Kadın bir şey demeden aşağı indi ve Bartu herşeyi duyduğunu ve kızdığını düşündü. Odaya geçip arkadaşıyla olan konuşmasını sonlandırdı ve biraz sakinleştikten sonra kadının yanına gitti.

Odaya çekinerek girdiğinde kadının sakin bir şekilde oturduğunu gördü. Karşısındaki koltuğa oturdu ve konuşmaya çalıştı.

"E-Esra teyze..." dedi ama devamını getiremedi. Bu kez kadın konuşmaya başladı.

"Tuğkan'a mı aşıksın?" diye sordu sakinliğini koruyarak. Bartu ani soru karşısında afallasa da cevap vermesi gerektiğini biliyordu.

"İsterseniz bu olay hiç olmamış gibi davranabiliriz Esra teyze. Yani ben Tuğkan'dan olabildiğince uzak dururum ve bu konu kapanır." dedi. Kadın yerinden kalkıp Bartu'nun yanına oturdu. Çocuğun ağladığını görünce içi cız etti.

"Oğlum ben sana nasıl aşkından vazgeç derim? Hakkım yok ki buna. Hem ben homofobik değilim. Tuğkan'a senden Iyi eş bulamam ben." dedi. Gülümseyerek gözyaşlarını sildi çocuğun. "Şimdi toparlan, kendine gel." dedi şaşkınlıktan dilini tutmak üzere olan çocuğa."Bu işi halledeceğiz. O iş artık bende. Sen hiç üzülme."

Flashback sonu

Bartu
Birazdan Esra teyze gelecekti ve acil bir şey konuşacaktık. Acil olan ne konuşabilirdik ki? Ama Esra teyze benim ikinci annem gibiydi. Onu kırmak istemediğim için şirketten erken çıkmış, evimde heyecandan ve meraktan volta atarak gelmesini bekliyordum. Kapıdan tıkırtılar duyunca açtım. Esra teyze elinde anahtarla hafif içeri doğru düşecek gibi olmuştu.

"Bartu ne yapıyorsun düşürecektin beni?" dedi birazcık sitemle.

"Şey... Kapıdan tıkırtı gelince uğraşma diye açmaya geldim." dedim. Esra teyze çantasını askıya astı ve bir şey demeden içeri geçip oturdu.

"Çok isteklisin bakıyorum da?" dedi koltuğa oturup.

"Ha? Yok. Merak ediyorum sadece." dedim elimi enseme götürerek. Bu bir tür refleksti. Ne zaman utansam bunu yapardım. Ister istemez. "Ee ne içersin?" diye sordum.

"Senin şu müthişli Türk kahvenden. Bayılıyorum senin yaptığına. Elinin lezzeti var belli. Çok güzel yapıyorsun." diye cıvıldadı neşeyle. Bende gülümsedim bu tavrına ve mutfağa doğru adımladım. Kahve malzemelerini ayarlarken Esra teyze gelip mutfakta masaya oturdu. Bende ocağa doğru dönük duruyordum. Kahveyi yapıyordum.

"Ne konuşacağız? Acilen gel dedin ama ben bir şey anlamadım." dedim kahveyi karıştırırken.

"Ay ben bir şeyler düşündüm de o yüzden geldim tatlım." dedi. Bende çekmeceden kahvenin yanında atıştırmalık çikolata paketi ve yanınada küçük bir tabak çıkardım o sırada.

"Ne düşündün?" dedim tabakla çikolatayı masaya koyarken. Esra teyze çikolata paketini açıp minik topları tabağa döktü ve cevap verdi. Bende cezvedeki kahveyi fincanlara koyarken onu dinliyordum.

"Bak şimdi Tuğkan bence sana karşı boş değil. Yani onun harekete geçmesi lazım. Biraz cesaretlendirmemiz lazım." dedi. Bende döndüm ve fincanın birini onun önüne koydum, birini de kendi önüme çektim.

"Bence Tuğkan gay değil. Yani bilmiyorum gay olsa anlardık bugüne kadar. Hem hep kızlarla çıktı. Sevgilisi de oldu yani." dedim kahvemi yudumladım.

"Daha Tuğkan bile anlamadı ne olduğunu. Bence sana ilgisi var ama hâlâ çözmeye çalışıyor salak oğlum benim. Senin hayatındaki yeri ne bunu anlamaya çalışıyor."

"Belki de sadece kardeşi gibi görüyordur."  dedim iç çekerek.

"Bugüne kadar sana hiç kardeşim falan dedi mi bu?" diye sorunca hafızamı yokladım birkaç dakika.

"Yok demedi sanırım." dedim çünkü hatırlamıyordum öyle bir şey.

"Tamam işte bak. Tuğkan'ı harekete geçireceğiz. Duygularından emin olmasını sağlayacağız. Ama sende yardım edeceksin ki burda en büyük rol sana düşüyor." dediğinde kaşlarımı çattım elimde olmadan. Neler düşünüyordu bu kadın?

"Aklından ne geçiyor senin?" dedim ve sinsi bir şekilde gülümsedi. Korkmalı mıydım?

"Kıskandırma operasyonu. Tuğkan'ı kıskandıracağız."

❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄

Evet, yazar kesinlikle kendi adını kullanmadı 😄

Yeni bölüm hakkında görüşlerinizi belirtir misiniz?

Sizleri seviyorum 💜

AŞKADAŞIM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin