16.Bölüm 💛

3.5K 214 34
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💛

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Bartu
Dudaklarımda hissettiğim baskıyla şok olmuştum. Tuğkan beni öpüyordu! Tuğkan seni öpecek deseler asla inanmazdım ama oluyordu işte. Öpüşüne karşılık vermek geldi içimden ve içimden geleni yaptım. Gözümden yaş düşmesine mani olamadım. Nasıl olsaydım? Yıllardır bu anı bekliyordum. Yıllardır, Tuğkan'ın dudaklarında, zamanı unutacağım günü bekliyordum. O gün gelmişti ve bayılacak gibi hissediyordum. Bilincim beni terketmek üzereydi. Tuğkan'ın eli boynumda geziyordu ve son kalan bilinç kırıntılarıyla Tuğkan'ın boynumdaki elini tuttum ve dudaklarından ayrıldım yavaşça.

Sadece hızlı hızlı nefes alıp veriyorduk. Tuğkan'a baktığımda, gözlerinde daha önce hiç karşılaşmadığım bir  ifadeyle bana bakıyordu. Elini kaldırdı ve yanağımı okşadı. Sonra gözlerimi sildi. Ağlamış mıydım? Farkında değildim. Dedim ya, bilincim beni terketmişti. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Elleri yanaklarımı okşarken, fısıldayarak konuştu.

"Neden ağlıyorsun?" dedi. Mutluluktan, yaşadığım duygu yoğunluğundan.

"Beni neden öptün Tuğkan?" diye fısıldadım, sorusunu es geçerek.

"Ben uzun zamandır anlamadım ama... Belki de anlamak istemedim. Sana karşı hep duygularım vardı aslında ama adını koymadım hiç. Duygularımı bastırmaya çalışırken sana daha çok aşık oldum." dedi. Elleri yanaklarını okşuyordu hâlâ.

"A-anlamadım..." dedim bu kez. Zor duruyordum. Heyecandan bayılacaktım nerdeyse.

"Seni Volkan'la gördüğümde hissettiğim şeylerin arkadaşca yada kardeşçe olduğunu söylersem duygularıma ihanet etmiş olurum." dedi. "Peki ya sen Bartu? Sen bana bakarken gözlerinden taşan şeylerin aşk olmadığını, bana aşık olmadığını söyleyebilir misin?" dedi. Ellerini yanaklarımdan çekti. Elmacık kemiklerimden öptü. "Şimdi söyle bana Bartu... Benimle bu yolda yürümeye ne dersin?" dedi. Sanırım... Sanırım bayılacaktım. Düşmemek için omuzuna tutundum. Oturuyordum ama bayılacaktım neredeyse.

"Tuğkan." diye fısıldadım adını.

"Söyle güzelim." diye fısıldadı o da.

"Sana çok aşığım." dedim gözlerimden yaş akarken. "Sana çok uzun süredir çok aşığım. Yıllar geçti ama ben senden geçemedim." dedim. Elleriyle yüzümü kavradı.

"Bende sana aşığım. Belki senin kadar uzun süredir değil ama hatırı sayılır uzunlukta bir süredir seviyorum seni. Sadece geç anladım. Aptallığıma ver." dedi gülümseyerek. Bende gülümsedim. "Artık ağlamak yok. Hep güleceksin tamam ?" dedi. Aynı bir çocuk gibiydi.

"Tamam." dedim bende. Aramızda suskunluk olunca yavaşça yaklaştı ve dudakları dudaklarımı esir aldı.

Yeeey bunlar da oldu 😄😄

Kaç bölüm olmuş geç bile kaldım bence. Şimdiye çoktan yapmam gerekiyordu 😄

Ay birde Tuğkan'ın, 'Neden ağlıyorsun?' dediği yerde aklıma Type geldi. Tharn'a fısıldıyordu finalde 🥺🥺

Gözüme TharnType kaçtı. Yine izleyeceğim anlaşılan 🥺🥺

Neyse yorumlarınızı bekliyorum canlarım 😍

Sizleri çok seviyorum 💜

AŞKADAŞIM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin