15.Bölüm 💛

3.6K 234 57
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💛

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Flashback
Hızlı adımlarla eve yürüyordu genç adam. Annesi çağırmıştı ve nedenini bilmiyordu. Eve gelince kapıyı açmak için anahtarını çıkardığı anda kapı açıldı. Annesi oğlunu kolundan tutup içeri çekmişti hemen.

"Ooo anne yollarımı gözlüyorsun bakıyorum da." dedi genç, annesine. Annesi mutfağa geçerken cevap verdi oğluna.

"Hemen gel acil konuşmamız gerekenler var." dedi. Genç, kaşlarını çatarak baktı annesinin ardından. Neden apar topar çağırmıştı ki? Anlamamıştı.

"Anne ne oluyor anlatacak mısın artık?" diye söylenerek mutfağa girdi. Annesi ocağa koyduğu yemeğin altını kısıp oğluyla kendine birer çay doldurup masaya oturdu. Fincanın birini oğlunun önüne bıraktı. Diğerini kendi önüne aldı. Çayından bir yudum alıp konuştu.

"Okay'ı getir eve." dedi. Genç duyduklarına inanamayarak baktı annesine.

"NE?!" dedi. Sesi biraz yüksek çıkmıştı.

"Evet. Okay'ı getir. Bizimle tanıştır. Abin de tanısın." diye üsteledi kadın. Volkan duyduklarına inanamayarak güldü.

"Anne...Annecim. Biz Bartu'yla rol yapıyorduk hani? Abim..." dediği sırada kadın sözünü keserek araya girdi.

"Bartu rol yapmak istemiyor. Seviyorsa sever, sevmiyorsa zorlamaya gerek yok diyor. O yüzden bu kıskançlık oyununa son vereceğiz. Bu akşam abin Bartu'ya gidecek. Film gecesi yapacaklar. Abin girmeden Okay'la tanışmalı. Bartu'yla senin aranda bir şey olmadığından emin olmalı." dedi kadın.

"Yeni planın mı bu da?" diye sordu Volkan, annesine.

"Ay valla şiştim ben artık. Tuğkan artık kendi görsün bir şeyleri. Ben sadece bazı şeyleri düzeltiyorum. Eğer birazcık seviyorsa Bartu'yu bu gece bir şeyler yapar." dedi kadın ve çayından yudumlamaya devam etti. Volkan sadece başını sallayarak onaylamıştı onu ve telefonunu çıkarıp sevgilisini aradı akşamki tanışma faslı için...

Flashback Sonu

Tuğkan
Bartu'nun evine gitmeden önce markete uğramış, biraz abur cubur almıştım. Bartu'da da vardır ama biraz bol olmasından zarar gelmezdi. Annemle konuştuktan sonra biraz garip hissetmiştim. Volkan'la Bartu'nun arasında bir şey yoktu en çok da buna sevinmiştim. Neden mi bu kadar sevinmiştim? Öyle işte. Sevinmiştim. Yaptığım kıskançlık yüzünden Bartu'yu üzmüştüm. Yüzüne bakmayarak, ondan uzak durarak ve soğuk yaparak... Aslında kendime yapmıştım bunları. Hepsi bana dönmüştü çünkü Bartu'yu çok özlemiştim. Ne kadar itiraf edemesem de Bartu'nun yeri bende apayrıydı. Onu arkadaş olarak göremiyordum. Zaten onu bu kadar kıskanmamın nedeni de buydu. Bartu benim icin sadece arkadaş değildi.

Birkaç dakika kapıyla bakıştıktan sonra zile bastım. Saniyeler içinde açıldı kapı. Bartu, her zamanki Bartu'ydu değil mi? Hayır işte değildi. Artık öyle değildi benim için. Üstünde eşofmanları varken bile çok harika duruyordu. O kadar dalmıştım ki sesiyle anca kendime geldim.

"Beni duyuyor musun Tuğkan?" diye elini salladı gözlerimin önünde.

"Ha evet. Ne oldu?" diye sordum kendime gelerek.

"İçeri geçsen diyorum. Kapı önünde kaldık." dedi.

"Evet, iyi fikir." dedim ve içeri girdim. Elimdeki poşeti mutfağa bıraktım. "Yapılacak bir şey var mı?" diye sordum mutfağa giren Bartu'ya bakarak.

"Herşeyi hallettim. Sadece film seçeceğiz." dedi gülümseyerek. Size söylemiş miydim? Bartu'nun gamzeleri vardı. Onda çok güzel duruyordu. "Tuğkan." diye omuzumdan hafifçe sarsılmamla kendime geldim. Bartu'ya baktım. "Sen iyi misin? Dalıp dalıp gidiyorsun?" dedi.

"Ha şey... Iyiyim ya. Hadi gel film seçelim." dedim. Internete göz atarken aklıma, daha önceden izlediğim bir film geldi. Bazen geceleri uyuyamayınca tek başıma film izliyordum ve eğer güzelse daha sonra Bartu'yla izliyordum. Aklıma gelen filmin adını yazdım ve direkt olarak çıktı film. Bartu'da kolaları doldurup yanıma oturdu. Kolasını tepsiden alıp önüne bıraktım ve filmi başlattım.

Film aşk ve savaş konuluydu. 1940 yılında, ırkçılığın tavan yaptığı, nazi almanyasını anlatıyordu ve farklı ırktan olan iki gencin aşkınıda konu alıyordu. Filmi beğenmiştim ve Bartu'yla izlemek güzel olurdu. Yorum yaparak izliyorduk böyle tadı daha çok çıkıyordu.

"Bu insanlar delirmiş. Bir insan neden ten rengi farklı diye şiddet görür ki?" dedi. "Bu homofobiklik gibi bir şey." diye mırıldandı ikinci cümlesinde. Bartu'ya bugüne kadar hiç sormadığım bir soruyu sormaya karar verdim. Annemin imalarının altı boş muydu bilmem gerekiyordu.

"Yönelimin ne Bartu?" dedim. Birden sormak en iyisi gibi gelmişti ama tabii Bartu'nun boğazına cips kaçmasaydı... Soruyu sorar sormaz öksürük krizine girmişti. Kalkıp su getirdim ve benim de yardımımla içti suyu. Biraz suskunluk oldu. Sorum havada kalmıştı. Yada ben öyle düşünüyordum.

"Ben... Ben eşcinselim." dedi Bartu. Annem bunu biliyordu ve bu yüzden shipliyordu bizi. Devam etti cümlesine Bartu. "Senin gibi değilim. Kızlar gram bile ilgimi çekmiyor." dedi. Yalnız bilmediği bir şey vardı. Uzun süredir ilgimi teken tek kişi kendisiydi. Gülümsedim ve ona yaklaştım. Yüzü şaşkın bir ifadeye bürünürken kendini geri çekti. Biraz daha yaklaştım. Bir tık daha geri gitti oturduğumuz koltukta. Biraz daha yaklaştım, yine geri gitti. Biraz daha yaklaştım, bu kez geri gidemedi. Koltuğun yan tarafına dayanmıştı sırtı. "N-napıyorsun Tuğkan." dedi titrek sesiyle.

"Neden kaçıyorsun Bartu?" diye sordum sorusunu es geçerek. Kızarmış yanakları ve şaşkınlıktan büyüyen gözleriyle çok sevimliydi. İç sesim, 'Öp!Öp!Öp!' diye tezahürat yaparken duymamaya çalışıyordum. Zira kendimi zor tutuyordum.

"Kaç-mıyorum." dedi yutkunarak. Yüzümü yüzüne yaklaştırıp fısıltıyla konuştum.

"Sana bir sır vereyim mi Bartu?" dedim. Kalbinin nasıl attığını duyuyordum. Yoksa o duyduğum ses kendi kalbimden mi geliyordu? "Benim de kızlar ilgimi çekmiyor. Uzun süredir ilgi alanıma giren tek bir kişi var." dedim ve yüzüne baktım. Şaşkın ifadesi yüzündeki yerini koruyordu. "O kişi kim biliyor musun?" diye sordum. Başını olumsuz anlamda salladı.

"Ha-hayır." dedi. Gülümsedim ve dudaklarına yaklaştım iyice.

"Sensin." dedim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Geç geldim kusura bakmayın ama ilham gelmiyordu bir türlü. Bu bölümü de şu an yazdım ve hemen salıyorum.

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💜

Okumayan varsa, 'CANIM ÖĞRETMENİM' ve 'İKİ KALP' adlı kitaplarıma destek olursa çok sevinirim.

AŞKADAŞIM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin