14.Bölüm 💛

3.5K 228 25
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💛

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Tuğkan
İş çıkışı eve gittiğimde annem beni kapıda karşıladı. Resmen eve girer girmez annemle burun buruna geldim.

"Ooo valide hanım, hayırdır kapılarda karşılanıyorum yine." dedim. Annem ciddi duruyordu ve bu her zaman olmazdı. O her zaman neşeli olurdu. "Anne, senin neyin var? İyi misin sen?" dedim meraklı ve biraz da endişeli bir şekilde. Kalbimde atıyordu. Korkuyordum bir şey olmuştu ve ucu bana dokunuyordu kesin.

"Yok, bir şey olmadı. Bu akşam işin var mı?" diye sordu. Kaşlarım çatıldı. Herkes bu akşamıma takmıştı.

"Bartu'ya söz verdim. Film gecesi yapacağız." dedim. Elini çenesine götürdü birkaç saniye, birşeyler düşündüğü belliydi. Daha sonra fısıldayarak konuştu.

"Bak şimdi. Içeride Volkan'ın sevgilisi var. Bizimle tanıştırmak için getirmiş." dedi. Zaten tanımıyor muyduk? Bu da ne oluyordu? Bartu değil miydi Volkan'ın sevgilisi? Bu düşünce midemi ağrıttı. Her düşündüğümde olduğu gibi.

"Volkan'ın sevgilisi Bartu değil mi?" dememle annem kafama bir şaplak attı. Acıdı ama ya! "Uff anne elin git gide ağırlaşıyor farkında mısın?" dedim vurduğu yeri ovalayarak.

"Sen de her geçen gün büyüyeceğine çocuklaşıyorsun. Sen bunun farkında mısın?" diye çemkirdi bana kısık sesle. Konu yine bana dönmüştü ve nasıl dönmüştü anlamamıştım bile. Ama demiştim değil mi?

"Anne bu konu yine bana nasıl döndü? Az önce Volkan'dan bahsediyordun." dedim. Aydınlanmış gibi bir ifade belirdi yüzünde.

"Hah evet. Içeride Volkan'ın sevgilisi var. Tanıştırmaya getirmiş. Hadi yürü." dedi bedenimi salona doğru çevirip iterek. Odadan içeri girdiğimde cidden başkası vardı Volkan'ın yanında. E hani bunlar Bartu'yla flört ediyorlardı daha üç gün önce? Içeride Volkan'ın yanında oturan çocuk beni görünce kalktı ve elini uzattı.

"Merhaba ben Okay. Siz Tuğkan bey olmalısınız." dedi. Hoppala! Hangi ara Volkan'la sevgili olmuştu da hangi ara beni tanıyordu? Beynimden dumanlar çıktığına yemin ederim ama kanıtlayamam. Volkan'ın sesiyle kendime geldim ve çocuğun elini bıraktım.

"Evet canım. Bu benim abim Tuğkan." dedi sevgilisine. Geçip bir koltuğa oturdum. Tanışma faslı bitince, sohbet etmiştik bir süre daha. Saatin 8 olduğunu görünce ayaklandım.

"Bana müsade. Akşam için arkadaşıma sözüm var. Üstümü falan değiştireceğim. Okay tanıştığıma memnun oldum. Sonra yine görüşürüz umarım." dedim gülümseyerek. O da aynı şekilde gülümseyerek cevap verdi karşılık olarak.

Odama uğramadan direkt banyoya gittim. Kısa bir duş aldım. Havlumu belime sarıp odama geçtim ve siyah bir penyeyle siyah bir eşofman giydim. Saçlarımı da havluyla karıştırdım nemli bırakacaktım. Kurutmaya uğraşsaydım geç kalacaktım. Telefonumla cüzdanımı aldım. Şifonyerin üstündeki siyah bileklik dikkatimi çekti. Bartu hediye etmişti. Normalde asla çıkarmazdım ama bu Volkan'la flört olayına nedense çok bozulmuş ve çıkarmıştım. Eh ortada böyle bir durum olmadığına göre, kızmama da gerek kalmamıştı. Istemsizce gülümsedim. Bilekliği bileğime taktım. Dolaptan kapşonlu hırkamı alıp üstüne geçirdim ve odadan çıktım.

Evden çıkmak üzereyken annem geldi yanıma. "Bu gece belki Bartu'da kalırım. Haberin olsun." dedim ve arkamı dönüp gidecekken annem hırkamın kapşonundan tutup kendine çekti. Düşmediğim  için şanslıydım.

"Dur bakalım eşek sıpası." diyordu çekerken de. Kapşonu bırakınca anneme döndüm ve yorgun gözlerle bakıyordum. Belki acır diye. Ama yok! Kadın beni yoruyordu.

"He annem durdum söyle." dedim bakışlarıma tezat oldukça canlı çıkan sesimle.

"Bartu'yu üzme sakın. Iki gündür çocuğun yüzüne bakmıyorsun." dedi. Cidden çok ayıp etmiştim. Annem öyle deyince hüzün çöktü içime. Iç çektim derince. Annemde yanağımı okşayıp yumuşak ses tonuyla konuşmaya başladı. "Seni görebiliyorum oğlum. Kendine, duygularına gem vurarak yaşayamazsın. Bartu'yu tamamen kaybetmeden affettir kendini. Belli etmiyor belki ama çok kırgın sana. Sen iki gündür ondan kaçtığın için sana olan bakışlarını da göremiyorsun. Görsen, bakışlarından anlarsın kırgınlığını." dedi ve yanağıma öpücük bıraktı. "Hadi şimdi git ve affettir kendini." dedi. Bartu cidden bana o kadar kırılmış olabilir miydi? Tabi olabilir aptal Tuğkan! Herşeyi mahvettin! Annemin yanaklarından öptüm ve son sözümü söyleyip ayrıldım ordan.

"Bartu'ya kendimi affettireceğim annem. Benim adım Tuğkan." dedim ve göz kırpıp Bartu'nun zaten bize yakın olan evine yürümeye başladım.

Huuh ben geldimmm.

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum ponçikellalarım 💕💕💕

AŞKADAŞIM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin