19.Bölüm 💛

2.5K 168 40
                                    

İyi okumalar 💛

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Tuğkan
Bartu'yla üç aydır sevgiliydik ve mutluyduk. Bugüne kadar hiç kavga etmemiştik. En baş destekçimiz annemdi. Zaten annem olmasa Bartu'yla şu durumda olamazdık sanırım. Duygularımı farketmemi biraz da annem sağladı. Beni benden bile iyi tanıyordu. Bartu'yu, annesiyle babasının ölümünden sonra eve getirdiğini hatırlıyorum da, masum bakışları o zaman işlemişti içime...

19 yıl önce
Esra, 6 yaşındaki çocuğun elinden tutmuş kendi evine götürüyordu. Korkunç bir kaza olmuş, Esra'nın eşi, küçük çocuğun annesi ve babası o kazada ölmüştü. Çocugun akrabaları da çocuğa bakmak istememişti. Zaten Esra'nın onu kimseye bırakmaya niyeti yoktu. Genç kadın, yaşlı gözlerle evin kapısını açtı ve içeri girdi. Çocukları, televizyon izliyordu. Henüz söyleyememişti hiçbirine kazayı. Biraz büyüsünler anlatmayı düşünüyordu. Eve girip ayakkabılarını çıkarttı ve nemli gözlerini sildi. Eşini kaybetmişti ama güçlü durmak zorundaydı. Artık iki değil üç çocuğu vardı ve çocuklara bakmak zorundaydı.

"Gel bakalım Bartu." dedi tekrar çocuğun elini tutarak. Odaya girdiler ve Tuğkan'la Volkan hemen annelerinin yanına koştular. Bartu'yu da tanıyorlardı. Doğduklarından beri arkadaşlardı. Esra çocuklarının boyuna ulaşabilmek için yere oturmak zorunda kaldı ve konuşmaya başladı. "Bakın çocuklar. Bartu'nun annesi, babası ve sizin babanız uzun bir iş seyahatine çıktılar. Bu yüzden Bartu bizimle kalacak. Yukarıdaki boş odayı Bartu için düzenleyeceğim ama Tuğkancım Bartu bu gece senin odanda yatacak. Tamam mı güzel oğlum?" dedi yumuşak bir sesle, oğlunun yanağını okşayarak. Küçük çocuk sadece başını salladı ve Bartu'ya baktı. Çocuk yaşına rağmen, Bartu'nun gözlerindeki masumiyet ona çok sevimli gelmişti. Zaten Bartu'nun çok güzel bir yüzü vardı. Tuğkan ve Bartu her zaman iyi anlaşmışlardı ve biribirlerini çok seviyorlardı. Aynı evde yaşamak, iki küçük dost için çok iyi olacaktı. Esra'nın sesiyle annesine baktı Tuğkan. "Hadi bakalım. Hepiniz odalarınıza. Ben Bartu'nun kıyafetlerini almaya gidip hemen geleceğim. Kapıyı kimseye açmayın. Kim olursa olsun açmayın. Hatta ben giderken kilitleyeceğim kapıyı. Uslu uslu durun." dedi ve Tuğkan Bartu'nun elini tutup çekiştirdi.

"Hadi gel Bartu. Sana yeni oyuncağımı göstereyim. Çok güzel. Gel birlikte oynayalım." diyerek odasına doğru götürmeye başladı. Bartu sessizce onunla beraber gitti. Volkan da kendi odasına gitti. Esra gözlerini silerek yerinden kalktı ve evden çıkıp Bartu'nun eşyalarını almak için, iki adım ötedeki eve gitti...

Flashback Sonu

O günden sonra Bartu hep en iyi dostum olarak kalmıştı. Annem ona anne olmuştu. Kardeş gibi büyümüştük ama Bartu'ya hiç o gözle bakmamıştım. Sanki ileride sevgili olacağımızı hissetmiş gibi...

Bartu'nun evine geldim ve kapıyı açtım. Saat daha çok erkendi ama sürpriz yapmak istiyordum. Güzel bir kahvaltı hazırlayıp, bugün güzel bir gün geçirecektik. Çünkü bugün Bartu'nun doğumgünüydü. Onunla, bütün gün birlikte geçirecektik. Akşam olunca da bizim eve gidip orada kutlayacaktık doğumgününü. Annem Volkan'ı ve Okay'ı organize etmişti bile...

Yaklaşık yarım saat içinde kahvaltıyı hazırladım. Masaya tekrar baktım. Herşey çok güzeldi. Gelirken aldığım kırmızı gülle birlikte, Bartu'nun odasına doğru adımladım. Yavaşça odasının kapısını araladım. Hâlâ uyuyordu. Yanına yürüdüm yavaşça. Yatağının kenarına yanaştım ve elimdeki gülle birlikte üstüne doğru eğildim. Gülü dudaklarına kondurdum. Hafif kıpırdandı ama uyanmadı. Bu kez gülü burnuna kondurdum. Mırıldandı bu kez de. Kulağına doğru yaklaşıp mırıldandım.

"Hadi artık uyan da güneş doğsun dünyama." dedim. Yüzünde gülümseme belirdi ve gözlerini araladı. Elimdeki gülü uzattım. Tatlı bi gülümseme eşliğinde gülü aldı ve kokladı.

"Mmm çok güzel kokuyor. Aynı senin gibi." dedi.

"Sen sabah sabah bu kadar tatlı olmak zorunda mısın?" dedim gülümseyerek ve dudağına öpücük kondurdum. "Günaydın öpücüğünü de aldığına göre kalk bakalım birlikte kahvaltı yapalım." dedim yataktan doğrulurken. Tam doğrulamadan kolumdan çekildim ve Bartu'yu üstümde buldum. Şaşkın bir şekilde bakıyordum bu hamleyi beklemediğim için. Bartu'nun bakışları çok farklıydı. "N-ne ya-pıyorsun?" dedim şaşkınlıkla kekeleyerek. Çapkın bir gülüş sundu bana.

"Yaramazlık yapmak ister misin sevgilim?" dedi ve burnuma minik bir öpücük kondurdu.

"Ha?!" diye anlamsız bir kelime döküldü dudaklarımdan. Kısacık güldü ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Istemiyor musun?" dedi ve boynuma doğru verdi nefesini. Ama hile yapıyordu!

"B-bilmiyorum. Şu an mı?" dedim. Çok zor durumdaydım. Ellerini ellerime kenetledi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Uzun bir öpücükten sonra cevap verdi.

"Şu an." dedi. Ne demeliydim? Sadece yutkunabildim. Yapabileceğim tek şey buydu. Elbette onu istiyordum ama birden böyle olunca heyecanlanmıştım. Üstüme iyice eğildi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Gülümseyerek devam etti. "Bu kadar korkma. Şaka yaptım. Öyle birden isteyecek kadar odun değilim. Henüz hazır olmadığını biliyorum. Kendini ne zaman hazır hissedersen o zaman olacak.  Sonuçta kendini bile yeni yeni keşfetmiş sayılırsın." dedi tatlı tatlı gülümseyerek. Ama ben yerdim bunu.

"Korkmadım da şaşırdım sadece." dedim. Yavaşça kalktı üstümden.

"Ben banyoya giriyorum bitanem. Duş alıp geleceğim." deyip yanağıma öpücük kondurup banyoya gitti. Kalbim ağzımda atıyordu hâlâ. Oflayıp kalktım yataktan ve mutfağa geçtim. Çayın altını tekrar yaktım ısınması için. Bartu banyodan çıkana kadar hazır olurdu. Çayı koyduktan sonra annemi arayıp, mutfağın balkonuna çıktım. Birkaç çalıştan sonra açıldı telefon.

"Oğluşuummm." dedi annem telefonu açar açmaz. Bu tepkisine gülümsedim ve cevap verdim.

"Ne yapıyorsunuz annecim." dedim. Volkan, Okay ve annem bizim evi hazırlayacaklardı. Açıkçası başladılar mı merak ediyordum.

"Ne yapalım oğlum? Akşam için hazırlanıyoruz işte. Birkaç saate biter. Yani ben hamur işlerini falan yapıyorum. Volkan ve Okay içeriyi hazırlıyorlar." dedi.

"Volkan ve Okay'a kaldıysa akşama bitmez. Onlar oynaşmaktan bitiremezler." dedim. Annem bir iç çekti ve ardımdan cevap verdi.

"Tuğkaaan." dedi. Evet, bu uyarıydı.

"Tamam annecim sustum. Neyse ben kapatıyorum. Bartu gelir birazdan." dedim ve telefonu kapatıp içeri geçtim. Çayları koydum ve Bartu'yu beklemeye başladım.

Finale 1 kala...

Yorumlarınızı bekliyorum 🙏🏻

Sizleri seviyorum 💙

AŞKADAŞIM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin