Dolunayın Işığı

DI-34 ⭐

Multi-medya: Temsili Dilay

Yeni kapağımızı sizde en az benim kadar sevmediniz mi? Tam Dolunayın Işığı için yaratılmış bir sanat eseri gibi. elif_canxx çok ama çok teşekkür ederim. 💛

Keyifli okumalar. 💛

Bölüm Şarkıları;
Çağan Şengül- Mesafe
Taylor Swift- Safe&Sound -Türkçe sözleri ile dinleyin.-
Harry Styles- Sign Of The Times -Türkçe sözleri ile dinleyin.-
Feridun Düzağaç- Beni Bırakma

Hayatımın sona ereceğini bilmek ve bunun için beklemek... Son günlerde yaptığım şey buydu. Bekliyordum. Ölümü bekliyorum gelip beni almasını. Ama gelmiyordu sonra saatler geçti yani geçmiş olması gerekiyordu. Saat kavramını, gün kavramını kaybetmiştim artık. Ama ölemiyordum. Ruhum aldığım her nefeste boğulup can verirken ben ölemiyordum.

Aç kalan, susuz kalan bedenime bir de kan kaybı ağır geliyordu. Artık tam olarak neremin kanadığından bile emin değildim ama içimde nefes aldıkça nereden beslendiğini bilmediğim umudum bana daha da tutunuyordu. Bunca zaman geçmişti ve dışarıda Batıray beni arıyordu. Belki de bunu bilmek bile benim için bir umut demekti.

Artık bir alışkanlık haline gelen hareketimi yaparak ellerimi karnıma koydum. Bebeğim hâlâ benimleydi. Yediğim tüm dayaklara rağmen onu korumayı becerebilmiştim. Kanamam yoktu bunu biliyordum ve teknik olarak imkânsız olsa da kalbimde varlığını hissedebiliyordum. Benim gibi, bizim gibi o da savaşıyordu. Bu günlerde en çok söylediğim şarkılardan birisi olan -daha doğrusu bir ninniydi ama sorun etmiyordum- Safe&Sound'u mırıldanmaya başladım.

"I remember tears streaming down your face,
When I said, I'll never let you go,
When all those shadows almost killed your light
I remember you said, Don't leave me here alone
But all that's dead and gone and passed tonight"

"Just close your eyes
The sun is going down
You'll be alright
No one can hurt you now
Come morning light
You and I'll be safe and sound"

Gözyaşlarım yüzünden sesim titremeye başladığında ellerimle karnımı okşadım. Onun için güçlü olmak zorundaydım. Bebeğim için yaşamak zorundaydım. Çünkü babası gelecekti, beni, bizi buradan kurtaracaktı.

"Sen ve ben sağlıklı ve güvende olacağız," dedim son sözlerimi Türkçe bir şekilde çevirerek.

"Sen ve ben sağlıklı ve güvende olacağız bebeğim çünkü baban bizi kurtaracak. O gelecek, o benim kurtarıcım. Beni daha önce de birçok kez kurtardı," dedim akan gözyaşlarına inat gülümseyerek.

"Biliyor musun o beni ilk defa öptüğü gece ben ona da bir şarkının Türkçe sözlerini söylemiştim. Sende onun gibi güçlüsün değil mi? Sakın bırakma bizi. Bana sıkıca tuttun baban gelecek," dedim onu hissetmeye çalışarak.

Daha küçücüktü biliyordum ama aynı babası gibi güçlüydü. Benim bebeğim de bizim için savaşıyordu.

"Kalk," diyen annemle derin bir nefes aldım. Odaya ne zaman girdiğini anlamaya çalışarak ona baktım ama karanlığa alışan gözlerim azıcık ışıkta bile acır olmuştu artık ve annemi arkasından gelen ışıkla sadece bir karartı olarak görebiliyordum.

"Al bu bunu giy," diyerek bana beyaz bir elbise uzatınca anlamayarak ona baktım. Gözlerim hâlâ net bir şekilde göremese de elbisenin rengini seçebilmiştim.

"Çağkan sende meyve suyunu getir," dediğinde Çağkan annemin arkasından çıkarak bardağı bana uzattı ama bu sefer her zamanki gibi gözlerini benden kaçırmak yerine tam gözlerimin içine bakarak kaşlarını hafifçe havaya kaldırdı. Ben ona anlamayan gözlerle bakınca o başını hafifçe iki yana salladı ve daha fazla oyalanmadan bardağı bana verdi.