۝Bölüm 17: Hedef

61 10 12
                                    

۝Bölüm 17: Hedef

Hakan'ın güven verici varlığı, başta Leyla olmak üzere kızların hoş sohbeti, minik Serenay ile taze anne Gül'ün minnoş heyecanı gününü yüzündeki gülüşle geçirmesine vesile olsa da içten içe aklı Batı'daydı. Sabahın tatsızlığını yok sayarsa günü kaliteli bile geçmiş sayılırdı. Uzun bir süre sonra ilk defa bu kadar gülmüş kendini tasasız hissetmişti. Üstelik kapıdaki onca felakete rağmen...

Asu'ya güven adımları atmıştı. Aslında onun endişelerini tahmin edebiliyordu. Kocasının yeni bulduğu kardeşini ona ve bebeğine tercih etmesinden korkuyordu. Bir şekilde bu kendine soğuk olursa halledilebilirmiş gibi hissettiriyor olmalıydı ki Leylifer bunu doğum sonrası değişen psikolojisine yormayı seçmişti.

"Sizin düğün bu gidişle ertelenecek gibi." demişti Ayça kahveleri masaya bırakırken. Evin çocuk nüfusunu uyutan kadınlar kendilerine ödül olarak mutfakta kahve keyfi sunarken içeride maç izleyen erkeklerin sesleri geliyordu. Normal bir aile tablosu yahut mutlu bir arkadaş grubu gibiydiler.

Leyla kahvesini önüne çekti. "Zaten Tezer yanımda. İşleri resmileştirmek için biraz daha beklesek sorun olmaz." dedi bir yudum almadan önce. Bahar kıkırdarken omzuyla Asu'yu dürttü. "Biraz daha ertelerseniz Tezer hepten aklını kaçıracak! Çocuk seni gördüğünden beri etrafta deli dana gibi geziniyor."

"Bahar abla!"

Bahar omuz silkti. Kamer, yanına oturan Buse'nin önüne bıraktığı meyve suyunu eline aldı. Çaprazında oturan kuzeniyle bir anlığına gözleri çarpışsa da dikkatini Leyla'ya verdi.

"Haklıyım! Hepimiz görüyoruz biçarenin halini. Hayır, zavallı Ceyhun'a oluyor olan. Senden yüz bulamayınca kardeşine sarıyor kıvırcık." Kadınlar kıkırdaşırken mutfağa giren Pamir gülerek yanlarına gelip ablasının yanına oturdu. Abartarak havayı kokladı. "Likör de yok, kahveyle mi kafa buldunuz siz?"

"Siz maç izlemiyor muydunuz?" Burçak kaşlarını çatıp kardeşini sorgulamaya başladı. "Yoksa utanmadan bizi mi dinliyorsunuz?"

Mutfağa karşılıklı sataşmalarla giren Ceyhun ve Tezer ortama renk katarken bir anda maç ekibinin istilasına uğradılar. Onların büyük bedenlerinin yanında mutfak küçücük kaldı. Kamer, kendine geldiğini gördüğü ağabeyine kaş çatıp Buse'ye döndüğünde konuşacak konu bulmaları çok sürmemişti. Göz ucuyla karşısına baktığında Asuman'ın gülen yüzünü ve onun ağabeyinin saçlarını karıştırdığını gördü.

Gökhan Yıldırım'ın yakınına gelmesiyle cesaretini toplayıp sordu. "Batı nerede, bir sorun mu var?" Serenay bebeğin doğumuyla alıp başına giden Kağan bile geri dönmüşken Batı, taze baba Hürkan, Serdar ve Cenk Burak ortalarda yoktu. "Halletmeleri gereken bazı şeyler var." Saatini kontrol edip ona dönmüştü. "Aslında şimdiye kadar haber vermeleri gerekiyordu."

Bu içine kurt düşürmeye yetti.

O andan sonra kolaylıkla giyebildiği tasasız hamile maskesini giymesi zorlaştı. İçinde bulunduğu kalabalık onu boğar hale geldi. O kadar insanın içinde o denli yalnız hissediyordu ki kendini bu inanılmaz derecede şaşırtıcıydı.

İzin isteyip dinlenmek için kalkmaya yeltendiğinde ağabeyini durdurarak Pamir'in odasına eşlik etme teklifini kabul etti. Sıklaşan sancıları daha da şiddetli bir hal alırken o merdivenleri tek çıkmak bir yana yalnız kalması bile sakıncalıydı.

"Serenay çok güzel ama değil mi? Saçlarını gördün mü? Ben Çiçek teyzeye çektiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Hürkan ağabeyin kardeşi de annesi de kızıldı. Eh, kız halaya çeker derler. Gözlerine baktın değil mi? Bana benziyorlar! Koral ağabey yine huysuzlandı falan ama o kendi çocuğunu benzetsin kendine! Fazla uzun fark ettin mi? Hele bir ayaklansın ona bu dünyada oyuncak bebeklerden daha eğlenceli şeyler olduğunu öğreteceğim. Zaten evdeki kız bebek nüfusu hızla artıyor, birini daha evciliğe kaptıramam. Sesim de sen de kız doğurmayın, n'olur! Barlas'a oyun arkadaşı lazım. Hani Ceyhun'la ben neyse de diğer yaşlı kurtlar onun dinamiğine ayak uyduramayabilir. Anlıyorsun değil mi?"

BULUTLARIN DİĞER YÜZÜ - 2 // TERAZİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin