Hisler

42 4 0
                                    

Başlık ne kadar da anlamlı değil mi? Bizi biz yapan o eşsiz davranışların, hareketlerin ana kaynağı olan duyguları yani hisleri ele alacağız. Yaşamımızda bir çok çeşit his bulunmaktadır. Bir olaya karşı verdiğimiz tepkiler hislerimizi oluşturur. Korku, sevgi, aşk, hoşlantı, üzüntü, mutlu, endişe, acı vb. bir çok eylem hislerimizi oluşturur. Her insan  bir şey hisseder. Fakat burada önemli olan, ne hissettiğimizi bilmemizdir. Bazı hislerimizi karıştırmamız daha fazla oluyor. Gidip de korku ile mutluluğu karıştırmayız. Duygunun çok yoğun olduğu hislerimizde ki mesela Aşk, hoşlantı, sevgi, hayranlık gibi aşamalı hisleri karıştırmamız çok kolaydır. Peki o zaman bu hisleri dilimiz döndüğünce tanımlamaya çalışalım...

Bir durum karşısında içimizde eğer kaybetme durumu, olumsuzluk ile beraber olursa bu durum korkudur. Tabi ki korku da çok çeşitlidir. Fakat en çok kaybetmekten korkarız. Değer verdiğimiz kişileri, eşyaları vb. görememekten korkarız. İçimizde bir baskı oluşur. Ağlayacağımız gelir ağlayamayız. Endişe ise Korkunun biraz daha yumuşak halidir. Üzüntüyü anlatmama gerek yok sanırım. Üzüntüyü hepimiz ayırt edebiliyoruz.

Gelelim en kritik noktaya. 2 farklı cinsin arasındaki duygu durumlarına. Aşk, sevgi, hoşlantı, hayranlık gibi durumları sırasıyla ele alalım. Mesela birisi var ve bu kişi etrafında tanınan, popüler, sevilen birisi olsun. Bu kişiye duyduğumuz ilgi hayranlıktır. Her insan her insana hayran olabilir. Bu çok olağan bir durumdur. Bir nedene bağlıdır. O neden ortadan kaybolunca hayranlık azalmaya ve en sonunda yok olma durumuna gelir. Hoşlantı ise biraz daha özeldir. Diğer insanlara karşı biraz daha samimi ve içten duygu beslemektir. Onunla konuşmak, sohbet etmek, vakit geçirmek insana hoş gelir. Ama olmazsa olmazın değildir ve zamanla bu duygu da ortadan kalkar. Ayrıca birden fazla kişiye karşı da hoşlanma durumumuz olabilir. Aşk ve sevgi konusu daha önemli ve ciddi bir duygudur. Birisine karşı aşık olsak veya sevsek olmazsa olmazımız olur. Ama aralarında farklar da vardır elbette. Mesela en bariz fark; aşk bir anda olabilir ama sevgi yıllar bile alabilir. Aşkta neredeyse mantık yok denecek kadar azdır. Sevgide ise duygu ağır basmakla birlikte mantık da yerini alır. Aşkta hata yapma olasılığı daha yüksektir. Sevgide ise hata olasılığı daha düşüktür. Bir insana önce aşık oluruz daha sonra severiz...

Son olarak Nefret duygusunu ele alalım. Bu duygu o kadar önemlidir ki, kelimelerle anlatılmaz. Nefret çok çeşitlidir. Ama genelde sevdiğimiz insanlardan anlık nefret ederiz. Evet sevgi ve nefret aynı anda olabilir. Sebebi de, o kişiye çok sevgi duyduğumuzdan dolayı en küçük bir hata gözümüze çok büyük gelebilir. Aslında bu güzel bir şeydir. Fakat bir taraf alttan almak zorundadır. Bu da hayatın bir cilvesidir. Ama şu bir gerçek ki, sevgi ilaçtır ve gerçekten seven bir insan geri dönecektir...

Peki insanlarla aramızdaki ilişkilerde nelere dikkat etmemiz gerekir?

Öncelikle bizdeki hislerin karşı tarafta da olabileceğini bilmeliyiz. Hislerimizde çok dikkatli olmalıyız ki sonuçları birilerini üzmesin. Hislerimizin başlangıcı olduğunu bildiğimiz gibi sonunun da olduğunu bilmeliyiz. Hislerimizden emin olmadıkça herhangi bir konuda karar vermemeliyiz. Hislerimizin değişebileceğini de unutmamalıyız. Şu çok önemli ki, zorlandığımızda veya başımıza kötü bir olay geldiğinde hislerimizde değişiklik olma ihtimali yüksektir. Bunun yanılsama olabileceğini unutmamalıyız.

Umarım faydalı olmuştur. Okuyanların görüşlerini de almak isterim...

Ayağa Kalk!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin