Güçlü ol!

86 8 3
                                    

Günümüzdeki en büyük problemlerden biri de, Aile içi şiddettir. Özellikle ilköğretim ve Lise çağındaki çocukların başarısız olmasının en büyük sebeblerinden biridir bu durum. Şimdi siz diyeceksiniz ki, Nereden biliyorsun? Bir insan gözlemi önce yakın çevresinden yapar. Ben de öncelikle yakın çevremde yani Öğrencilerimde gözlemledim. Öğrencilerim sağolsunlar, gelirler, dertlerini bana anlatırlar. Mesele dinlemek değil ki! Mesele onlara ne kadar faydalı olabilmek. Haliyle durum Aile içinde olunca karışamıyorsun. Günümüzde bilinçsizce evlenen ve pişman olan o kadar çok birey var ki... Peki bunun sebebi nedir? Çünkü kendimizi tanımıyoruz. Dış görünüşe aldanıp bir anlık karar veriyoruz. Acaba karakter yapısı bana uyar mı? Sorusundan ziyade acaba güzel mi?, Acaba yakışıklı mı? Gibi bizi anlık tatmin edecek sorulara aldanıp yanlış evlilikler kurarak Aile kurumunu zedeliyoruz. Bu konuda çevremde bir çok örnek var. Özellikle lise sınavına hazırlanan öğrencilerimde bu durum daha fazla ve psikolojilerinin ne kadar etkilendiğini siz düşünün bence...
Tabi ki biz kolaya kaçmak için, Sabret veya İmtihan dünyası diyoruz. Peki, acaba bu cevaplar o öğrenciyi tatmin ediyor mu? Kim isterdi bu olayların başına geleceğini? Her gün evde sözlü veya fiziksel şiddet içinde ders çalışmak sizce nasıl olur? Şu an gözlerinizi kapayın ve kendi ailenizin bu durumda olduğunu ve sizin de bu durum altında ders çalışmaya çabaladığınızı görün. Ne kadar kötü oldunuz değil mi? Hatta bazılarınızın yüreği cız etti. Başına gelmesini istemedi. Ama başına gelenler bu durumda ne yapmalı? Haydi çözüm üretelim. Ne diyebiliriz bu kişilere? Ya da nasıl bir çözüm bulabiliriz? İmtihan dünyası diyerek kolaya mı kaçmalıyız? Bir yerlere bu kişilerin var olduğunu bilmek ve her gece biz yatağa başımızı koyup rahatça uyurken, onlara uykuların harap olması, gözlerinden yaş değil de kan akması, hislerinin tükenmesi...
En kötüsü de bu işte. Hissizleşmek. Sanki yaşayan bir ölü. Ne kadar basit değil mi? Başımıza gelmeden bunları anlayamayacağız. Başımıza o afet gelecek ki eyvah diyelim demi? İşte burada devreye biz öğretmenlerin girmesi gerek. Özellikle Rehberlik öğretmenleri birebir ilgilenmeli. Ama günümüzde aracımız olan Para amacımız olduğu için, "dersime girer, işime bakarım" diyerek köşemize geçiyoruz. Sonuç olarak şiddet içinde olan bir aile, köşeye çekilmiş Öğretmen, ortada kalan masum, kalbi bütün dünyanın kirli ellerine karşı direnen koca yürekli küçüğüm...
Peki çözüm ne olabilir? Günlerce buna kafa yordum. Çevremden gelen dertleri analiz ettim. Ama tam anlamıyla bir çözüm bulabilmiş değilim. Sadece elimde alternatifler var. Bence öğretmenlerin de önceden öğrenci olduklarını, sıkıntı yaşadıklarını unutmamaları, öğrencilerin dertlerine bir nebze de olsa çözüm bulmayı denemeleri, empati yapmayı denemeleri, kalp dünyalarını öğrencilerine açmaları, onlara Bu kadar kötülüğün olduğu yerde, evdeki olayları bir an bile olsa unutturmaya çalışmalıdır. Aileleri de bu konuda bilinçlendirmeleri gerekir. Bunu okuyan genç arkadaşım! Hayatın ne kadar zorlu, aksiliklerle dolu olsa da, zahmetsiz rahmet olmayacağını, Her zorluklardan sonra kolaylığın geldiğini unutmamalı, ileride rahat etmek için şu an içinde bulunduğun durumun bir köprü olduğunu unutmamanı diliyorum. Bugünler gelip geçecek ve sen tüm bunlara ileride gülerek bakacaksın. İleride hepinizin bir daha bugünleri tekrar yaşamamanızı ve istediğiniz hayatın size hayırlı olmasını diliyorum. Şunu unutmayın ki ben de içinizden biri olarak diyebilirim ki, bu durumlarda yalnız kalmak, sizi olmayacak düşüncelere sevk eder. Boş ve yalnız kalmamaya çalışın. Benim geleceğim olan siz öğrencilere tavsiyem boş zamanlarınızda değerlendirebileceğiniz bir hobi edinin. Daima sizin yanınızdayım. Hayat seni zorluyorsa, sen de ona göre davran ve Hayatın tüm zorluklarına karşı Güçlü ol!

Ayağa Kalk!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin