Yine bir gece vakti... Gözümden düşen yaşlar eşliğinde yazılan cümleler... Hayatının bir film şeridi gibi gözünün önünden geçmesi... Şu geceler insana gerçek dünyasına dönmesini ve gerçek duygularını yazıya dönmesini sağlıyor... Neden mi? Çünkü gece olduğu için. Gözyaşlarımızı sakladığı için. Gözümden akan yaş soğuk ise sevinçten, sıcaksa üzüntüden derler. Benimki sıcacık... Bir insanın elini yakabilecek kadar... İnancım tam ama artık gücümün bittiğini, pes etmeye yaklaştığımı bazen hissediyorum. Kimse kolay bir hayat yaşamıyor. Lakin ya benim hayatım diğerlerinden daha zor, ya da bedenim bu zorluğa dayanacak kadar güçlü değil...
Gün geçtikçe daha da zorlanıyorum, yıpranıyorum. Sona doğru yaklaştığımı hissediyorum. İnsan böyle zamanlarda bir abla arar. İşte ben de seni arıyorum abla. Toprağın altından kalkıp gelebilir misin yanıma? Bana destek olabilir misin? Bana pes etmemem gerektiğini söyleyebilir misin? Çevremde o kadar çok iğrenç insan var ki... İçki içenler, kızlara karşı şiddet uygulayanlar, tacizciler, katiller, hırsızlar çevremde çok. Onlar yüzünden beni tanımayan insanların beni farklı şekillerde itham etmeleri ağrıma gidiyor. Kalk abla yerinden de beni onlara anlat. Amacımı, neler yapmak istediğimi anlat. Kalbim daha fazla ne kadar dayanabilir bilmiyorum ama, sen kalkıp bana destek olmazsan, sanırım ben sana geleceğim...
Çokluğun olduğu bir yerde yapayalnız olmak ne kadar da acı verici ve zor bir durum. Etrafında insan çok ama yok... Ne zaman bitecek bu içimdeki yaralar? Kalbim her kanadıkça oraya dikiş atmaktan, yama yapmaktan artık ne dikiş atılacak ya da yama yapılacak bir yer kaldı. Önceden çok kolay yaptığım şeyleri artık yapamaz oldum. Odaklanamıyorum. Gülmekten de yoruldum. Çevremde bir sürü mutsuz insan var. En azından belki benden bir enerji alır diye sürekli sahte gülüşlerimi ortaya çıkarıp, çok mutluymuş imajı çizmek gerçekten benim için çok zorlaşmaya başladı. Artık okul çıkışları ders çalışmak için mahallede bile duramadan direk eve gelir oldum. Ders dahi çalışamıyorum. Belki de çok şey istiyorum. Şimdiye kadar bir sürü öğrencinin problemini çözen ben, kendi problemimin ne olduğunu dahi bilemeyecek duruma geldim. Önceden de yalnızdım. Hala yalnızım. Tek başıma bu yolda ilerleyebildiğim kadar ilerledim. Ama bu yolun sonu dahi gözükmüyor. Benim ise yakıtım bitmek üzere...
Bir an önce topralanmam gerektiğini biliyorum. Ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Çevremkiler daima "geçer, sen neleri atlatmadın ki!" Vb. Cümleler kurarak beni motive etmeye çalışıyorlar. Biliyor musun abla, bunlara ben kanmıyorum. Çünkü geçmiyor. Çoğu kişinin hayalinde olan fırsatlar önüme geldi ama ben birkaç sebepten dolayı onları elimin tersiyle ittim. Şu an diplerde olsam da pişman değilim. Ama sığ görüşlü insanlar çok yoruyor beni... İftiralara aldırmıyorum. Ama Karşımda bir kızın ağladığını görmek dahi beni bitiriyor. Bir insanın diğer insana kötü davranması zoruma gidiyor. Üstünlüğü makamıyla sağlamaya çalışanların çevremde olması, beni korkutuyor. Acaba onlar gibi olur muyum diye endişeleniyorum...
Kastım o olmasa da, birilerini incitmekten korkuyorum. Haklı dahi olsam, bir kızın ağlayışını görmem kendimden nefret etmemi sağlıyor. Sanırım fazla duygusal bir yapıya sahibim. Bu da beni güçsüz yapıyor. Bir an önce ben de mutlu olmak istiyorum. Bunun için daima dua ediyorum. Ben mutlu olmasam da, benden umut ışığı bekleyenler mutlu olsun ki ben de mutlu olayım. Onlara yardım etmek istedikçe benim önüme nifak tohumu eken kişiler beliriyor. Şu son 4 aydır çok yıprandım. Çok zorlandım ama pes etmedim. Ama durum gitgide zorlaşıyor. Şu an ise aklımda tek bir kelime var...
Vazgeçmek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayağa Kalk!
Paranormal"Keşkeler" ile "İyi kiler" in savaştığı şu Dünya'da, en azından bu kitabı okurken her hikayesinde ayrı bir Benliğinizin farkına varacak, doğru bildiğiniz yanlışlar ile yanlış bildiğiniz doğruları bizzat kendiniz keşfedeceksiniz. Aslında siz, kendini...